5"Öğrettin"

5 0 0
                                    



Sabah kalkıp okula yürüyerek gittim.
Aslında içimden ağlıyordum ama dışımdan gülüyordum işte.

Jungkookun yaptığı şey çok koymuştu.Galiba hayatımda hiç bir şey bu kadar koymamıştı.
İlk defa bir arkadaşım, sevdiğim tarafından istenmemiştim.

Acıttı ve acıtmaya devam ediyordu.
Okula varıp sınıfa geçtim.
Yoongi gelmemişti.

Neden herkes bana bakarak gülüyordu?
"Hey neden gülüyorsunuz?!"
Bir kız telefonunu bana vermişti.
Bu?
Bu ne!?
Benim yatakta dün geceki elbisemle uyurken çekilmiş bir fotoğraf.
Lütfen bunu yapmış olma Jungkook!
Çantamı alıp Johnu aradım.
"John! Hemen arabamı gönder."
"Efendim.Babanız sizi çağırıyor.Okulda bir fotoğraf-"
"Sözümü ikiletme bana!Sen benim asistanımsın Babamın değil!"
"Peki efendim"
Okuldan çıktığımda arabam gelmişti.
Hemen binip gaza bastım.
Jungkookun evine vardığımda zile hızla bastım.
Kapı açıldığında bir adam elinde boya fırçasıyla açmıştı.
"Buyrun?"
"Jungkook nerde?"
"O kim?"
"Jungkook burda oturan genç bir adam"
"Üzgünüm ama burda öyle biri yok"
"Nasıl olur ya!?"
"Hanım efendi ben bugün taşındım buraya"
"Peki"
Diyip arabaya geri bindim.

"Siktir!Neden yaptın bunu!?Ben şimdi nasıl bulucam seni!?"
Dikiz aynasından kendime bakarken ensemdeki çip aklıma geldi.
Tabi ya!
Arabayı çalıştırıp hızla karakola sürdüm.
Karakola geldiğimde biraz bekledim.Kapı açıldığında içeriye Jungkook girdi.
"Beni şikayet etmeye mi geldin?"
Kapıları kilitleyip gaza kökledim.
"Ne yapıyosun!?Aç şu kapıyı!"
Sahile sürüp arabayı hızla park ettim.El frenini çekip arabadan çıktım.
Onun kapısınıda açıp kolundan tuttum.
"Ne oluyo?!"
Sahile denizin kenarına getirdim onu.
Telefonumdan o fotoğrafı açıp telefonu onun eline verdim.
"Açıkla!"
Sesim çıktığı kadar çıkmıştı.
Rahatla telefonun ekranına baktı.
"Neyi açıklayayım?"
"Burda senin evindeydim.Bugün evine gittim ve sen yoktun.Taşınmışsın!Bunlar tesadüf mü?!Yoksa sen beni çıldırtmak için yapmış olduğun iğrenç bir şaka mı?!!Söylesene göt herif!!"
Sus pus kalmıştı.
Sadece ifadesiz bir suratla susuyordu.
"Söylesene!Yalanlasana!Ben böyle bir şey yapmadım desene!Şantaj yapmışlar falan desene!Niye susuyosun!?Bir şey söyle!!"
Avazım çıktığı kadar bağırdım.
Hala susuyordu.
Ağlamaya başladım.
"Lütfen ağlama"
Bu sefer gülmeye başladım.
"Jungkook?Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"
Hala suratıma öyle bakıyordu.
Elinden telefonu alıp kumlara attım ve tokadı bastım.
"Şu siktiğimin fotoğrafını açıklasana!!Bir şey söyle!!Ben seni bile bile polise vermedim!!Çünkü iyi biri olduğuna inandım!Her şeyi bıraktım!Ben senin içindeki iyiliğe inandım!Böyle biri kötü olamaz dedim!İlla bir şey vardır dedim!Her insanın içinde az da olsa iyilik vardır dedim!"
Ağlamaya devam ediyordum.

Derin bir nefes alıp gözyaşlarımı sildim.
"Ama anladım ki bir insan gerçekten içinde iyilik olmadanda yaşayabilirmiş."
Telefonumu alıp cebimdeki kelepçeyi çıkardım.
"Bunu bana yapmaya zorladın.Uzat ellerini."
Kıpırdamamıştı.
"Uzat dedim!"
Yüzüne dahi bakmayacaktım.
"Gözlerime bak lütfen Jinny.Son bir kez."
"Ben bir daha o gözlere bakmam.Bir daha aynı hataya düşemem"
"Ben mecburdum."
"Neye?"
"Söyleyemem."
"Beni herkese rezile etmeye mecbur muydun yani!?"
"Beni seni öldürmekle tehdit ettiler.Ne yapsaydım?"
"Sen zaten farklı bir şey yapmadın ki!Sen bana bunu yaparak başka bir şey yapmadın!Bıraksaydında seni tehdit edenler öldürseydi beni!En azından sevdiğim biri tarafından kazık yememiş olurdum."

Kelepçeyi geri koyup arkamı döndüm.
Derin derin nefesler alıyordum.Fotoğrafın olması sikimde bile değildi.Ben sadece onun yapmasına kırılmıştım.
Ayakkabılarımı çıkarıp fırlattım.Denizin sığ tarafında yürümeye başladım.
"Jinny!"
Arkamı dönüp ona baktım.
"Ben özür dilerim"
"Bende özür dilerim ama seni affedemem."
Gelip elimden tuttu.
"Lütfen...Sen benim ilk arkadaşım oldun.Ben her zaman köşedeki görünmez çocuktum.Okulda da çevremde de.Kimse beni istemezdi.İstenmemek ne kadar kötü bir duygu bilemezsin.Fakat sen ilk defa isteyerek benimle arkadaş olmak için çabaladın.Ben seni bu saçmalık yüzünden kaybetmek istemiyorum.Lütfen affet beni.Söz veriyorum her zaman yanında duracağım."
Buruk bir gülümseme yerleştirdim yüzüme.
"İstenmemek nasıl bir şey biliyorum.Dün öğrettin nasıl olsa."
Arkamı dönüp ayakkabılarımı aldım.
"Jinny!"
Arkamdan bağırmasını görmezden geldim ve arabama doğru koşmaya başladım.

Yanılmışım,bu daha çok koydu...

B r o k e n [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin