1.Bölüm

20 1 0
                                    

Okulunun önünde bekliyordum. O küçük kız bir cezayı haketmişti.
Boyundan buyruk işlere girmek ona pahalıya mal olacaktı.

O küçük aklıyla benimle oynamış, buz tutan kalbimi yaşına göre olgun olan sözleriyle ısıtmıştı.

Kendini üç-dört yaş büyük göstermiş, farklı bir kızın fotoğraflarıyla genç adamı kandırmıştı.

Bunun bedelini ciddi anlamda ağır bir şekilde ödeyecekti.
Belki ödeme şekli hem yaşına göre, hem de bir kadın için fazlasıyla ağırdı ama o da Aral'ı üzmüştü.
O da sonsuza kadar kimseye güvenemeyecekti.
Onun ilkini alacaktı. Bedenini tamamen kendine ait yapacaktı.

Okulun çıkma saatini veren sesle Aral bakışlarını dikkatle kapıdan çıkan öğrencilere dikmişti.

Sonunda onu görmüştü. Yanında bir grup arkadaşıyla gülerek çıkıyordu. Aral hiç tereddüt etmeden iki adımda kızın yanına gitti ve önünü kesti.
Küçük kız uzun boylu genç adamın göğsüne çarpmamak için durdu.
Merakla kafasını yukarı kaldırıp, bu önünü kesen adamın kim olduğuna baktı.
Gördüğü kişi küçük kalbinde bi an durma etkisi yarattı.
Genç adamın gözlerinin içindeki öfke ateşi onu çok korkutmuştu.

Genç adam yüzüne yapmacık bir gülüş ekleyip konuştu;

"Sevgilim, saatlerdir seni bekliyorum."

Arkadaşlarının şaşkın ve onaylamaz bakışları ve etraftan gelen seslerle kızın yanakları kızarmış ve omuzları düşmüştü.
Aramızda belli olan bir yaş farkı vardı ve bu herkes tarafından ayıplanmıştı.

Küçük kız ise dilini yutmuş etrafında olanları şaşkınlıkla izliyordu. Kolunda ki baskı hareketlendi. Önünde ki adam hızlı adımlarla ilerliyordu. Kız adamın adımlarına yetişmekte zorlanıyordu.

Arkadaşlarından uzaklaşmaya başladığında, üstünde ki anlık şoku atıp, küçük bileğini saran büyük elden kurtulmaya çalıştı.
Adımlarını frenleyip kendini geri çekmeye çalıştı ama ne kadar kendini geri çekmeye çalışırsa çalışsın, küçük bedeni adamın heybetli vücuduna direnemiyordu.

Tenha sokaklardan birine girince küçük kızın içinde ki korku daha da arttı.

Adam sonunda durup kafasını eğerek , korku dolu gözlerle ona bakan küçük kıza baktı.

Hayır. Ona acımıyordu ve acımayacaktı.

Elinin arasında kaybolan küçük bilek korkuyla titriyordu. Hatta o kadar çok titriyordu ki şiddeti onun eline bile vurmuştu.

Kızın bileğini sertçe bırakıp, konuştu;

"Benimle oynadın ha!"

Küçük kız korkudan titreyen sesiyle, genç adam karşılık verdi.

"Ben... ben özür dilerim."

"Dileme lan!"

Aniden yükselen genç adamın sesi kızı korkutmuş, gözlerini kapatıp yerinden sıçrayarak ufak bir çığlık atmasına neden olmuştu.

Adam kızın çok korktuğunun farkındaydı. Olması gereken buydu, Korkmalıydı.

Adımlarını yavaşça hareketlendirip, kızın üstüne gitmeye başladı.

Kız adamın hareketlenmeye başladığını farkettiğinde adımlarını istemsiz olarak geriledi. Kız geriledikçe adam inadına daha da gidiyordu üzerine.

Küçük kızın sırtı sonunda duvarla buluştuğunda genç adam kollarını iki yanına koyup, küçük kızı etkisi altına aldı.

Kız korkuyordu.

Boğazın kızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin