29. 01.2020
Bunca yıl hep bir şeyler için savaştım. Büyük zaferlerle ya da acı dolu yenilgilerle döndüm savaş meydanından. Kimi zaman çok büyük yaralar aldım ama her seferinde yaralarımı sarıp tekrar döndüm savaş meydanına, hiç canım yanmamışcasına.
Şimdiyse uğruna savaşacak hiçbir şeyim kalmamıştı. Beni hayatta tutan ne varsa hayat herbirini teker teker almıştı elimden. Boş kalan ellerim boğazıma yapışmış da beni boğuyor gibiydi.
Uğruna savaşacak bir şeyin kalmadığında kendinle savaşın başlar.
Benim de kendimle savaşım başlamış, hatta şuan bitmek üzereydi. Kendi kendimin sonu olacaktım. Bütün o aldığım yaralarla yenilmeyen ben kendime yenilmiştim...
Hatay'ın en soğuk olduğu gecelerden biri miydi bu yoksa bu soğukluğun nedeni ölümün bir kaç adım ötemde oluşu muydu bilmiyordum. Gözlerimi ağır ağır etrafta gezdirdim. Kimseyi göremeyince demirin üzerinden diğer tarafa geçtim. Artık ölüm ayaklarımın altındaydı.
Biraz sonra dibine gömüleceğim Asi'ye uzun uzun baktım. Sonum ve başlangıcım tüm hırçınlığyla ayaklarımın altında süzülüyordu. Derin bir nefes aldım. Artık her şey bitiyordu. Aldığım bütün zaferler kendi sonumu getirmeme engel olmamıştı. Son kez gökyüzüne baktım.
Benim gibi bir acizi kabul edecek misin Asi?
Son bir nefes daha alıp kendimi bıraktım. Kederim ve mutluluğum, gündüz ve gece birine karıştı. Özgür hissediyordum. Dibi boylarken tek umduğum Asi'nin sularında huzur bulmaktı....
Selamlar. Bir anlık gelen ilhamla yazmaya karar verdim. Umarım güzel bir başlangıç olmuştur.
Bir de Asi'nin ne kadar pis olduğunu bilenler asiyi temiz hayal edin :)
Kendinize iyi bakın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ
Teen Fictionİki gencin yolu Asi'nin dibinde kesişir. Biri önüne geleni yakmaya hazır ateş, diğeri içine düşeni dibindeki bataklığa çeken Asi... Ateş yakabilir mi suyu? Su ateşe kucak açar mı söndürmeden?