8. BÖLÜM ♡♡♡

695 53 4
                                    


Elimdeki telefona tekrar baktığımda Murat uyuyordu. Allah Kahretsin! Biri birşey yapsa kimseye duyuramayacak sesini. Gözlerim dolu bir şekilde Eren' e yalvarır şekilde bakıyordum.

-" Nasıl güveneyim ben sana belki önceden bir fotoğraftı bu ?"

Dediğimde güldü ve biraz daha yaklaştı.

-" Mesajın geliş saatine bak. "

Der demez mesajın geliş saatine baktım. 21:32ydi. Yani 8 dakika önce gelmiş.

Çevreme baktığımda çoğu insan tuhaf bakışlarla bize bakıyordu. Bahsettikleri gelin benmişim meğer.

Tabiki ben olucam kim giymiş beyaz elbise ? Hem gelin olmasam niye 'hanımım' desinler... Eren'e baktığımda her hareketimi inceliyordu.

-" Eren yalvarırım , ne istersen yaparım bırak beni n'olur !"

Eren bir süre yüzüme baktıktan sonra elimi tutup sürüklemeye başladı. Nikah masasına oturduktan sonra şahitler de yerini aldı.

Şahitlerden biri Meriç , diğeride hala adını öğrenemediğim kızdı. Kıza eğilip " Kurtar beni" dedim.

Kız kaşlarını çatmış bana bakarken Meriç kızın kolunu kendine çekip benden uzaklaştırdı.

Herkes yerini alınca nikah memuru mikrofonu bana uzattı. Eren sert sesiyle

-" Kısa kes" dediğinde kimse şaşırmamıştı. Alıştılar herhalde...

Nikah memuru mikrofonu kendine çekip:

-" Eren Demir Fahriye kızı Hazal Aydoğan'ı karınız olarak kabul ediyor musunuz ?"

Eren'e bakarken o da bana bakıyordu. Gür bir şekilde " Evet " dediğinde gözümden peş peşe yaşları akmaya başladı. Bana sert bir şekilde bakarken gülümsemeye çalıştım. Artık yalvarmaktan bıktığımdan kaderime razı olacaktım. Nikah memuru bana o soruyu sorunca kendi kendime mırıldandım.

-" Sanki kabul etmeme gibi bir durumum var "
Tabi Eren bunu duyduğunu belli eden bir şekilde elimi sıktı. Nikah memurum ise garibim boş boş bakıyordu. Boğazımı temizleyip "Evet " dedim.

İmzalar atıldıktan sonra ayağa kaldırdı Eren beni. Anlımdan öptüğünde yüzümü buruşturmamak için bütün yüz kaslarımı kullandım.

Dansa etmeye başladığımızda şaşırmadım değil. Yani burası Diyarbakır! Ben buradaki düğünlerin hepsini halayla başlar halayla biter sanıyordum. Bi ara araştırmalıyım.

Ne diyorum ben Allah aşkına ! Ben burada zorla evlendiriliyorum başka işim kalmamış gibi birde gelenek-göreneklerini mi öğreneceğim ?
Erenle dip dibe olmamıza rağmen ben beni kendine çekmesi ayrı ironiydi zaten...

-" Herşey daha iyi olacak "

Dediğinde öyle bir kahkaha attım ki bu seste çoğu kişi bize döndü. Eren neden güldüğümü anlayamamış gibi kaşlarını çatınca sadece kıkırdamaya devam ettim. Kendime gelince kulağına yaklaşıp fısıldadım.

-" Asıl cehennemi şimdi yaşayacaksın Eren Demir ! Şimdi beni şu lanet olası yerden götür!"

Eren de benim gibi gülünce ama daha ' sessiz' şekilde. Herkes ben mi deli gibi gülecek ? Elimden tutup yukarıya çıkarmaya başladı Çoğu kişi arkamızdan bağırırken neden bağırdıklarını anlamadım. En üst kata çıkınca az kalsa ' Yaşasın ! ' diye bağıracaktım. 3 kat çıktım ben 3 KAT!!! Odaların birine gelince kendimi yatağa attım. Gözlerimi kapatıp rahat bir nefes aldım. Üstümü değiştirmek için kalkmıştım ki Eren'in hala burada olduğunu farkettim. Asıl kavga şimdi başlıyordu.

SAKLI CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin