10.Bölüm Geleceğin Karartısı

963 39 14
                                    

-Selimin Ağzından-

Dünyanın en tatlısı diyebileceğim ufak tefek bir çocuk oturuyor şuan,tam karşımda benim çocuğum benim oğlum olmasına rağmen biz bir baba oğul olamıyoruz olamıcazda biliyorum şuan ona çok yabancı geliyorum şebneme gösterdiği sevgiyi kıskanıyorum belkide,çünkü şebnem ona hiçbirzaman onun babasının ben olduğumu anlatmıcak hep uzak kalıcam oğlumdan canımdan kanımdan zor birşeymiş bu duygu babalık hissi ben babamın varlığıyla yokluğu arasında hep gidip gelmiştim onunda bunları yaşamasını istemiyordum babasının mert degilde benim olduğunu ögrenince belkide şebnem onu benden uzak tutmaya çalışıcak oda benim yaşadıklarımı yaşıyacak ama bunlar olmucak gerekirse hicbizaman ogrenmicek ve onun babası ne kadar kabullenmem zor olsada mert olarak kalıcak.

Bana bakıp gülüyor ve sonra şebneme donup elini tutup konuşmaya başlıyor;

"Anne bende onun gibi olabilicekmiyim?"

diyor masumca neden bahsettiginden anlamadigimdan şebneme nasıl yani dediğimi açıkça beyan ettiğim bir bakış attım oda anlamış olmalı ki Selime dönerek

"Annecim nasıl yani?"

dedi ve bir cevap bekledi şebnemin sorusunun ardından Selim yanıma geldi ve elimden tutarak şebneme döndü masumca gülerek

"Onun gibi uzun boylu,yakışıklı olabilecekmiyim"

Ardından şebnemle birbirimize bakarak kahkaha atıyoruz şebnem Yaramaz çocuklar gibi bir bakış atıp lafa atlıyor

"Bunun neresi yakışıklı annecim sen daha tatlı daha şeker daha şirinsin"

dedi.Bana bakıp zafer kazanmış bir komutan misali bakışını atmayıda esirgemedi yangına körükle gitmek istemiyordum ama şebnemle kavga etmek daha doğrusu didişmek hoşuma gidiyordu o yüzden eski didişmelerimizi özlediğimden şebneme dönerek ;

"Pardon ama bana tipsiz demeye çalışıyorsunda selim tıpa tıp bana benziyor neden acaba allah allah dimi yani"

dedim şebnem ise ateş püskürten gözlerle bana bakıp lafını esirgemeyeceğinden konuşmaya başladı;

"Sende yakışıklı olabilirsin ama bakıyorumda selim bey bir karaktere sahip degilsiniz ama"

dedi tam selime dönüp sen annene bakma o hep böyle konuşur dicektimki selimin baygın olduğunu gördüm şebnemle didişirken hiç farketmemişiz bile Allah Beni Kahretsin Hepsi Benim Suçum Şebnem Selimin baygın olduğunu gördüğünde telaşla koridara çıkıp

"Hemşire yokmu?"diye basbas bağırdı ben ise selimi kollarımın arasına alıp yatağa yatırdım elimi çekmemle birlikte elime bulaşan kanı gördüm ve şoka uğradım hemen selimin kafasını doğrulttuğumda kafasının kanadığını gördüm ve o sırada içeri giren doktorlar ben daha şoktan çikamamışken beni odadan hızlıca çıkardılar.Odadan çıktığımda şebnem hüzüntülü ve kızgın bir şekilde bana dogru gelip göğsümü tokatlayarak konuşmaya başladı.

"Yine senin hatan yine senin suçun,senin yüzünden lafa daldık onu göremedik benim altta kalmıcağımı bildiğin halde devam ettin senle tartışmayı özlemiştim ben selim ama o  ölebilir benim çocuğum ölebilir ve onun yerini sen dolduramazsın hicbirzaman dolduramazsın anladınmı beni aptal'

Diyip sarılmıştı bana şebnemin şu anki ruh halini anlayabilirdim cunku o anneyse bende bir babaydim ve selim benimde cocugumdu ben onun babasıyım o ne kadar kötüyse bende okadar kötüydüm çünkü ogluma kavusamadan benden gidebilirdi beni bırakabilirdi Ve ben buna dayanamazdım o benim eksik parcamdı ve ben gecmisimin kolesiydim bu pişmanlık geçmişten gelen bir duyguydu şebnemin elini tutup göğsümdeki başını yavaşça kaldırıyorum ve sakinleşmesi,beni birazda olsa anlaması için konuşmaya başlıyorum

KöleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin