B r o k e n [Düzenleniyor]

1"Kuzenler"

"Baba! 19 yaşımda yine Liseye mi gideceğim!?"
"Bana sesini yükseltme!Sen benim kızımsın!En iyisi olman gerekiyor!Bir sene daha okuyup garantileyeceksin işte!"
Offlayıp daha fazla üstelemedim.

Babam kahvesini doldurup salona gitmişti.
Sıktığım bardak kırılmış ve elimi kesmişti.
Çokta sikimdeydi.
Yukarıya odama çıkıp banyoya girdim.
Elimi öylesine sarıp yatağıma yatıverdim.

.
.
.

Okulda sırama oturup kulaklığımı taktım.
En sevdiğim şarkıyı dinleyip uyukluyordum.

Zengin olmama rağmen o kadar güzel giyinmezdim.
Genellikle siyah falan işte.

Birinin saçımdan tutup geriye çekmesiyle ayağa kalkmıştım.
Gerizekalı Min lee.O da geçen sene sınıfta kalmıştı.
"Çek elini"
"Oo bakıyorumda Bizim ezik Jinnyde burdaymış.Hatırladığıma göre sen sınıfı birincilikle geçmiştin.İnek"
"Çek elini dedim!"
"Çekmezsem ne olacak?"
"Siktir git başımdan Lee"
Diyip itmiştim onu.
"Park Jinny!Benimle geliyorsun!"

Götünü sikiyim senin götsüz müdür.
Parayla çalışan makine seni!

Müdürün yanında benim yaşlarımda bir çocuk vardı.
"Sen beni burda bekle Yoongi"
Bu da e-boy gibi giyinmişti.Ensesindeki metal şeyde ney öyle?
Çokta sikimdesin Yoongi.

.
.
.
Müdürün dırdırını çekip yine kapı dışı edilmiştim.Koridoru yürüyüp sınıfa girdim.Dersin olması umrumda mı? Değil!
Çantamı alıp çıktım.Gıcık Fizikçi işte!Bağırıyordu arkamdan.
Şimdi tek sorun vardı.Güvenliği nasıl geçecektim.
Güvenlik kulübesinde telefonuyla oynuyordu.
Kulübenin camı olmayan tarafta çit vardı.
Yavaşa çantamı çitlerin arkasına bıraktım.
Çitin üstünden sessiz olmaya çalışarak geçtim.

Çantamı alacağım sıra birine çarpmıştım.
Çayı üzerine dökülmüştü.

"Seni aptal yaptığına bak!"
"Hey sessiz ol özür dilerim tamam mı?"
"Ne sessiz ol lan!?Yanıyorum burda"
Güvenlik kulübeden çıkmış buraya geliyordu.

Ne yapacağım?!
Bir anda çocuğu öpmemle güvenlik kıkırdayıp geri kulübeye girmişti.
Çocuktan ayrıldığımda bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?!"
"Sessiz olmazsan bir daha öpeceğim"
Dediğimde ağzını eliyle kapadı.
"Aferin,Şimdi izninle okuldan kaçıyorum"

Diyip çimlerin altına sakladığım kaykayımı aldım ve sürmeye başladım.
Gülmeye başladım.
"Yine eski günlere döndük be"
Sahile gidip biraz müzik dinlemek istiyordum.
Banka oturup kaykayımı yanıma koydum.
Kulaklığımı takıp tam müziği başlatacağım sıra arkamdan bir ses duymuştum.
Oraya döndüğümde bir çalı vardı.
"Kim var orda!?"
Bir kedi miyavlaması duyduğumda rahatlamıştım.
Kedi banka zıplayıp kucağıma yatmıştı.
Onu sevmeye başladım.
Nedense içimde kötü bir his vardı.
Telefonumu çıkarıp Asistanım Johnu aradım.
"Alo John?"
"Sahildeyim ve bana hemen arabamı göndermeni istiyorum."
"Teşekkürler,bekliyorum"
Bir kaç dakika bekledikten sonra önüme Aston Martin DB11 gelmişti.
Sana aşığım bebeğim.

İçinden şöför çıkıp kapımı açmıştı.
"Ben süreceğim.Başka arabayla git sen"
"Peki efendim"
Sürücü koltuğuna oturup gaza kökledim.

Güzel bir mağaza bulduğumda arabayı park edip içeriye girdim.

"Merhaba bayan Park.Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Bana güzel ve çekici bir elbise lazım."
"Peki.Şu modellerimiz vardı."
Güzel bulduğum bir kaç elbise denedim ve üstümü değiştirip bir kaç tanesini seçtim.
Elbiselerin parasını ödeyip çıktım.Arabanın arka kapısını açıp poşetleri bıraktım.
Yavaş yavaş akşam olmaya başlıyordu.

Üzerimde güzel şeylerin olması hoşuma gidiyordu.
Okulun çıkış saatiydi.
Masaj salonuna gitmek istiyordum aslında.
Telefonumun çalmasıyla aramayı açıp hoparlöre aldım.
"Alo?"
"Alo?Jinny.Bugün okuldan kaçtığını duydum.Üstelik Müdürden azarda işitmişsin.Ben sana okulun güzel geçsin diye elimden gelen her şeyi yapıyorum.Ama sen elinin tersiyle geri itiyorsun.Eve gel!Seninle bunu uzun uzun konuşmak istiyorum!"
"Baba?Bugün değil yarın konuşalım lütfen?Zaten moralim yeterince bozuk.Masaj salonuna gidip biraz kafa dinlemek istiyorum"
"Hayır!Hemen eve geliyorsun!O kadar"
"Peki baba."
Telefon kapandığında arabanın direksiyonuna sinirle vurmuştum.
"Bir salsan beni ne olur yani!?"
Önüme birinin çıkmasıyla ani fren yapmıştım.
Adamın yere yığılmasıyla dörtlüleri yakıp arabadan indim.
"Beyfendi iyi misiniz?"
Adam ayağa kalktığında o öptüğüm çocuktu.
Aynı bir iş adamına benziyordu.
"Senin benimle derdin ne!?Bi zorla öpüyorsun!Bi çay döküyorsun!Bi çarpıyorsun!şizofren misin kızım?!"
"Ya bak cidden özür dilerim hem benim senle derdim yok.Sadece tesadüf bu."
"Beni zorla öpmendemi tesadüf?"
Üstünü silkmişti.
"Her neyse artık.Gel hastaneye falan gidelim.Bir yerin acıyor mu?"
"Hayır acımıyor.Teşekkür ederim.Zaten geç kaldım senin yüzünden!"
"Bari gideceğin yere kadar bırakayım seni."
"O olur bak."
"İyi gel bakalım."
Diyip Şöför koltuğuna binmiştim.Şaşkın gözlerle arabaya binmişti.
"Bu Aston Martin mi?Woah!Hep almak istemişimdir."
Ona yaklaşıp kemerini bağlayacağım sıra dudaklarını kapamıştı.
Kemerini takıp geri çekildim.
"Merak etme sana tecavüz falan etmem."
Diyip arabayı çalıştırdım.
"Ee nereye gidecektin?"
.
.
.
Evin önüne geldiğimde Arabadan inmiştik.
"Teşekkür ederim."
"Önemli değil.Ama hala hastaneye gitmek konusunda ısrarcıyım."
"Söyledim ya.Gerek yok.Görüşürüz"
"Görüşürüz"
Kapı zilini çaldığında sabahki çocuk vardı.
Neydiki ismi?
Yoongi miydi?
İyide neden?

Galiba Kuzenler.