"Bir kişinin özgürlüğü,başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter."
Benim hayatımın özeti gibiydi aslında bu söz veya degil aslında bende bilmiyorum neyin doğru veya neyin yanlış olduğunu sadece tek bildiğim bu durumdan kurtulmak şimdi siz diceksiniz sen neyden bahsediyorsun,sen kimsin diye şöyle başlıyım merhaba ben Meryem 20 yaşına dün girdim hayatımın dönüm noktası olan o gün her insan doğum gününü mutlu geçirir ben ise tam tersi ben hep hüzünlüydüm doğum günlerimde bu yaşıma kadar hep ağladım hep kendimi suçladım doğum günümde hep suçlandım hep ağlatıldım herkes gülerken ben hep ağlardım ağlatılırdım nedeni ise babamın ölümüydü etrafımdaki herkesi yıkan o haberdi bunca yıl ağlamamın nedeni çünkü babam beni almaya gelmişti okuldan daha 5 yaşındaydım okulda doğum günümü kutlamıştık arkadaşlarımla çok mutluydum her dakika gülüyordum kahkaha atıyordum tarif edemem içimdeki huzuru yani okuldan çıktık eve doğru yol aldık babam beni arka koltuğa oturturdu kendide yerine geçti yolda ilerlerken benim canım sıkıldı koltuktan kemerimi çözüp babamın boynuna atladım bir anda o da ne olduğunu anlayamadı direksiyon hakimiyetini kaybetti ve biz karşı taraftan gelen tırın altına girdik babam orada hayatını kaybetti ama bana bir şey olmamıştı ama şimdi diyorum ki orada keşke bana bir şey olsaydı keşke ben ölseydim o günden sonra her Allah'ın günü kendimi suçladım ve sıçlanıldım haksızlarmıydı belkide ama bence değillerdi ve ben o yüzden hayatımda ki her yıl her ay her gün her saniye her salise kendimi suçladım şimdi ne yaptığıma gelirsek o günden sonra ne annem ne abim benim suratıma bile bakmadılar onlarda beni suçladı hep bana bağırdılar kızdılar kırdılar hemde hiç düşünmeden en sonunda dayanamayıp beni yurt dışına gönderdiler ben daha 5 yaşındayken kimsesizliği yaşadım varken yokluğu ama bu para bakımından değildi sevgi ve aile bakımındandı bir kaç gün önce ise beni onca sene sonra ilk defa arayıp beni affedeceklerini söyleyip yanlarına çağırdılar bende içimde ki ufak umutla İstanbul'a geri döndüm 15 senenin ardından geri geldim şimdi ise karşımda annem ve abim oturmuş beni ancak bir şartla affedeceklerini söylüyolardı o şart ise beni burada çok zengin bi aile nin tek oğlu ile evlendirmekti ben bunu kabul ettiğim zaman onlarda beni affedeceklerdi ancak unuttukları tek bir şey vardı ben zaten yanlızlığa tek yaşamaya sevgisizliğe alışmıştım şimdi onlar beni affetse ne olur du ki yine beni kendilerinden ayırmış olacaklardı bu sefer yine görüşmek istemeyeceklerdi nedenini ise evliliğe atıcaklardı o yüzden bende bir şey değişmeyecekti zaten buraya gelirken böyle bir şey olacağını tahmin etmiştim yani fazla bi şoka uğramadım ama onlar dediği an içimdeki son sevgi pıtırcıgıda yandı kül oldu onlara karşı son güvenimde uçup gitti ellerimden siz diceksiniz sana bunları yapanlara nasıl güvenirsin diye ama onlar benim ailemdi işte ama artık değiller neyse şimdi konuya geri dönelim karşımda oturan sözde annem ve abimin yüzlerine son kez baktım ve sadece "hayır" diyip çekip gittim bundan 15 sene öncesi gibi bu kadardı işte benim ailem kendi menfaatleri için yıllardır yok saydıkları beni bile kabul edebilecek kadar gurursuzlardı amaçları ise beni o çok zengin ailenin oğluyla evlendirip kendi şirketlerinin gelirine gelir katmaktı tek amaçları ama ben bu numaraları yer miyim ya babasının nefesi bir tanecik meryemiydim ben şeytana bile papucunu ters giydiririm onların yanımda olması için bide tanımadığım adamlamı evlenecektim onlar beni hiç tanımamışlar zaten tanısalar şaşırırdım ama neyse ya ben şimdi son kez babamın mezarını ziyaret etmek için yoldaydım daha önce sessiz sedasız bir kaç defa gelmiştim ama bir daha İstanbul'a adım atıcağımı sanmıyorum o yüzden son kez babamın mezarını görebilirdim bence ...
Ama Meryem nerden bilebilirdiki bu sonun adlında başlangıç olacağını..❤️