Ayrılık Acısı ve Yeni Çocuk

231 14 0
                                    

Özet


''Dikkat et sakar.''

''Sen kimsin de bana...'' Cümlemi bitiremeden karşımdakinin Oğuz olduğunu fark ettim.

''Oğuz?''


''Evet benim ve galiba bahsettiğiniz yeni çocuk benim."

"Sen en son başka okuldaydın?''

''Sonra konuşuruz bunları şimdi sınıfımı öğrenmem gerekiyor.."


&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Oğuz'u gördükten sonra donakalmıştım. Dönmesine bir açıdan seviniyordum bir açıdan da üzülüyordum. Benimle çok dalga geçerdi. Her zaman; herkesin önünde. Ama bazen gerçekten iyi bir arkadaş olabiliyordu. Azra'nın dürtmesiyle dünyaya geri döndüm.

"Ne var?"

"Ne kızıyorsun be. Daldın gittin bir an. Yarım saattir dünyaya dön diye çabalıyorum."

"Ya off Azra! Ben mutluydum düşüncelerimin arasında."

"İyi be. Bir şey demedik."

"Gel buraya gel." Diyerek ona sarıldım.

"İyi hadi affettim." Çok çabuk yumuşardı. Bu huyunu severdim ama bazen bu huyu yüzünden çok kırılabiliyordu. Biz sarılırken Ahmet geldi ve bize dik dik bakmaya başladı.

"Tamam. Sakin ol. Sevgilini çalmıyorum." Dedim kıkırdayarak. Azra'da bir süre sonra kıkırdadı. Biz kıkırdarken Ahmet hala ciddi bir yüz ifadesiyle bize bakıyordu.

"Ne oldu Ahmet bir sorun mu var?" Azra'nın sesi çok tedirgin çıkıyordu.

Galiba bana anlatmadıkları bir şey var.

"Sana özel bir şey söylemem lazım. Bir dakikalığına gelir misin?"

"Tabii gelirim. Tuğçe sen sınıfta bekle istersen hı?" Tamam dercesine başımı salladım. Sınıfa girer girmez Oğuz'u görmem bir oldu.

"Oğuz?"

"Evet. Yeni sınıf arkadaşınızım. Eskisi gibi eğlenebileceğiz!" deyip bana sarıldı. Bende hiç beklemeden ona sarıldım. Özlemiştim açıkçası. Her sabah beraber gitsekte insan aynı okulda olmayınca özlüyor.

"Ayy kanka ya! Her gün beraber gezeriz, eğleniriz değil mi?"

"Tabi kanka eğlenmek ne kelime!" Biz sevinçli sevinçli konuşurken Azra yanımıza geldi. Gözleri dolmuştu. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

"Ne oldu kanka?"
"Kanka..." dedi ağlamaklı bir sesle, "Ahmet.. Beni sevmiyormuş... Arkadaşlarıyla iddiaya girmişler... O yüzden çıkma teklifi etmiş." deyip hıçkırıklara boğuldu. Hemen yanına gidip sımsıkı sarıldım.

"Üzülme kanka. Sana erkek mi yok?"

"Ondan değil ki... Birinin gözünün içine bakarak seni seviyorum diye yalan söylemesi, duygularınla oynaması çok kötü be." Bunları tek bir nefeste söylemiş olmalı ki derin derin nefes aldı.

"Kıyamam ben sana. Üzme kendini ben onu hallederim tamam mı? Değil mi Oğuz!"

"Hı? Ha şey.. Evet evet bende gelirim hatta."

"Bende öyle düşünmüştüm." Deyip Oğuz'a masum bir şekilde gülümsedim. O ise bana 'bittin-kızım-sen' bakışları atıyordu. Biraz ürkmüştüm açıkçası. Biz öyle bakışırken müdürün Azra'yı yanına çağırdığını duydum. Azra hemen gözlerini silerek müdürün yanına gitti.

"Buyurun hocam."

"Kızım okula yeni bir öğrenci geldi. Ona sen okulu gezdir olur mu?"

"Tabi hocam seve seve." Düşünüyordum da kız şanslı resmen. Hayat bizi elinin tersiyle iterken onu âdeta okşuyordu. Azra koşarak sınıftan çıktı. Bende Oğuz'a seslendim.

"Kanka gelsene yanıma. Tek oturmayı sevmem." diyerek gülümsedim.

"Tamam kanka geliyorum."

Eşyalarını alıp yanıma oturdu. Şimdiki dersi sordu. Geometri dedim.

"En sevdiğim ders!"

"Harbi mi? Kanka ben bir şey anlamıyorum bu dersten. Beni çalıştırırsın değil mi? Hıı lütfen!"

"Tamam tamam. Çalıştırırım. Bu işi ustasından öğrenmen lazım sonuçta."

"Egoist." 

Adamın egosu tavan yapmış resmen. Her zamanki Oğuz işte ne beklersiniz ki.

Umarım beğenilir şimdiden teşekkürler :* ♥ Multimedyada Azra ve Tuğçe var.

Taş Çocuklar MekanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin