ÜZÜNTÜ KÖLELERİ /♧/ yalnızın melekleri /

/ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM /

Ann lily için birşeyler yapmıştı,  buzdolabına bulduğu birkaç yiyecek vardı.  Ann artık bir alışveriş yapmanın vakti geldiğini, düşündü.

lily yemeğini yerken onu biryandan tezgah silerken ona bakıyordu.
Lily son lokmasını yuttu.

" sen aç değil misin ?"

ann gülümsedi,  " hayır değilim şuan sadece biraz uyumam gerek "

Ann odasına geçti , yatağına girdi ve gözlerini  yavaş bir şekilde kapadı bugün gerçekten yorulmuştu hem iş ile ilgilenip hemde kardeşine  bakması ve anne babasının boşanma davası... bunlar çok zor anlardı. Ama ann bunlarla yaşamayı öğrendi. Ann gözlerini kapadı ve onu bekleyen yatağına uzandı. Hemen derin uykuya daldı.

lily son lokmasini bitirdi , kapı açılma sesi ve birkaç ayak sesinden sonra içeri , anne  ve babası  girdimisti . Lily yarı sevinmiş  bir şekilde." hoşgeldiniz " dedi.

annesi lily başına  öpücük bıraktı
" hoşbulduk canım. Afiyet olsun. Ablan nerde?"

Lily odayı işaret ederek " uyuyor bugün çok yoruldu. hastanede bekledi hep "

Lily son cümlesi ile anlamsız bakış atan anne ve babası lily 'den cevap bekler gibiydi.

" gece ateşim çıktı. Ve bayıldım. Ablam beni hastane götürdü. " dedi lily

Annesi lily yanaklarını iki eli ile tuttu.
" sen iyisin dimi !?" dedi.

" evet "

anne ve babası kendi odalarına girdiler.
Girer girmez kavga etmeye başladılar,  lily yine başladılar diye , geçirdi içinden.
Yemeğini bitiren lily,  tabağını  yıkamaya başladı , ve kaldırdı.

biraz öksürdü.
Lily odasına çekildi. Ailesinin yanında mutlu gözükmeye çalışıyordu,  ama bu hastalığının,  kötü olduğunu biliyordu

Ablası onun için endişelenmesi normaldi. Lily ablasini seviyordu.
Lily çalışma masasına oturdu ve kitabını okumaya başladı , lily şuan 5 'e gidiyordu, ve okuması iyidi ama bu hastalıktan sonra okula gitmeyi bırakmıştı,  lily arkadaşlarını 'da özlüyordu , okumak ve birşeyler öğrenmek istiyordu  ama , yapamıyordu.  ama ann lily ' e öğretiyordu takıldığı konuları lily 'de aslında ablasının ona , öğretmenlik yapmasını seviyordu.

Jack telaşla arkasına döndü ve Justin  'e baktı,  ama Justin  hala telefon bakıyordu.
Jack kapıyı kapadı " lütfen bunun bir halisulasyon olduğunu söyle! "

Justin kafasının kaldırdı telefondan.
Jack yüz ifadesini gördüğü için  biraz olsun güldü , Jack bunun komik oldu düşünmüyordu.

" niye gülüyorsun sence bu , komik mi!?"

Justin  sesli kıkırdadi.
" evet yüz ifadeni görmen gerekiyor 'du " dedi Justin  şakaya vuran bir tonda.

Jack derin nefes aldı , ve sakin kalmaya çabaladı, " max yine napti?! eve kız mı attı bu sefer birde kaçırmış !!"

Justin bu sefer yüz 'u deyişti.
kaçırma sözü geçmesi Justin,  biraz olsun tedirgin etmişti.

" evet... bak bu bir sorun" dedi Justin.

Jack onu yavaş bir biçimde alkışladı ve onu tebrik eder gibi gülümsedi.
" tebrik ederim ya !? anlamışsın. " dedi Jack.

Jack tekrardan açtı kapıyı ve odaya girdi ve kızın ellerini çözdü Justin içeri girdi ve kızın , ağzından bandı hışımla çekti.

kiz acı acı ile yüzünü buruşturdu.
" ah! hey yavaş !! " dedi kız .

kızı tamamen çözen Jack ayağı kalktı.
kız ayağı kalktı. Kız saçlarını hışımla geriye atarak gözlerini bir süre , Jack ve Justin 'e odakladı. Yapmacık bir ses tonuyla.