Mecburum

RÜYA

AZER

Hayatımın en güzel gününü yaşıyordum.  Tamda hayallerimdeki gibi  bir ortamda yanımda sevdiğim kadın, ıssız  ormanın yanında taş  evin içinde  sarmaş dolaş bir halde  yatıyorduk. hiç aklıma gelmezdi şu istanbula gelipte deli bir kıza aşık olup bütün hayatını onun için değiştirmek birde bu kız düşmanlarının kızıysa. 

Sen adanadan kalk gel kardeşinin intikamını almak için bir sürü bedel öde iki kardeşini daha bu savaş uğruna kaybet sonra gelsin bir kara kız bütün düzenini  alt üst etsin. böyle anlatınca sanki kardeşlerime ihanet etmiş, onları unutmuş gibi oluyor ama bir an olsun ne aklımda nede kalbimde o acıyı unutabiliyorum. 

Ama yapacak bir şeyim yok bu savaşı bitirmek zorundayım. ailemden bir kişinin daha ölümünü kaldıracak durumda değilim. ben ne zaman öfkelenip onlara bir zarar vermeye kalksam bende en az onlar kadar zarar gördüm. bide artık karaca var kara kızım var onun ailesine dokunamam onu üzemem çünkü onun üzülmesi bu hayatta en son isteyeceğim şey.

KARACA 

Gözlerimi ağlama sesiyle  araladım. yataktan kalkıp sesin geldiği tarafa doğru yürüyordum. bu ses bebek ağlamasıydı ama bir dakika bebeğin bu evde ne işi vardı. ses karşı odamdan geliyordu kapıyı açıp odaya girince içim bir anda huzurla doldu oda o kadar güzel süslenmiştiki oda tam bir bebek odasıydı.

 Duvar kenarındaki beşiğe yaklaştığımda üzerinde mavi tulum ağlamaktan gözleri boncuk boncuk olmuş bir bebek yatıyordu. beni görünce ağlaması kesilmişti. ona daha çok yaklaşıp kucağıma aldım kucağıma alınca arkamdan belimi saran kollara döndüm. azer yüzünde muhteşem bir gülümsemeyle bana öyle güzel bakıyorduki azere bebeği gösterip 

''Azer baksana ne güzel bir bebek kimin bu biliyormusun?  ''

azer bana gülümseyip,

''Bizim karaca bizim oğlumuz savaş''

azerin dedikleriyle şok olmuştum nasıl yani şimdi bu bebek azerle benim bebeğimmiydi. Allahım çok mutluyum bu hayatta başıma gelen en güzel şey bu. azer ben ve oğlumuz  bir yuvamız olmuş azerle evlenmişiz ve birde aşkımızın meyvesi savaş olmuş daha ne isterimki hayattan savaş kucağımda sevinçten  kendi etrafımda dönüyordum. yanımda bana gülümseyen azer birden yok oldu. odadan çıkıp azeri aramaya başladım. sesimi duyması için ona bağırdım.

''Azerrrr''

yataktan nefes nefese kalktım gördüğüm herşey bir rüyadan ibaretti oysaki çok mutluydum bütün hayallerim tek bir rüyanın içerisinde gerçekleşmişti. Başımı yana doğru çevirdiğimde  azer yanımda yatmış bana bakıyordu benim o halimi görünce endişelendi yatakta doğrulup yanıma yaklaştı.

''Karaca güzelim iyimisin''

''iyi değilim azer az önce çok güzel bir rüya gördüm herşey gerçek gibiydi. evlenmiştik ikimize ait bir evimiz vardı. hatta bebeğimiz bile olmuştu adıda savaştı.''

Azer  karacanın anlattıklarıyla ona sımsıkı sarılmıştı. karaca rüyasını anlatırken bunun hayalini kurmak bile çok güzel gelmişti azere. karacanın yüzünü iki elinin arasına alarak dudağına öpücük bıraktı.

''Gördüğün rüyadaki herşey  birgün gerçek olucak güzelim. bunların gerçekleşmesini en az senin kadar istiyorum.''

karaca azerin söyledikleriyle dahada mutlu olmuş bu kez o azerin dudaklarını öpmeye başlamıştı. ikiside birbirini  tutkuyla öpüyordu. azer daha fazla ilerlerse kendini tutamayacağından korkup geri çekilmişti. karacanın dudaklarından ayrılıp burnuna minik bir öpücük bıraktı.

''hadi güzelim kalk kahvaltı yapıp eve gitmemiz lazım annem baya merak etmiştir.''

'' evet haklısın fadik teyze çok merak etmiştir.''

yataktan kalkıp kahvaltılarını ettiler. azer son kez evi kontrol edince hazırlanıp evin yolunu tuttular.eve yaklaşınca karaca

''azer dur burada ben önce ineyim fadik teyzeye arkadaşıma gidicem demiştim şimdi bizi birlikte görürse yanlış anlar.''

''tamam güzelim sen git eve bende on dakika sonra gelirim.''

karaca azeri yanağından öpüp arabadan indi ve hızlıca eve doğru yürüdü kapının önüne gelince kapıyı çaldı fadik kapıyı açınca

''geç kızım hoşgeldin dün gelmeyince merak ettim aradım açmadın. sonra yılmaz gelince ona sordum arkadaşında kalacağını söylemissin.''

'' evet fadik teyze kusura bakma telefonum kapanmış hiç fark etmemişim''

''tamam kızım geç odana istersen ben yemek hazır olunca seslenirim sana.''

''tamam fadik teyze''

karacanın odasına çıkmasıyla azer eve girmişti. fadik oğlunu görünce sitemle

''neredesin sen oğlum kaç gündür. haberde vermedin yılmaza taş eve gidiyorum diyip gitmişsin.''

'' biraz kafa dinlemem gerekiyordu ana affet ne desen haklısın ama bundan sonra öyle birşey yapmam nereye gideceksem en önce sana söyleyecem söz.'' diyip annesine sarıldı. fadikte azere sarılıp 

''tamam deli oğlum benim ''

''şimdi ben bi yukarıya çıkıp duş falan alayım yemek zamanı inerim.''

''tamam oğlum''

azer hızlı adımlarla odasına çıkıp hızlıca soyundu ve kendini ılık suyun altına bıraktı.