"Aptal, pislik, hamam böceği, mantar, insanların her şeyine burnunu sokan göt, dünyanın en sinir-"
Hermione Draco'ya saydırarak Gryffindor Ortak Salon'una doğru yürürken kardeşi Rose'u görünce hakaretlerine ara verdi.
"Rose!"
Ravenclaw kardeşi onu görünce hevesle el sallayıp yanına geldi.
"Hermione, ilk defa seni gördüğüme seviniyorum!"
Hermione gözlerini devirdi ve küçük kardeşinin omzunu şöyle bir dürttü.
L9
"Bu koridorda ne işin var?""Kayboldum. O değişik merdivenler..."
"Nasıl Ravenclaw oldun çok merak ediyorum, ben senin yaşındayken böyle değildim."
Rose ofladı ve "Yine formundasın," dedi kısık sesle.
Hermione sert bir sesle "Seni duydum küçük hanım," dese de hemen yumuşadı ve kardeşinin omsuna kolunu attı.
"Büyük Salon'a kadar seni götürmem ister misin?"
Rose bilmiş bir şekilde ablasının omzundaki elini itti.
"Tarif etsen yeterli."
Hermione kardeşinin yüzündeki o ukala ifadeyi kendisine o kadar benzetti ki bir anda yoğun bir sevgi dalgası hissetti. Ama tabii ki bunu yansıtmadı ve olağan bir şekilde kardeşine hangi merdiven ve koridorları kullanması gerektiğini söyledi. Olgun bir tavırla ona teşekkür eden kardeşinin kısa boyu ve en küçük beden olmasına rağmen gereğinden uzun gelen cüppesiyle uzaklaşmasını minik bir tebessümle izledi.
Şişman Hanım'a parolayı söyleyip Ortak Salon'a geldiğinde Rose'u görmeden önce ne yaptığını hatırladı ve Draco Malfoy'u düşünmeye başladı. Draco her zaman böyle gıcık davranırdı ama Hermione ile pek irtibatı yoktu. Ama geçen senenin son iki ayında yakınlaşmaya başlamışlardı. Hermione bunun tam olarak nasıl olduğunu kestiremiyordu. Birkaç selamlaşma, birkaç yan yana oturma ve bir çift laf... Sanırım aralarındaki bağ böyle gelişmeye başlamıştı. Ama bunun adını konduramadan yaz tatili gelmişti. Hermione kendine itiraf edemese de yaz tatilindeyken okula başlayınca eskisi gibi birbirlerine uzak olurlar mı diye tedirgin olmuştu. Şimdi ise Draco'nun saçlarıyla oynaması aklına gelince sırıtmak istiyordu.
Ne düşünüyordu böyle?
Kendine gelmek için Draco'nun onu sınıftan attırmasını ve Dostoyeski hakkında kötü konuşmasını düşürdü. Bu onun sinirini tekrar aleblendirirken tablo açılıp Harry ile Ron geldi.
İkisi de onu görünce adımlarını hızlandırdı. Harry Ron'dan önce davranıp kolunu cadının omzuna attı ve "Hermione Granger dersten atıldı!" diye bağırdı.
Hermione Harry'nin gövdesine minik bir yumruk indirdi.
"Kes sesini, Harry!"
Harry Hermione'yi kızdırırken Ron dalgın gibiydi. Hermione onun bu halini fark edince Harry'ye gözleriyle kızıl büyücüyü işaret edip kolunun altından çıktı. Ron'un yanına gittikten sonra "Bir sorun mu var, Ron?" dedi.
"Hayır."
"Bana yalan söyleme."
Ron iç geçirdi.
"Sadece Malfoy'la bu kadar... yakın olmanız beni tedirgin ediyor. Derste sizi gördüm, Herm, saçlarınla oynuyordu ve siz sanki... sevgili gibi görünüyordunuz."
"Onunla sevgili falan değiliz, Ron."
"Yine de ona bu kadar yakın olmanı istemiyorum. Sanki zamanında bize kötü davranan o değil iş gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
painkiller // dramione
Fanfictionalternatif ve toz pembe bir evrende geçen dramione hikayesi