2.4 (m)

33.7K 1.7K 1.6K
                                    

Bölüm şarkısı bu hikayeyi yazmamda Tom&Jerry'den sonra en büyük ilhamlarımdan biri. Anlamı, melodisi, hüzünlü havasına rağmen asla bu tip bir konuya değinmeyen, resmen Blanco Taekook'u simgeleyen bir ezgi benim için.

ÜSTELİK İSPANYOLCA!!!

Lütfen bu şarkıyla okuyun tmm mı 🤧

Bu arada, rahatsız olacağınızı sanmıyorum ama yetişkin içerik alarmıakdkflglgşh

İyi okumalar!

carla morrison-disfruto

carla morrison-disfruto

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Belime gelen su sıcaktı, fakat ben zangır zangır titriyordum. Elimde değildi, yemin ederim şuurum öyle bir kaymıştı ki zaman ve mekan algım tamamen gerçekten soyutlanmış, bunun bedenimdeki etkisiyse derin bir ürperme olmuştu.

Havuzun zeminine oturmuş, göğüslerine kadar gelen köpüklü suyla bayılma dürtümü tetikleyen kusursuz bedenini gizlemişti Jeongguk. Eh, ben birazdan ona dokunacağım gerçeğine alışana kadar saklaması işime gelirdi. Zira tam şu anda suları çevreme sıçratarak, pürüzsüz bacaklarını karnına doğru çekip havuzun köşesine sinmiş Jeongguk'a doğru ilerlerken zeminin eğimli yapısı nedeniyle alt bedenim her adımımda su üstüne çıkıyor, gözünü bile kırpmadan beni izleyen kusursuz bedene karşılık erkekliğimin çoktan erekte olmuş bir halde neredeyse kasıklarıma değişini gözler önüne seriyordu.

Az önceki cesur tavırlarının hala arkasında olduğuna emindim, çünkü ortamda o kadar yüksek bir ten uyumu elektriği vardı ki, daha birbirimize dokunmadan bunu anlayabiliyorduk. Yine de o ıslak kirpiklerinin her hareketi utancını belli ediyordu ve... Ve utanmak bir insana nasıl bu kadar yakışabilirdi aklım hayalim almıyordu. Sanki, sanki birazdan gerçekleşecek şey ikimizin de ilkiymiş gibi hoş bir heyecanla çevreliyordu çıplak vücutlarımızı. Fiziksel olarak ilkim olmayabilirdi, lakin ruhumla sevişeceğim ilk ve son kişi Jeongguk'tu. Büyük konuşmayı sevmezdim, her ne kadar kendinden emin bir insan olsam da büyük konuşmayı ciddi anlamda aptallık olarak görürdüm lakin bu, bu çok farklı bir olaydı.

İki adımlık sürede aklımdan geçirdiklerimi bir ben, bir de tanrı bilebilirdi. Karşımda sıcaktan al al olmuş dolgun ve hafif kılcallanmış yanaklarıyla, sürekli kırpıştırdığı iri ve sulanmış gözleriyle hipnoz olmuşçasına beni izleyen, bembeyaz nemli tenine kapılıp ona tüm edepsiz arzularımla dokunmamı bekleyen bu on dokuz yaşındaki güzel çocuktan vazgeçme ihtimalim olasılıksız denen kavramla eş değerdi benim için.

Aramızdaki mesafeyi sıfıra indirecek son adımı atıp, ruhum da dahil tüm çıplaklığımla karşısına dikildiğimde birbirine yapışmış nemli kirpiklerinin altından büyük bir hazla beni seyrediyordu ve yemin ederim bu haliyle tüm kontrolümü kaybetmek üzereydim.

Bir müddet öylece süzdük birbirimizi. Erkekliğimin ucundan sızan zevk suları, ona henüz dokunmamış olmanın verdiği acı dolu bir zevkle havuza damlarken kastığım vücudum hafif hafif kas spazmlarını ağırlamaya başlamıştı. Kırmızı dudakları hafifçe aralanmış, sıcağın etkisiyle parıl parıl parıldarken inci misali göz kamaştıran çıkık ön dişlerini meydana çıkarmıştı.

blanco | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin