7. İlk İttifak

205 21 21
                                    

"Artık bu aşamalardan çok sıkıldım." Sıkılgan bir şekilde yemeğiyle oynayan Cessia en son girdiğimiz aşamadan sonra yıpranmış görünüyordu. Avucunu suratına yaslamış oturduğu yerden iyice yayılmıştı. Kızıl saçları Carl'in yüzüne düşmüştü ama o bundan hiç şikayetçi değilmiş gibiydi.

"Hergün yeni bir şey çıkartıyorlar ve ben de bunlardan çok sıkıldım."  Gözlerim uzaktaki masaya takıldı. 1. Seviyelilerin bulunduğu masa.

Eran Boni ile konuşurken kontrollü bakışları ve keskin hatlı yüzü ile uzun süre onu inceledim. En son odalarında onunla konuşmuştum. Daha doğrusu hepsiyle. O günden sonra ne doğru düzgün onları görmüş ne de konuşmuştum. Kamrelar beni onların odasına girip uzun zaman sonra çıkarken gördükten sonra bunu göze alamamıştım.

La başka bir masadaydı. Ve tam da konuştuğumuz gibi Rodan'a getirilen en güçlü mutantlar ile konuşmaya başlamıştı. Kimileri gücünün farkındaydı ve bunun arkasına saklanıp üstün bakışlarla dolaşıyordu. Kimisi bu gücün altında ezilir gibi görünmez olmayı diliyerek gölgelerde dolaşıyor ve başlarını kaldırmıyorlardı. Rodan da yüzlerce hatta binlerce farklı mutant vardı. Ve hergün yenileri geliyordu. La'nın konuştuğu kız ufak tefek cılız bir şeydi.

Kız korku içinde etrafına bakıp La'ya iyice yaklaşıp bir şeyler söyledi. Ama La gibi yakışıklı bir adama çok yakın olduğu için yanakları kızarmış. La ona etkileyici bir gülümseme sunarak yanından ayrıldı ve bana göz kırparak  kendi masasına oturdu.

"Ne zamana kadar böyle devam edecek ki?" Dikkatimi tekrar kendi masama ve kendi grubuma çevirdim. Sonsuza dek olmayacağı kesindi. Bir yerde bitiyordu. Ama nerde?

Yemekten sonra başka bir aşama için bizi yönlendirdikleri salona giderken yanımdan geçen çocuk omuzlarıma çarparak sendelememi sağladı.

Arkasına bile bakmadan hızlı adımlarla yürüyüp insanlar arasında kayıp olurken kolumu tuttum..

"Dikkatli olsana!" Carl arkasından bağırıp  bana yaklaştı. "İyi misin Mici?"

Kolumu bırakıp alayla ona baktım. "İyiyim tabi Carl şuncacök darbe ile canım yanacak birine mi benziyorum?"

Carl da sırıtıp göz kırptı. Cassie onun koluna egirince yolumuza devam ettik ama omuzuma çarpan çocuğun avucuma sıkıştırdığı kağıt parçasını cebime atarken aklım çok daha başka bir yerdeydi. Sonunda beklediğim hareket buydu. Ve günlerdir beklemekten başka bir şey yapmayınca sanki her geçen zamanla zihnimdeki soru işaretleri de artmış gibiydi.

*

Geldiğim yere ilk defa gelişimtim. Rodan'ın keşfetmediğim bölümlerden biriydi. Kâğıtta tarif edilen yolu izlediğimde sonunda yerin daha da altına inen bir  kapıdan geçmiş ve merdivenlerin beni ışığın az bulunduğu bir depoya getirmesini izlemiştim. Rodan'ın bir alt bölmesi gibiydi. Çok büyüktü. Hava basıncı biraz daha düşük gibiydi. Duvarlarda birkaç kapı olmasına karşın kapıların üzerinde kırmızı x işaretleri ve büyük zincir halatlar, asmalı kilitler bulunuyordu. Burası beni ürkütmüş olsa da yürümeye devam ettim. Taki kâğıtta tarif edilen yolun sonuna ulaşıncaya dek. Bu diğer kapıların aksine kilitli olmayan bir kapıydı. Kapının önünde durur durmaz çoktan aralanmaya başlamıştı bile.

La parlak gözleriyle beni süzdükten sonra hiç bir şey söylemeden kapıyı araladı ve beni içeriye aldı. Diğer herkes burdaydı. Çok yakında Carl , Cassei ve ikizleri de bu gruba dahil edecektim zaten. Kısa bir baş selamı  verdim.

"Neden bu kadar geciktin?" Dedi Boni sabırsızca. La'nın gösterdiği yere otururken nefes verdim.

"Direk gelmemi beklemiyordunuz herhalde? Kameralar ve görevlilerin çoğu dikkatini üzerimden ayırmıyor."

(Arena) Savaş Meleği  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin