Size bir aşk hikayesi anlatacağım. Öyle mükemmel değil belki ama hayalleri olan küçük bir çocuktum ben. Onun için her şeyi yapmaya göze almış, saf bir çocuktum... Hadi başlayalım hikayemize.
Günlerden salıydı,kantine gidip her zaman ki gibi kahvemi almaya inmiştim,sırada onun arkadasındaydım. Aniden arkadan bir ayı beni onun üzerine itti,ister istemez ona çarpmıştım. Onu ilk görüşümdü... Okuldaki saklı cennet gibiydi. Yere parası düşmüştü.
-Yavaş olsana be,öküz!
Ben birkaç saniye ona bakmaktan kendimi alıkoyamamıştım, cevap bile verememiştim. Aniden bir sarsılmayla:
-Şey, özür dilerim,benim hatam değildi. Arkadan bir andaval itti beni. Demiştim.
Oflayarak önüne döndü,benim suratımda ise istemsizce bir gülümseme oluşmuştu. Saçlarına bakıyordum, mükemmel ötesiydi...
Sıradan gitmişti. Bende kahve yerine hızlıca su alıp kendimi fark ettirmeden onu takip etmeye başladım.
Sınıfını öğrenmiştim,10/A sınıfındaydı. Şanslıydım ki o sınıfta Murat adında bir arkadaşım vardı. O kızı anlattım, bildiği her şeyi bana söyledi. Yaşını,adını,nereli olduğunu... Bir çok şeyini bana söyledi.
İsmi Gözde'ydi..
Eve gelmiştim. Hemen telefonumu alıp Instagram hesabını bulmak istedim. Ani bir sevinçle sıçrayarak:
-Yesss buldum işte bu o!
Hemen takip isteği attım,fotoğraflarına bakmak istiyordum. Yüz yüze olmasada onun her şeyini bilmek istiyordum.
Ona yazamıyordum,çekiniyordum biraz. Ona çarptığım için bana sert tepki vereceğini düşünüyordum. Acaba ne derdi?
Zaman hızla geçiyordu. Saat gece 22:00 olmuştu bile. Yarın okul vardı. Servise yetişebilmek için erken uyumam gerekiyordu. Onun fotoğrafına baktım ve uyudum.
Sabah olmuştu. Duş aldım,kahvaltımı yaptım,servis gelene kadar kitap okumaya başladım. Okulda onu göreceğim için çok mutluydum.
Servis gelmişti ve okula varmıştım. Hemen Murat’ın yanına giderek:
-Gözde geldi mi,geldii mii?
-Galiba hayır, bugün gelmedi.
Çok üzülmüştüm ve ailemi aradım sınıfımı değiştirmeleri için gelmelerini istedim.
10/A ‘ya gidecektim. Bu sayede onu her gün görebilirdim. Annem okula gelmişti, yarın 10/A’da olacaktım, mutluydum.Bugün ise saatler geçmek bilmiyordu. Kitap okumaya başladım zaman geçsin diye. Kitap okurken uyuyakalmışım ve sabah oluvermiş çoktan.
Hemen giyindim ve saçımı yaptım. Biraz parfüm sıkıp servise bindim. Servis bu sefer geç gelmişti.O sınıfın öğretmeniyle karşılaştım ve “Artık bu sınıftayım.” dedim. Benimle birlikte girdi içeri,oturmam için bir yer bulmaya çalışırken beni biraz ayakta bekletti.
Gözde’nin yanı boştu ve ne şans ki beni oraya yerleştirmişti. Gözde’nin suratında sinirli bir ifade vardı ama tatlıydı.
-Yine mi sen! Senin burda ne işin var?
Yine hiçbir şey diyemeden çantamı koyup oturdum. Ders felsefeydi. Hoca ‘Felsefe nedir?’ sorusuna felsefe ile ilgili şeyler derken benim felsefem çoktan Gözde olmuştu bile.
Çaktırmadan ona bakıyordum. Ona kendimi affettirmek için elimden geleni yapıyordum.
İki gün geçmişti ve ona:
-Benimle öğle vaktini geçirmek ister misin? Dedim. Arkadaşlarına bakarak onay aldı.
-Olabilir ama ne yapacağız ki?
-Öğle vakti ne yapılır?
-Ha ha ha ! Sen benimle alay mı ediyorsun?
-Hayır hayır, ne alay etmesi! Sadece eğlendim.
-Tamam o zaman öğlen senleyim.
Sevinçten havalara uçacaktım çünkü hoşlandığım kişi benimle olacaktı!
Öğlen olmuştu,dışarıya çıktık. Bir restorana gittik. Fazla lüks bir yer değildi,ekmek arası şeyler falan vardı ama güzel bir yerdi, seviyordum buranın yemeklerini.
Ben bir tane sandviç aldım,o da hamburger ekmeğinde kumru almıştı.
Yemeğimiz bitmişti ben konu açmak adına “Ee naber?” demiştim.-İyi gibiyim ama okul fazla sıkıcı,bıktım.
-Şu an benimle eğlenmiyor musun?
-Eğlenilecek bir şey mi yapıyoruz ki?
-Hayır ama en azından mutlu değil misin?
-Yemek yedim diye mi? Tabii ki mutluyum. Yemek en sevdiğim şey.
-Neyse,sormadım farz edelim. Şey,aslında benim seni davet etmemin başka bir sebebi var...
-Neymiş o?
-Senden hoşlanıyorum.
-Ne! Nasıl?
-Aslında ilk başta sana arkadaki kişi yüzünden çarptığım anda gözlerinde kayboldum. İlk görüşte aşk diyeceğim ama aşk ne bilmiyorum. Fakat senden hoşlandığımı çok iyi biliyorum.
-Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Yakın bir zamanda aldatıldım ve bu benim kalbimi aşırı derece de kırdı.Lafını keserek:
-Dur! Ben senden hemen cevap vermeni istemedim. Biraz zaman geçsin,birlikte zaman geçirelim,o zaman söylemek istediğini söylersin. Çünkü ben fazla erken davrandım,biliyorum. Diyerek biraz başımı eğdim. O da bana bakarak üzüldü.
Okul zili yaklaşmak üzereydi,okula doğru yola koyulduk. Ders başlamıştı ama ben onu düşündüğüm için hiçbir şey anlamamıştım. O da bana üzüldüğü için hiçbir şey anlamamıştı.
Onun üzülmesini istemiyordum ve ona çantamda olan bir çikolatayı verdim. Yarısını kırıp bana verdi.
-Al bakalım,beni mutluk etmek için yaptığını biliyorum. Beni mutlu etmek istiyosan sen de mutlu olmalısın.
Bu kadar iyi kalpli olması o kadar mutlu etti ki beni... Sadece siz biliyosunuz bu içimdeki mutluluğu,ona bunu söylemeye çekiniyorum. İlklerim olacak kızı galiba bulmuştum.
Eve gittim ve Instagram’dan ona yazdım. mesajımı görüp cevaplamıştı.Her şeyi bir kenara bırakıp geceye kadar onunla konuştum. Ona dair her şeyi biliyordum. Benimle mutluydu galiba,yani öyle hissediyordum.
Uyumak zorundaydık ikimizde. Yarın yeni bir gün,yeni bir hayat,dolu bir zaman beni bekliyor...