Merhaba arkadaşlar bu ilk hikayemiz ve yazım yanlışları olabilir kusura bakmayın umarım beğenirsiniz. Seviliyosunuz :)
Hava çok soğuktu.Montuma iyice gömüldüm ve beni bu iğrenç yerden kurtaracak olan William'ı beklemeye başladım.Göt herif zamanında gelmeyi hiç beceremez zaten.Daldığım düşüncelerden korna sesiyle kurtuldum ve bana sırıtan William'la göz göze geldim.Gülüşünü çok özlemişim.1 sene oldu görmeyeli beni o lanet adamla yalnız bırakıp gittiğinden beri görmüyordum onu.Gülüşüne karşılık vermeye çalışarak beceriksizce gülümsedim.Arabaya bindiğimde az da olsa ısınmıştım bana bakan gözlerin ağırlığını üstümde hissediyordum.William'a döndüğümde ;sonunda çıktın seni çok özledim dedi ve yanağıma ufak bir öpücük kondurdu.Bu hareketi karşısında tebessüm edip "Bende" dedim.Aslında hayata ve kişilere karşı çok soğuk birisiyim ama söz konusu William olunca bu kurallar ve katı hislerim yok oluyor.Bu hayatta ki tek dostum ve katı duygularımdan arınmamı sağlayan tek kişi..Yolculuk uzun sürmüştü.Nede olsa New york'tan Los angeles'a gidiyorduk.Otelde kalmamı ne kadar ısrarla söylesem de beni kendi evine davet etti.Tamam kesinlikle zoru kullanarak arabayı evine sürdü.Araba büyük bir evin önünde durdu.Aslında bu saray gibi yere ev demek hakaret olur.Büyük kapıdan geçtikten sonra büyük bir bahçeyle karşılaştım.Düşüncelerimden beni William'ın sesi kurtardı.
-Heyy!! Orada daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsun?Tamam,biliyorumevim çok güzel ve sende benim gibi yakışıklı ve zengin biriyle birlikte olmak istiyorsun.Üzgünüm güzelim,ben tek gecelik ilişkileri severim.Uzun süre birine bağlı kalamam.
-Üzgünüm William.Ama ilgimi kızlar daha çok çekiyor.
bu sözüm üzerine William uzaylı görmüş masum köylü gibi gözlerini pörtletti.Gözlerimi devirerek yanından geçtim.İçerisi de dışarısı kadar etkileyici ve büyüleyiciydi.
-Lezbiyen olduğunu bilmiyordum.
-Bende şimdi öğrendim.
-Ahh!!(Gözlerini devirdi)
-Hadi gel seni bizimkilerle tanıştırayım.
Girişten bir kaç basamak geçtikten sonra salon diye düşündüğüm yere geçtik.L şeklinde siyah bir koltuk vardı.Tam karşısında boyum kadar bir televizyon,ortada da bir sehpa vardı.televizyonun biraz ilerisinde pofuduk minderlerden vardı.Salon genellikle boştu.Bir kaç aksesuarla süslenmiş daha çok siyah ve gri tonları ağırlıklıydı,minderlerde oturan iki adam bakışlarını bize çevirmişlerdi.
-Bu Jack grubumuzun en piçi, diye gösterdi pofuduk minderde oturan esmer,kahverengi gözlü çocuğu,William.Jack suratına piç smile diye adlandırdığımız gülüşü yerleştirerek baktı bana.Başımla selam verdim,karşılığını aynı şekilde aldım.
-Bu da Leo.Aramızda ki tek masum.Pofuduk minderlerin diğerine oturan Leo mavi gözleriyle ve sarı saçlarıyla hiçte masum durmuyordu.Tabi siyah kemik gözlüğü masumluğuna biraz uyum sağlıyordu.
-Hoşgeldin, diye karşıladı beni masumluğuna daha da inandırarak.
William her zaman ki atılganlığıyla bana cevap verme hakkı tanımadan;
-Hadi seni odana çıkartayım,biraz dinlen.Sonra konuşuruz güzelim.
Güzelim diye seslenmesine her zaman göz devirirdim,şimdi olduğu gibi.O da her zaman ki piç smile ile karşılık verdi.Salondan çıkıp ahşap merdivenlere doğru yürüdük üst kata çıktığımızda sağa ve sola ayrılan uzun koridorlar vardı.William'ın peşine takılarak sağda ki koridora doğru yürüdük.Beş tane ahşap kapı vardı.Biri tam karşıda sonda, diğer dördü ise karşılıklıydı.Sonda ki kapının sağında kalan kapının önünde durduk.
-Burası senin odan,şu kapıda(koridorun sonunda ki kapıyı göstererek)banyoya açılıyor,senin odanda banyo yok idare et güzellik deyip yanağımdan makas aldı.Sinir bozucu piç kurusu!
-Haa bu arada merdivenlerin solunda kalan koridora asla adım bile atma, diye ekledi.Beni odada yalnız bırakmadan önce.Sol koridorda ne varsa artık.Gizemli köşk!! Odada mavi ve beyaz renkler ağırlıktaydı.Bir duvar, boydan boya gardroptan oluşuyordu,kapakları beyazdı.Diğer duvarda büyük bir aynadan oluşan mavi makyaj masası vardı.Sanırım bu odada kullanılmayan bölge olacaktı.Makyaj yapmaktan oldum olası nefret etmişimdir.Bu odaya tek aykırı olan şey ortada bulunan sırt kısmı pencere tarafında duran kocaman yataktı.Siyah renge sahipti.Kişiliği bozuk olan kişiliğime ne kadar da uygun.
Eşyalarımı getirmemişti.William eskiye dair hiç bir şey istemiyordu yanımda.Yeni bir hayata başladığı mı ve artık eskilerden kurtulmam gerektiğini söylemişti.Eski hayatımdan *kii üzerinden daha 6 saat geçti*çıkaramadığım tek şey boynumda ki kolyeydi.Ah!tabi birde üzerimde ki kıyafetler.Kıyafetler demişken hala burada neden dikiliyorum?Bunlardan kurtulmalıym.Gardrobun karşısına geçip çekmecelerden birini açtım.Ahaa! işte bu pijamalar burada.Siyah alt eşofmanı ve sporcu atlatlerden birini alıp üzerimi değiştirdim.Çıkardıklarımı odanın bir köşesine fırlattım.Güzel bir uyku zamanı.Tanrım, lütfen bu gece uyku kapımı erken çalsın.
Tak,Tak..