Bambam'ın ağzından şimdiki zaman...Lalisa'yı toprağa vermiştik.Herkes evlerine dağılmıştı.Ben ve Jungkook hariç.İkimiz karşılıklı oturmuş Lalisa'nın mezar taşına bakıyorduk.
"Neden bir kez olsun onu dinlemediniz?"diye sordum.Sesim fısıltı gibi çıkmıştı.
"Dinlemek istedim ama kendime,gururuma yediremedim."
"Ne gururundan bahsediyorsun sen ya?Bir kızı dinlemek bu kadar zor olmamalı Jungkook.Rose'nin yalanlarını dinlemek yerine gelip bir kerede onu dinleyebilirdin.Emin ol gururundan hiçbir şey eksilmezdi."
"Rose neden yalan söylesin ki?"
"Körsün Jungkook.Gözünün önündekini göremeyecek kadar hemde."
"Gözümün öndekiler?"
"Rose'nin sana olan aşkını.Aşk sence yalan söylemek için güzel bir neden değil mi?"
"Rose bana mı aşık?"
"Bunu daha yeni fark ettiğine inanamıyorum.Gerçi insanları dinlemeyi bilmeyen birinden ne bekliyorum ki."
Bu sözümden sonra derin bir sessizlik olmuştu.
"Gerçekler ne?"diye sordu bir anda.
"Eğer gerçekten bilmek isteseydiniz Lalisa'yı dinlerdiniz.Şimdi gelipte öğrenmek istediğin için soramazsın.Çok geç kaldın.Ya da gidip Rose'ye sor.Gerçekleri saklayan kişi olarak o da biliyor."dedim ve hiçbir şey söylemeden kalktım.
Herkes darma duman olmuştu.Gerçekleri merak ediyorlardı ama Rose'ye de sormuyorlardı.Cidden deli olacaktım.Arabayı evin önüne park ettim.Eve girip üst kata odama çıkmak için merdivenleri tırmanmaya başladım.Odama girmemle de yüzümde kocaman bir gülücük oluştu.
"Selam..."