Tek Bölüm

918 52 66
                                    

İlkbahar mevsiminin ılık güneşi olmasına rağmen hava hafiften soğuktu. Nisan ayının başlarıydı ve etraftaki ağaçlar çiçek açmaya başlamıştı. Harry bütün dosyalarını topladı ve arityuma doğru yola koyuldu. Bugün onun için çok yorucu geçmişti. Kendini bir an önce rahat koltuğuna atmak için sabırsızlanıyordu. Şöminelerden birine geçti.

"Godric's Hollow " diye fısıldadı belli belirsiz. En başından beri sevmezdi şömine yolculuklarını. Alevler zümrüt yeşili bir şekilde parladı ve Harry ortadan kayboldu. Evinin sıcak havası ile yeniden gözlerini açtığında sıcak bir gülümseme ile şömineden çıktı.

"Ben geldim!" Diye seslendi içeriye doğru. Bazı ayak sesleri duyuldu ve kahverengi saçlı karısı kapının yanına geldi.
"Hoşgeldin." Diye gülümsedi ona." Günün nasıl geçti?" Harry yorgun bir şekilde dosyalarını masaya koydu ve Kendini koltuğa attı.
"Tek kelime ile, yorucu..."

Hermione minik bir tebessüm bıraktı ve içeride kayboldu.
"Bu akşam Ginny ve Ron gelmek istedi." Diye sesleniyordu bir yandan da kocasına.
"Tabi Draco ve Pansy de o zaman." Diye ekledi Harry. Bir yandan da kumandayı bulmaya çalışıyordu. Evlerine bir hafta önce televizyon almışlardı ve Ron'un çok renkli sahneleri geçmişti.

"Ama ben kabul etmedim." Harry bu cevaba kaşlarını çattı. Ne zamandan beri Hermione eve misafir kabul etmiyordu.
"Neden?"
"Uykum var Harry! Bu yaramazı sen taşımıyorsun!" Diye tısladı içeriden Hermione. Doğru ya Hermione hamileydi. Bir hafta sonra tam dokuz ay oluyordu.

"Yemek hazır, hadi gel!" Diye seslenen karısını ikiletmeden ayağa kalktı ve mutfağa yöneldi. Hormonlar onu korkutucu yapıyordu.
"Benim güzel karım, bugün bize ne pişirmiş bakalım?" Diye sordu oturuken. Hermione kocaman gülümsedi.
"Duyunca sevinmeyeceksin!"
"Ben senden zehir bile yerim..."

"Brokoli yaptım sevgilim.. " Harry acıyla yüzünü buruşturdu.
"Hadi ama Mione! Bana bunu yapmadığını söyle lütfen..." diye isyan etti Harry.
"Harry James Potter! Koca yirmi iki yaşında adamsın, o brokoli yenecek! Yoksa ben karışmam.."
"Canım karım tabiki yerim.. Sen pişirirsin ve ben yemem mi?" Diye zoraki gülümsedi Harry.

Karısının hamileyken sinirlenince ne yaptığını acı yoldan tecrübe etmişti- maalesef... Hermione aş ermiş ve ondan Aralık ayında karpuz istemişti. Ve Harry tabiki karpuz bulamamıştı. Ani bir ürpertiye engel olamadı. O gece çok soğuktu. Üstelik Ron ve ya Draco'nun evine gitmesi de yasaklanmıştı. Bütün gece kapının önünde köpek yavrusu gibi büzüşmüş durmuştu.

Acıyla tabağındaki küçük ağaçları mideye indirdi. Yüzündeki sahte gülümsemeyi asla indirmemeye de dikkat ediyordu.
"Beğendin mi?" Diye sordu Hermione tatlı bir sesle. Harry evet anlamında başını salladı.
"Efsane olmuş..."
"O zaman bir tabak daha." Dedi Hermione boşalan tabağı alırken.
"Aslında çok şiştim-" Harry cümlesini karısının hiddetli kahverengi gözleri karşısında yarıda kesti ve kaderine razı oldu.

Acılı bir akşam yemeğinden sonra biraz oturdular. Ama ikisinin de çok uykusu olduğu için yatmayı tercih ettiler. Bu yorucu günü güzel bir uyku ancak unutturabilirdi.

%%%%%%%%%%%

"Harry..." diye belli belirsiz bir ses duydu Harry. Ama hayır fazla uykusu vardı.
"Tekme attıysa boşver." Aradan bir kaç dakika ya geçmişti ya geçmemişti.
"Harry!" Diye tısladı Hermione. Harry hamurdandı ama tepki vermedi.
"Lanet Potter çabuk kalk!"
"Lanet olsun! Saat sabahın üçü ve ben yorgun bir seherbazım!" Diye inledi Harry.
"Harry geliyor!" Harry ona kaşlarını çatarak baktı.
"Ne geliyor?"

"Aptal olma Potter! James geliyor! Başka kim gecenin üçünde gelebi- AHHH!" Diye tısladı Hermione. Harry hemen yataktan fırladı.
"Küçük velet! Başka zamanı bulamadın mı?" Diye söylenerek üzerine hızla bir şeyler geçiriyordu.
"O BIR BEBEK! DOĞRU KONUŞ!" Diye haykırdı Hermione.
"O da biliyor baba nasıl kızdırılır!" Diye tısladı Harry ve asasına bakınmaya başladı.
"Expecto patronum."

Bu Doğru DeğilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin