20.Bölüm "Onlayken hem mutluluğu hem üzüntüyü hem acıyı tadıyorum"

179 14 2
                                    

Sütlaç kelimesi zihnimde yankı yapıyordu sanki benden istemsiz göz yaşlarım kendini bırakmıştı bile.
Y:Neden ağlıyorsun ki boş yere?
B:Sen sütlaç diyince annem geldi aklıma mis kokulum ben sütlaç istedim diye o sokağa girmiştik ama s-sonra a-annem
ö-ö-öldü ben o günden beri sütlaç yemiyorum ve yememeyede devam etçem.
Y:Bence sütlacı yiyip anneni hatırlaman daha mantıklı değilmi?
B:O benim aklımdan hiç çıkmıyorki aynı senin babanı aklından çıkarmadığın gibi.
Yaprakta göz yaşlarını tutamamış olacak ki oda ağlamaya başladı bende ona kollarımı açtım biraz düşündükten sonra yanıma geldi ve sarıldı şuan birbirimize sarılık şekilde ikimizde ağlıyorduk.
B:Babanı hatırlattığım için üzgünüm özür dilerim ağlaman son isteyeceğim şey.
Y:Dediğin gibi zaten aklımdan çıkmıyor bende özür dilerim bende anneni hatırlattım.
Yaprak ilk defa benden özür dilemişti ama şimdi önemli olan bu konu diil.
Yaprağın saçlarını okşayıp saçlarına minik öpücükler konduruyordum.
Ağlarken uyuya kalmıştı galiba yaprağı kendimden ayırıp baktım cidden uyuyakalmıştı kolumdan serumu çıkardım yaprağı yatağa yatırıp üstünü örttüm bende bu uzun boyumla o küçücük hastane koltuğuna yattım birazdaha ağlayıp yaprağı izlerken bende uykunun kollarına bıraktım kendimi.
Uyandığımda üstümde örtü vardı ama küçücük koltukta yattığım için heryerim tutulmuştu ve acımıştı içimden buna söverken kapıdan ses geldi yatağa baktığımda yaprağın olmadığını farkettim ve onun gelebilceğini tahmin edip halimi bozmadım ama gelen ses yaprağın sesi değildi.
Aş:Sarışın bombam.
Gelen ayşeydi hem sesinden hemde söylediği lakaptan onun geldiği çok açık ortadaydı.
B:Küçük prensesim hoşgeldin.




Aş:Hoşbulduk bombam.
B:Gel geç içeri.
Ayşe içeri geçip yanıma oturdu.
B:Senin nasıl haberin oldu bu durumdan?
Aş:Yani şöyle birinci olarak yaprağın çığlıkları bütün mahalleyi inletmişti bende kapıda ambulansı görünce anladım ama ben aşağa inene kadar ambulans seni götürdü o gün ulaşamadığım için hangi hastanede olduğunu bilmiyordum o yüzden gelmedim ikinci olarak bugünde senin telefonundan beni aradı yaprak beni buraya çağırdı biraz işi varmış benimde burda durmamı istedi bende hem sarışın bombama geçmiş olsuna geldim hemde bakıcılık yapmak için.
B:Yaprak benim içinmi mahaleyi ayağa kaldırdı?
Aş:Bukadar şey dedim tek bunamı takıldın?
B:Evet.
Aş:Yani evet kapıda gördüğümde elleri ayakları titriyordu okadar mesafeden belli oluyordu ve ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu ve senin elini hiç bırakmadan bindi ambulansa.
B:Aşk mı başlıyor dersin?
Aş:Sanmam yani yaprak bu dengesiz biri birazcıkta aptal salak ve mal olduğu için senin kıymetini bilemiyor yani bugün iyi davranır yarın kötü bunu sende biliyorsun.
Gözümdeki umut ışığı sönmüştü.
B:Haklısın keşke haklı olmasaydın ama malesefki haklısın.
Aş:Üzülme ya hem senin bir sözün vardı neydi o?
B:Bir-
B-Aş:Umuttu beklemek.
Aş:Aynen umudunu yitirmeden bekle çünkü birgün onunda seni seveceğine inanıyorum ben.
B:Bende inanıyorum ama günden güne umudumu yitiriyorum bu bir umuttu beklemek kelimesini annem ögretmişti bana,sihirli sözümüzdü bu bizim ben nezaman söylesem biraz vakit geçsede oluyordu ama konu yaprak olunca sihirli sözcük bile anlamını yitiriyor.
Aş:Ya sil o göz yaşını kıyamam ben sana.





Hiçbirşey söylemeden sadece sıkıca sarıldım ayşeye,oda bana sarıldı aynı şekilde ayşede benim melegim gibi birşeydi ona sarılınca sanki bütün acılarım geciyordu onun kolları benim acımın dinme sihri gibiydi ona sarılınca bütün yük omuzlarımdan kalkıyordu sanki o benim küçük prensesimdi mutluluğumdu belki öz kardeşim değildi ama öz olsada ancak bukadar severdim onun kollarından ayrılınca sanki bütün yükler yine omzuma yüklenmişti kalbim yine acımaya başlamıştı ama yapacak birşey yoktu ben bedenime acılarıma böyle alışmıştım artık.
B:Onlar geçmişi biliyorlar,göz göre göre.
Seni benden alıyorlar,söz vere vere.
Her gecenin sabahında,sen-siz-lik-ten ölüyorum ağğ.
Aş:Ne diyon be.
B:Şarkı söylüyorum sadece.
Aş:Böyle şarkımı vardı ki.
B:Var demek ki söylüyorum.
Aş:Güzelmiş sanki.
B:Yani bir iki kere dinledim bukadarı kalmış aklımda.
Aş:Benim aklımdakı şarkı ne biliyormusun?
B:Ne?
Aş:Götürğ beniğ ayağğğ.
B:Kulağımı bibtin teşekürler be bu şarkıyı sadece neşem oldukça dinliyorum.
Aş:Yani hiç dinlemiyorsun.
B:Yok ya yaprak bizdeyken bir iki kere dinlemiştim.
Aş:Bende bunu anlamıyorum zaten bu kız sana iyi mo geliyor kötü mü?
B:Bende bilmiyorum yanımda olunca huzur buluyorum ama bir konuşmaya başlıyor öyle bir kalbimi kırıyordu kalbim tuzla buz oluyor ama sonra bir gülmesiyle o tuzla buz olmuş tanecikler tekrardan birleşiyor sanki sonra ağladığını görüyorum ve yine kalbim parçalanıyor onlayken hem mutlulugu hem üzüntüyü hem acıyı tadıyorum ben ama ne olursa olsun yanımda nasılolsa bu bile bana yeter diyip kendimi mutlu etmeye çalışıyorum bazen işe yarıyor ama çok ağır konustumu bazen bu düşünceyle bile mutlu edemiyorum kendimi ama herşeye rağmen iyiki var o nekadar imkansıza aşık olsamda iyiki o var iyiki.





Aş:Ağlıcam şimdi çok tatlı konuştun.
B:Sakın ağlama çünkü düşen her göz yaşın için kendimi suçlarım her seferinde birkez daha kendimden nefret ederim o yüzden sakın ağlayım deme.
Aş:Tamam tamam ağlamıyorum neyse yaprak beş dakikaya gelir tam saat vermişti bana hasta ziyaretinin kısası makbulmüş ben kalkayım artık.
B:Tamam prensesim görüsürüz.
Aş:Görüşürüz sarışın bombam.
El sallayıp çıktı odadan.
Dediği gibi beş dakika içinde gelmişti yaprak.
B:Hoşgeldin asi kızım.
Y:Hoşbulduk masum oğlan.
B:Beni yanlız bırakmamak için ayşeyi aramışsın.
Y:Hee aradım nolmuş?
B:Hiç,birşey olmamış.
Y:Okey ozaman sana kahvaltı getirdim al ye.
B:Al ye nedir ya gözüme gözümr sokaydın.
Y:Bak zaten sinirliyim benide sinirlendirmeden al ye şunu.
B:Neye sinirlendin?
Y:Bundan sanane acaba.
Biraz bozulmuştum ama alışmıştım neticede o yüzden pek birşey demeden kahvaltılık malzemelerini alıp yemeye başladım.
Yaprak boş boş duvara bakıyordu bende yemek yerken ona bakıyordum.
B:Sen yedin mi birşeyler?
Y:Bu seni ilgilendirir mi?
B:Vallaha böyle tersliceksen hiç bana bakma daha iyi kafamımı iyileştireyim yoksa kalbimimi karar veremiyorum.
Y:Of gerginim sinirliyim işte bulaşma sende.
B:Sadece merak ettim çünkü seni kızgin üzgün gergin görmeye dayanamıyorum.
Y:Barıs tamam yeter bana biraz zaman ver yani biraz konuşma ben bahçede hava alıp gelicem normalde umursamaz kızardım ama bakacağıma söz verdim ve şuan iyi yaprağım o yüzden kızmıycam sende haddini aşma.
Hicbirsey demedim sadece ben ona naptimda o bana bukadar kızgın diye düşünüyordum.





Ben iyi yaprağıda seviyordum kötü yaprağıda zaten o bana kötüyken sevmemişmiydim ben onu böyle olduğunü kalbimi kıracağına bile bile aslında ben yaprağa birşey demeden önce iyiydi ne zaman aşık olduğumu söyledim ozamandan beri düşman gibi benle ama tek bana böyle diğer herkese iyi olan yaprak bana gelince kin kusuyordu iyi hali hariç.
Yaprak gidince telefonu aldım elime biraz internette takıldıktan sonra göz kapaklarım ağırlaşmaya başlamıştı ama yaprağı bekliyecektim uyumuyacaktım.
5 dakika oldu gelmedi 10 dakika oldu gelmedi 15 oldu gelmedi 20 oldu gelmedi en son umudum tükeniyorduki 30'ncu dakikada geldi.
Bende ayağa kalkıp yanına gittim benim duvurla aramda birazcık mesafe vardı önümdede yaprak tam omzuna elimi koyacaktım destek amaçlı ama o beni itirdi ve ben tam yaralı kısmımı yani kafamı duvara çarptım sonra etraf dönmeye başladı başıma feci ağrı girmisti yaprakta farketmis olacakki..

BU SEFER AZDA OLSA MEDYANIN BÖLÜMLE ALAKASI VAR AMA AZICIK DJSKDK.

NEYSE EEE BÖLÜMÜ BEĞENDİNİZMİ?

BİR SORU DAHA PEKİ AYŞEYİ SEVİYORMUSUNUZ?

BİR UMUTTU BEKLEMEK||YAPBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin