Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yüzüne değen güneş, jimin'e güzel bir günün haberini veriyordu. yattığı yerde dönmesiyle hışırdayan çarşaf sesinin jungkook'u uyandırmamasını umdu. yüzünü bakınca gülümsemeden edemedi. huzurlu görünüyordu. dudakları hafif aralıktı. jimin bir öpücük kondurdu.
jungkook hâlâ derin bir şekilde uyamaya devam ediyordu. uzun süredir yapmak istediği şeyi yaptı jimin. hiçbir şey düşünmeden sadece yüzünü inceledi. her bir noktasını aklına kazımak istiyordu. kaşlarını okşadı, ardından yanaklarını. burnunu da ısırmak istiyordu ama bunu uyanık olduğu bir ana saklamaya karar verdi.
uyurken bile yaydığı huzur akıl almazdı. aurası jimin'i sakinleştiriyordu. sonsuza kadar böyle kalsa sıkılmazdı galiba.
ama guruldayan karnı sonsuza kadar burada kalmak istemiyor gibiydi.
ses yapmadan yattığı yerden kalkarken birden tekrar yatağa çekildi. jungkook'un kolları arasında küçücük kalırken kıkırdadı.
"uyumuyor muydun sen?"
"bir fırtına sesiyle uyandım. meğerse sadece karnın gurulduyormuş."
"jungkook!" jimin dudağını büzdü. ama jungkook'a arkası dönük olduğu için görmeyecekti.
"dudağını büzme!"
"s-sen! nasıl?" kendini jungkook'un kollarından kurtardıktan sonra yüzünü ona döndü ve kollarının üstüne yattı.
"iyi tanıyorum sevgilimi diyelim." sevgilim demesi jimin'i güldürdü. bir süre bakıştılar. sevgililer.
jimin'in yanakları kızarırken kafasını çevirdi. tekrar kalkmaya yeltendi ama jungkook tekrar onu çekti. öpecekken jimin onu durdurdu.
"dişimi fırçalamadan olmaz!"
jungkook sahte bir şekilde ofladı gülerken. bu sırada jimin boşluktan yararlanıp yataktan kalktı. kendi kıyafetlerini göremeyince -onları aramak için çok da çabalamadı- jungkook'un uzun tişörtünü aldı ve üstüne geçirdi.
