Vee yeni bölüm sizlerle.. Bu bölümü sevgili okurcum MaviKelebek621 Eraslanmasal ve Ruh-um 'a ithaf ediyorum🌼🌼
PAPATYA ECMEL'DEN
Sabah'ı ayak acısıyla karşılarken, kardeş müsveddesine söylenmeyi de ihmal etmedim. Onun yüzünden bu halde olmam ayrı, bugün okula nasıl gidecektim? Dün ne güzel eve kadar kucağında taşıyıp beni eve götürecek diye beklediğim kardeşim, Hulk yavrusu o herifin arabasına fırlatmıştı resmen. Bu çocuk iyi bir şeyler yapacak diye beklerken hep dumura uğruyordum, gerçi 16 yıldır onu tanımadıysam sorun bendeydi. Dişimi sıkıp topallayarak lavaboya gittim. Abdestimi zorlansam da aldım, namazımı da eda edip, hiç istemesem de üstümü giyindim. Topallayarak yine mutfağa girdiğimde babamla annemin de erkenci olduğunu anladım. Babam ayağımın halini gördüğünden beri Esat'a kızıyordu, annem de işçi eksildi diye Esat'a açılacak kafeyi zorla temizletmişti. Onun mutfak önlüğüyle toz alması beni fazlasıyla eğlendirse de ayağımın acısını da geçirmemişti.''Hayırlı sabahlar Papatya'm, nasıl oldu ayağın?''
''Hayırlı sabahlar babacığım, hala acıyor.''
''Oğlan sıpası, hep bir muzurluk peşinde, yüzündeki çiller de biraz azalmış kızım!''
''Öyle babacığım, yapacak bir şey yok, onunla yaşamayı öğrenmeliyiz, daha uyanmadı mı beyefendi hazretleri?''
''Yok kızım sabah uyandırmaya gittim, ovalıyorum ovalıyorum çıkmıyor lan bu leke diye ortalığa bağırıyordu, sanırım dünkü cezası çok ağır geldi travma yapmış kafasında.''
''Anneciğim o doğduğundan beri travmatik, biliyorsun.''
Dediklerime birlikte gülerken, içeriye gerinerek giren Esat'la gülmemiz daha da arttı.
''Günaydın dedikodumu yapan ailem, günaydın gaddar anne, günaydın insafsız baba ve günaydın çilli abla!''
Dediklerine gözlerimi devirirken annem yavaş bir hareketle masanın altından terliğe giden eliyle Esat'a tehditkar bakışlarıyla karşılık verdi. Babam elini korkağa alıştırmamak için Esat'ın ensesine bir tane patlatarak sabah selamlaşmasını tamamlayınca. Esat da ensesini okşayarak sızlandı.
''Evlatlığım değil mi ben, söyleyin yani evlatlık olmasam sessiz sakin ve bir o kadar uslu olan bana bunları yapmazsınız!''
''Oğlum, kapat ağzını yoksa birazdan çarpılacaksın!''
''Sen de mi be anne, ana gibi yar, Safiye'me karyola dar olmaz derlerdi, demek ki yalanmış hepsi!''
''Edebiyat katili, deyim ve atasözü mafyası bu çocuk baba!''
''Doğru kızım, bilmesem senin edebiyatçın kim diye soracaktım; ama ben malımı biliyorum. Dünkü temizlik bünyesine ağır geldi sanırım.''
Babamın dediklerine burun kıvırıp, uykulu gözlerine inat tavadaki sucukları hunharca sömüren kardeşime baktım. İhtilaf devletleri ancak bu kadar sömürmüştü diyen iç sesime hak vererek onu umursamadım.
Kahvaltının ardından ilerleyen saate bakıp, babama gülümsemeye başladım. Benim nedensiz gülümsememe bakıp kısa bir gülücük yolladı sonra tavadaki son sucuğa aynı anda Esat'la çatal batırdı. Rutin sucuk kavgasına şahit olacaktık yine.
''Bırak lan oğlan sıpası, sömürdün sömüreceğini son parça babanındır!''
''Ben büyüme çağındayım peder bey bu benim hakkım!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA TOZU
EspiritualPapatya kokusuna aşık bir edebiyatçı.. çiçek alerjisi olan bir adam.. Peki papatya tozu bu iki insanı bir araya getirebilir mi dersiniz? İnatçı ve Zor-Mor 'dan sonra kahkahaya doyamayacağınız bir hikayeye var mısınız? Edebiyat öğretmeni Papatya Ecm...