✨5✨

51 6 1
                                    

Şarkım bittiğinde duyduğum alkışlarla istemsizce kırmızı boyalı dudaklarımda küçük bir tebessüm oluştu. Çok uzun süre sonra ilk defa böyle taktir edilmiştim birçok kişi tarafından. Güzel bir duyguydu. Kafamı hala bar taburesinde oturan Emir'e çevirdiğimde gülümseyerek el salladı bana. Kaşlarımı çattım. Tanımış mıydı beni?

Arkamı dönüp hızlı bir şekilde kulise girdim. Maskemi çıkardığım anda içeri Sera girdi.

"İris inanılmazdın! Bu bara senin sayende daha çok müşteri çekeceğiz. Harikaydın resmen!"

Donuk bir ifadeyle kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım. Sera yavaş adımlarla yanıma gelip yüzümü tuttu.

"Tatlım niye bu kadar mutsuz duruyorsun? Herkes seni çok beğendi. Bütün alkışlar sanaydı bu gece. Hala niye mutsuzsun?"

Kafamı iki yana sallayıp makyaj masasının önündeki sandalyeye oturdum.

"Bilmiyorum Sera. Yüzümü görmedikleri için beğendiler beni. Ya görselerdi? Bir müşteri bile kalmazdı burada."

Maskesini çıkarıp masanın üstüne koydu. Kendisi de masaya dayanıp kollarını birbirine bağladı.

"Böyle düşünmeni sağlayan ne? Okulundaki ergen kız-erkek topluluğu mu? Ah İris... Salak bir kız olmadığın gözlerinden okunuyor ama seni bu salaklığa iten ne?"

Kaşlarımı çatıp ters ters baktım ona.

"Salak değilim. Çirkinliğimin farkındayım."

Gözlerini devirip parmağını bana doğrulttu.

"Sen sana denilen her şeyi üstüne alınan biriysen bu salak olduğunu gösterir. Onlara cevap verip vermemen bunu değiştirmez. Kendini sevmeyi denedin mi hiç? Şu güzel yüzünle aynaya bakıp ne zaman gülümsedin en son? Daha küçüksün, çok küçüksün. 24 yaşındayım ve bana da insanlar hala bir sürü şey diyor. Hangisi umrumda peki?"

Masanın üstünden maskesini alıp yüzüne taktı.

"İnsanlar sadece konuşur İris. Önemli olan sadece sensin. Bu hayat senin. Kararlarını sadece sen verirsin. Bir daha gelmeyeceksin bu dünyaya. Şimdi ister maskeni takıp gel benimle, ister kendinle barışık şekilde çık bu odadan. Seçim senin."

Dedikleri biraz düşünmemi sağlamıştı. Hep düşünüyordum zaten bunları. Ama bir bebeğin sizin yüzünüze baktığında ağlamasını kimse anlayamazdı.

Maskemi geri taktığımda Sera sinirli bir şekilde nefesini verdi.

"Umarım bir gün beni dinlersin."

Sessiz kalıp onunla birlikte Emir ve Kurt'un yanına gittik.

"İris mükemmeldin. Beni işe aldığıma pişman etmediğin için teşekkür ederim."

Kurt yamuk bir gülümseme gönderip önüme renkli bir kokteyl koydu.

"Merak etme, alkolsüz."

Göz kırparak söyledikleriyle varla yok arası bir tebessüm ettim. Daha sonra Sera ve Kurt işlerine geri döndüğünde Emir'le baş başa kalmıştık.

"Konuşmayacaksın sanırım."

Kafamı ona döndürdüm yavaşça.

"Niye geldin?"

Tek kaşını kaldırıp alayla sırıttı.

"Babamın mekanına da mı gelemeyeceğim?"

Şaşkınlıkla ona baktığımda içtiğim kokteyl boğazıma kaçtı. Öksürmeye başladım.

Güzel ve Çirkin (Masal Serisi I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin