dans yerine geldiğimizde herkes dansını ustaca oynamıştı garip pek bi şey yaşanmamıştı. sadece jennie'nin aynadaki bakışları sürekli benim üzerimdeydi neredeyse bi saniye bile ayırmamıştı ben de durumun daha fazla garipleşmemesi için aldırış etmememiştim. Dans bittiğinde hepimiz yorgunduk ama maalesef daha reality show vardı o yüzden yeniden hazırlandık ve restoranta gitmeye karar verdik. yöneticilerimiz bu kpop gruplarında fazla eşcinsellik muhabbeti olduğunu bildiği için kimsenin kimseyle yakınlaşmasına izin vermiyodu yani örneğin jisoo ve ben yakın bi davranışta bulunursak diğerleri bizi uyarıp düzeltmek zorundaydı bazen arkadaşça olan davranışlar bile arkadaşça anlaşılmıyordu o yüzden hepimiz geriliyorduk ve fazla dikkat etmek zorunda kalıyorduk neyse ki jisoo vardı o hepimizi uyarıyordu onun sayesinde hiçbi sorun çıkmıyordu. kameraları aldık ve restorantı önceden ayarlatıp boşalttık. reality olduğunu biliyorum ama halka açık olamazdı :( jisoo ve ben yanyanaydık jennie ile rose yanyanalardı ve bizim arkamızdalardı. jisoo kamerayı selfie çubuğuyla tuttuğu için arkayı da görebiliyordum o yüzden sürekli jennie'yi kontrol ediyordum onun da bana baktığını görebiliyordum hatta bi ara göz kırpmıştı.. Vlog şeklinde konuşuyorduk
J: yarınki konser için çok heycanlıyız şimdi de dans pratiği yaptık ordan geliyoruz sen neler düşünüyosun lisa?
-evet akşamında sürpriz bir röportaj olucak kaçırmamanızı öneririm çünkü sizin sorduğunuz soruları cevaplıycaz
J: evet evet röportaj yarın yayınlanır takipte kalın restoronta gelmek üzeriyiz bakın şurası
kamerayı çevirir
jisoo kamerayı çevirdiği anda arkamda birinin elimi tuttuğunu fark ettim. jennie'ydi.. arkamı dönüp fısıldayarak konuştum
-noldu
—şey odalar ve kimlerle kalınacağı belirlenmiş seninle beraber oda arkadaşı olucaz söylemek istedim
-tamam tamam vlog çekicek miyiz odada
—evet sanırım
—he bi de tek kişilik yatak olucakmış lisa senin için sorun olur mu
-olmaz da neden ki?
—bilmiyorum öyle söylendi ayrıca sanırım yakalandık jisoo'ya baksana arkasında kaldık kamera bizi görüyodur
-boşver yanlış bi şey yapmıyoruz sonuçta
jennie lisa'nın elinden tutar ve gülümser
—aynen yanlış bi şey yapmıyoruz😅✌🏻
Akşam
görevliler çoktan odalarımızı hazırlamış, kıyafetlerimizi bile yerleştirmişlerdi. kartlarımızı almak için lobiye doğru yürüdük.
lobideki görevli hemen bizi tanıdı ve isimlerimizi söyleyip kartları dağıttı
Görevli:rose ve jisoo bu sizin
rose kartı aldı ve jisooyla birlikte bize el sallayarak odalarına doğru gittiler. Jennie'yle başbaşa kalmıştık
Görevli: Lisa ve Jennie bu sizin
jennie'den önce davranıp kartı aldım ve yazan sayıya baktım. 16.kattaki 27. oda
jennie de bakmış olacak ki bi şaşırdı. bana doğru döndü ve konuştu
—lisa ben yüksekten korkuyorum
şaka mıydı şimdi bu. gerçi yöneticileri arayıp değiştirebilir miyiz diye sorabilirdim. bu fikri ona da söylediğimde teşekkür etti ve ben de telefonumu çıkartıp aradım.
-şey bizim 16.kattaki odayı daha aşağıda olan bi odayla değiştirebilme şansımız var mı?
-evet yüksekten korkan bi arkadaşımız var
bunu dediğimde jennie'ye bakıp gülümsedim o da gülümsemişti ama yine de endişesi silinmiş gözükmüyordu
-hmm anladım tamam teşekkürler
telefonu kapattım jennie korku dolu gözlerle yanıma geldi aynı zamanda heyecanla cevabımı bekliyordu şuanki hali çok tatlıydı. Ona bakıp üzgünce kafamı hayır anlamında salladım.
-aşağıdaki bütün odalar doluymuş
offladı ve asansöre doğru yürüdü. arkasından gittim. asansöre bindik ama asansör camdan yapılmıştı yani yukarı çıktığında aşağıyı görebiliyordun. Jennie sıkıntıyla gözlerini kapamıştı. ben de 16. kata basmıştım asansör haraket ettiği anda elimi sıkıca tuttu. heyecanlanmadım desem yalan olur ama şuan jennie'nin durumu daha önemliydi. onun önüne geçtim ve sıkıca sarıldım etrafı görmemesi için kafasını göğsüme yasladım
—geldik mi
gülümseyerek cevapladım
-daha değil ama az kaldı
kafasını salladı. ben biraz daha böyle gitmek için dua ediyordum çünkü şuan ona o kadar yakındım ki saçlarında ellerimi gezdiriyordum aynı zamanda kokusunu içime çekiyordum o da sıkıca bana sarılıyordu. ama maalesef asansörün gelme sesi duyuldu. istemeyerek ondan ayrıldım ve geldik dedim
gözlerini açtı ve direkt gözlerimin içine baktı başka bi yere bakmıyordu. bu kadar korktuğunu bilmiyordum. elimi tuttuğunda gözlerimi ellerimize çevirdim. elini çekti ve "pardon" dedi. salak kız beni yanlış anlamıştı
elini geri tutarak "pardon denilcek bi durum yok" dedim ve gülümsedim o da gülümsedi ve kafasını kafama doğru yasladı. ve çat flash bi rahat bırakın amk magazincileri. otelin camından gözüktüğümüz için dışarıdan çekmişlerdi. ikimiz de aldırış etmedik ama moralinin bozulduğu belliydi hızlıca odaya girdik
nasıl devam ettirceğim konusunda şüpheliyim ama araya kai gircek ufak bi spoi vereyim:(
