𝟯 • 𝘁𝗵𝗲 𝗼𝗯𝘀𝘁𝗮𝗰𝗹𝗲

368 47 0
                                    

| Gotham • Aralık, 2019 |


Ay gecenin karanlığını parlaklığıyla aydınlatırken Selene Jones, bir barda oturmuş yaklaşık bir buçuk saat önce gelmiş olması gereken Bruce'u bekliyordu. Bu fırsatı tekrardan kolay kolay elde edemeyeceğini bildiğinden beklemeye devam etti.

Siyah elbisesinin eteğini düzeltip bara döndü ve bir içki daha istedi, telefonundan saati kontrol ederken başının ağrımaya başladığını hissedebiliyordu. Sabah kalktığında daha beter olmaması için elinde tuttuğu bardağın son olacağına dair kendisine bir söz verdi.

Yavaşça içkisini yudumlarken Bruce'u gördü. Pembe rujunun aydınlattığı dudaklarıyla gülümseyerek adamın yanına gelmesini beklerken kürdana geçirilmiş zeytinlerden birini ağzına atıp çiğnedi.

"Gelmezsin sanıyordum."

"Genelde sözlerimi tutarım." Bruce gülümseyerek oturduğu yerde sırtını masaya dönen kadına baktı. Yıllar sonra onu bu şekilde görmeyi beklemediği aşikârdı. Selene'in geri gelişi hem onu şaşırtmış hem de bazı eski anılarını gözden geçirmek istemesine yol açmıştı.

Selene, dudaklarını geçen günki gibi kulağına yaklaştırdı, "Her zaman değil." oynaması gereken role uydu ve çakırkeyif olduğunu belli edercesine kıkırdayıp başını göğsüne eğdi.

Geri çekilirken suratındaki gülümsemeyi bozmadı. Derin bir nefes aldı ve sandalyeden inip masaya bıraktığı çantasını aldı. Biraz daha burada durursa sabahki işlerinin hepsi aksardı ve yeniden düzenleyecek kadar vakit bulabileceğini sanmıyordu.

"Gidiyor musun?"

"Geç kalmasaydın bu kadar kısa sürmezdi." cümlesindeki imaya rağmen gülümseyip arkasını döndü.

"Geç kalmayacağıma söz verirsem yarın tekrar edebilir miyiz?" gülümsemesi genişleyen kadın parlayan mavi gözlerini Bruce'a çevirdi.

"Belki daha sonra." bardan çıkıp arabasına ilerledi ve kapıyı açıp içeri girdi. Oturduğu koltuğa başını yaslayıp gözlerini kapadı ve birkaç saniye öyle kaldı.

Yorulduğunu yavaş yavaş hissetmeye başlıyordu, alkolün etkisini hissederken hava almak için arabanın camını açtı. Soğuk hava suratına serçe çarparken derin bir nefes aldı ve başını sağ tarafa çevirip camdan yarısı gözüken bara baktı.

İşleri olabildiğince yavaş yürütmeye çalışsa da bir noktada kontrolün parmaklarının arasından kayıp gittiğini hissedebiliyordu. Selene, engelleri aşmayı bilen bir kadındı ama her şeyin mükemmel ilerleyemeyeceğini de kabullenmişti. Buna rağmen durmadan devam etse de bazı şeylerin kendi sınırını aşmak üzere olduğunun farkındaydı. Genel olarak çizgilere bağlı biri değildi, esnetmesi gereken kurallar olursa esnetir, gerekirse yıkar ama amacına ulaşırdı. Bazense, esnetemeyeceğini bildiği kurallarının olması, kendisini zayıf hissetmesine sebep oluyordu. Bruce gibi.

Onunla geçirdiği yılları göz önünde bulundurursa, yaptığı şey kendine acımamaktı. Onunla olan her karşılaşmasında eskiden olduğu kişiden ne kadar uzaklaştığını fark ediyordu.

Yıllarca çırpınarak ve zorlukla kurduğu o otoriteyi yıkmasına izin vermek istemese de zihninin çoktan yıkıp yok ettiğini biliyordu. Karşılaşmalarını azaltmak istemesine rağmen amacına ulaşmak için önemli bir araç olan Bruce'u olabildiğince yakınında tutması gerekecekti.

Sızlanarak bakışlarını bardan çekip arabayı çalıştırdı ve evine sürdü.

Eve geldiğinde arabadan inip evine girdi ve üzerini değiştirmeden yatağına yatıp gözlerini kapadı.

NEMESIS-BRUCE WAYNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin