İyi okumalar.✌
Biri bana bugünün pazartesi olmadığını,okulların bugün açılmadığını ve bunların hepsinin rüya olduğunu,benim şuan kötü bir rüyada olduğumu söyleme imkanı var mı?Birazcık olsa bile mi yok?Batsın pazartesiler,ölsün pazartesiler,yansın okullar,ne çok istiyorum bunu ah.Söylene söylene dün gece biçimsiz bir şekilde uyuduğum yataktan kalkıp,rutin işlerimi yapmak için banyoya ilerledim.Ellerimi ve yüzümü yıkamaya koyununca aklıma dün gece gelince sırıtmama engel olamadım.Öykünün ısrarlarını kabul edip gittiğim barda,Ateş diye bi çocukla tanışmıştım.Oldukça ilgi çekici ve evet yakışıklı bir çocuktu.Bu düşüncelerimi bölen annemin ''Derin,uyuyor musun hala,ilk günden geç kalıcaksın.'' sesiyle bölünmesi ayrı konuydu tabi.Aslında bu çok alışık olduğum bir durum değildi,annemin sesiyle güne başlamak.Genelde gece gündüz çalıştığı için pek sık görüşemiyoruz bile.
''Derin hadi çabuk ol,kahvaltını yapta git,sonra dersleri dinleyemezsin,gerçi dinlesende bişey anlamıyorsun o ayrı.''
''Anne,arkamdan ne söyleniyorsun?Seni duyuyorum dimi.'' diyerek masaya ilerleyip masanın üzerinden ağzıma bir kaç bişey attım.
''Kızım oturup güzelce yesene şunları.''
''Ya annecim geç kalıyorum okula,hemen çıkmam gerek görüşürüz''dedim,ve yanına gidip yanaklarından öperek evden çıktım.
Öyküyü arayıp nerede olduğunu sorduktan sonra üniversitenin yakınlarında bi kafenin orada olduğunu söyledi.Telefonu kapatıp söylediği yere doğru gitmek için otobüse bindim.Taksiye o kadar para yedirmezdim.Öykü ile aynı üniversite olmamız tabiki de büyük bir şans değil.Öykünün babası üniversitenin müdürüyle çok yakın arkadaş olduğu için bir yolunu bulup aynı üniversitede olmuş olduk.Bu ikimize de çok iyi geldi,yine birbirimizden ayrılmadık.Okula yaklaştığımızı görünce inmek için hazırlandım.Tabi bi hayvan benden önce davranıp önüme geçerek beni ezmeden önce.
''Hey napıyorsun sen ya?Yavaş olsana.'' diyerek atarlandım karşımda ki benim yaşlarımda ki genç çocuğa.
''Özür dilerim,acelem varda.'' diyerek otobüsten inip hızlı adımlarla yürümeye başladı.
''Sanki bizim yok,bunun için beni ezmen mi gerekiyor?'' diye arkasından bağırdım,fazla uzak mesafemiz yoktu aramızda çünkü bende onun gibi hızlı yürüyordum.
''Uzatmasana kızım ya özür diledik ya işte?'' diyerek arkasını dönüp terslendi.Heh beni ezip geçen o yine atarlanan o.
''Hem suçlu hem güçlü ya.Bana çarpan sensin bağıranda nerden geliyor bu cesaret anlamıyorum.'' diyerek önünde durdum çocuğun.Aslında bi çarpma için bu kadar terslenmezdim ama sinirlerimi bozdu bu hayvan napabilirim?
''Seninle daha fazla uğraşamayağım küçük,vaktimi çalıyorsun.''diyerek ilerlemeye başladı.
''Sen kim oluyorsunda bana küçük diyorsun ya?'' diyerek arkasından bağırdım ama tabiki beni umursamadan gözden kayboldu.Öykü'yü arayıp okula gelmesini orada buluşacağımızı söyleyip telefonu kapattıktan sonra okulun yolunu tuttum.
''Ya kızım 2 saattir seni kafede bekliyordum,baştan söyleseydin okula gelirdim.'' diyerek sitemde bulundu bizimki.
''Bi karışıklık olduda sinirlerim bozuldu kafeden uzaklaştığımı fark ettim,o yüzden okula gelmeni söyledim.'' diyerek yeni üniversitemize adım attık.
''Noldu ki?''
''Önemli birşey değil ya salla,bugün güzel bir gün olucak,artık üniversiteliyiz kızım.''
''Of,düşündükçe mutluluk veriyor be.''
''Ee şimdi ne yapıyoruz.'' diyerek konuyu değiştirdim.
''Gel,buralarda isimlerimiz yazabilir bi bakalım.'' dedi,ve beni sürükleyip panoların yanına götürdü.
''Buldum,ya inanmıyorum.''
''Noldu Öykü?''
''Farklı sınıflardayız,bölümler aynı sınıflar farklı.''
''Ciddi misin ya?Of kızım ben sensiz naparım.''
''Babama söylerim müdürle konuşur aynı sınıflara koyar bizi..yani umarım.''
''Umarım'' diyerek fısıldadım.Umarım öyle olur.
''Hadi ben kaçıyorum bebek,sınıfınla anlaşmaya bak.''
''Bakılır.''diyerek güldüm.
''Bakılsın o zaman.'' diyip lafıma gülerek karşılık verdi.
Öyküden ayrılıp sınıfımı aramak için ilerledim.Biraz zaman geçtikten sonra bulunca şükrederek amfiden içeri girdim.Tanımadığım yeni insanlar görünce garipsemedim değil.Boş bi sıra bulup oturmak için ilerledim.Pardon ilerleyemedim çünkü biri benden önce orayı kaptı.Hadi ama ya?Ben oturucaktım oraya.Çocuğa biraz daha dikkatli bakınca bu sabah ki öküz olduğunu fark ettim.Ne tesadüf ama.
''Sen'' dedim ona bakarak.
''Sen'' diyerek karşılıklı verdi.
''Oradan kalk çabuk ben oturucaktım oraya.''
''Gördüğün gibi ben oturdum ama.'' dedi sırıtarak.
''Ya sen bugün başıma bela olarak mı gönderildin soruyorum.?''
''Asıl sen başıma belasın,bi otobüste bi burda ne atarlı birşeysin sen ya?''
''Sensin atarlı.'' diyerek lafına karşılık verdim.
''Hadi gençler yerlerinize artık.'' diyerek bayan bir hoca girdi içeri.
''Bu iş burda bitmedi.'' diyerek onun arkasında ki sıraya oturdum inat değil mi abi?
''Öyle olsun'' arkasını dönüp lafıma cevap verdi.Öyle olucak tabi.
Sınıfa giren hoca birşeyler konuşup konuşup duruyordu tabi hiç dinliyecek havam yoktu.Ne konuşuyor ki bu ilk günden ya,anlamıyorum valla.Bu sırada sınıfın kapısı açıldı,sınıfa kimin girdiğine bakmak için kafamı çevirdiğimde oha demeden edemedim.Yok artık.
Sınıfa giren kişi o çocuktan başkası değildi. Ateş.
Ateş Arslan.
Derin nefes al, derin nefes ver. Nefes al, nefes ver. Şimdi gözünü açıcaksın ve bunun bir kabus olduğunu anlayacaksın. Şimdi kapat.
Gözlerini aç.
Olamaz! Bu gerçek. Çocuk gerçekten bu okulda ve aynı sınıfta.
" Derin'in yanı boş oraya otur evladım." dedi hoca düşüncelerimi bölerek.Ateş yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştiriyor ve yanıma doğru gelmeye başladı.
" Hayır hocam olmaz!" diyerek itiraz ettim.Hoca bana neden olmaz dercesine bakışlar attıktan sonra devam ettim
" Olmaz çünkü. Olmaz yani.Benim bugün midem bulanıyor da, her an arkadaşın üstüne kusabilirim. O yüzden benim yanıma oturması sakıncalı.İlk günden böyle birşeyle karşılamak istemeyiz değil mi arkadaşım?" diyerek yalanlar türetmeye başladım. Sınıftaki herkesin bakışları bana yöneliyor. Ne yani bugün midem bulanıyor olamaz mı? Kendimi değil, Ateş'i düşünüyorum. Suçlu ben oluyorum. Allah'ım ya!
Hoca Ateş'e bir sorun olur mu tarzı şeyler söylerken oh be diyorum kurtuldum!
Ama Ateş hocaya " Bir sorun olmaz hocam. Olur böyle şeyler. Hem ilk günden arkadaşa destek olabilirim. Kanımda ısındı baya." diyor ve yanıma oturmak için ilerlemeye başlıyor.
"Selam,Derin."