Atalay
"Aç mısın?"
Başımı sağa sola sallayıp kapalı televizyondan kendime bakmaya devam ettim, tek isteğim Ulya'nın bana yemek yedirme çabasını bırakıp konuşmasıydı. Üvey abim hakkında olan her şeyi nasıl öğrenmişti?
Bildiğini gergin ve hızlı hızlı konuşmasından anlıyorum. Bana uzun uzun bakamıyor.
Acıyor. Sanki zavallıymışım gibi.
"Dışarıda da hiçbir şey yeme-"
"Yeter artık Ulya!"diye bağırdım. O böyle davrandıkça kendimi bok gibi hissediyorum. "Biliyorsun. Lafı dolandırma artık."
"Neden söylemedin?"dedi alçak sesle.
Kaşımı kaldırdım.
"Kimden öğrendin?""Atalay..."
Ayağa kalktım.
"Sana bir soru sordum.""Emin değildim."
"Kim aradı seni?"diye bağırdım tekrar. Artık sakinlik kotamı aşmıştım. Sinirden her yerim uyuşmaya başlarken odada volta attım. "Kim Ulya? Birisi sana ulaştı ve beni korumanı istedi! Emir mi? Emir, değil mi?"
Ulya bakışlarını kaçırınca omuzlarından tutup sarstım onu. "O piç kurusunu dinlemeyecektin Ulya! Öyle anlaşmıştık seninle!"
Gözlerimin dolmasından nefret ettim tekrar.
"Ulya!"
"Bana söylemeliydin!"dedi ağlamaya başlayıp.
Onun ağlamasına dayanamıyorum. "Ulya..."
"Sana yardım ederdim, edeceğim Atalay. Seni çok seviyorum. Bunu çaresizlik veya sana acımak gibi görüyorsun, biliyorum. Seni düştüğün yerden kaldırmak istiyorum. Seni o çukurdan çıkarmak istiyorum. Lütfen bana her şeyi anlat."
Gözlerim yeniden dolarken kelimeler boğazımda düğümlendi.
"Sarılabilir miyim sana?"diye sordum.
Hızlı hızlı kafasını salladı, onun da ağlamaklı bir hali vardı. Kollarımı ona sardım ve başımı omzuna yasladım. Saçlarımı okşadı, tıpkı annem gibi. Göğsüm acıdı, gözyaşlarımın akmasına izin verdim.
"Geçecek canım,"diye fısıldadı. "Onu haklayacağız."
Hıçkıra hıçkıra, durmadan ağlayasım vardı. Duvarlara tüm acımı haykırmak, ona olan nefretimi, öfkemi, korkumu sesim kesilene kadar bağırarak atmak istiyordum.
Titrediğimi hissetmiştim. Düşünmek bile beni bitiriyor.
"Biraz uyu,"dedi alçak sesle. Konuşamayacağımı o da anlamıştı. En yakın arkadaşımdan, kız kardeşimden gizlemiştim kendimi. Benim sorunum tam da buydu. Bir yanımı gizlerim hep. Ya acımı, ya duygusuzluğumu... Asla insanlara tamamen kim olduğumu göstermem. Sadece onlar bildiklerini sanır.
"Benimle uyu,"dedim, sesim zor çıkmıştı.
Ulya saçlarımı düzeltti ve mırıltıyla beni onayladı.
Yatağa yatana kadar konuşmadık, ikimizin de üzerine battaniye örttü. Bana yorgan isteyip istemediğimi sordu. Üşümediğimi söyledim.
Başımın üstüne bir öpücük bırakınca öğürüyor gibi yaptım. "Çok sevgi dolusun, git hemen!"
Güldü. "Sen de biraz alsan fena olmaz."
Yatakta ona yaklaştım.
"Benimle öyle konuşmamalısın yoksa seni öperim.""İlk öpücüğün benim, hatırlatayım,"dedi alayla.
Elimle yüzüme vurdum, avlanmıştım. "Çok kötü bir kızsın Ulya."
Ulya kıkırdadı. "Bir gay için fena değilsin." Alnımdan ittirdi ardından ve bana sırtını dönerken güldü.
Üzerine eğilip "Bir heteroseksüel için fena değilsin,"diye taklit ettim onu.
Güldü. "Uyumazsan ben seni öperim."
"Önce ben,"deyip yanağından öptüm onu. "Zıbar şimdi."
Beni ittirip kahkaha attı. "Hala aynısın, öküz. Sen de zıbar."
O gece hiç kabus görmedim ya da tetikte yatmadım.
Huzurluydum.
Ulya kraliçe diyeceksinizz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madi | boyxboy
Short Story"Tam bir pısırık gibi duruyorsun,"dedi düz bir ifadeyle. "Numaranı görünce şaşırdım." "Yatakta pek pısırık değilimdir,"dedim alçak sesle. Masada bana doğru eğildi. "Yalan söylemediğini nereden bileceğim Atalay?" [LGBTQ karakterleri konu almaktadır.]