iki: yalancının mumu

2.1K 265 151
                                    

İkinci Bölüm: Yalancının Mumu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İkinci Bölüm: Yalancının Mumu

"Daha dün çalışmak istiyorum diye ortalığı ayağa kaldıran sen değil miydin? Şimdi neye ağlıyorsun?"

Yoongi tişörtünü üzerine geçirirken sesini yükselterek konuştuğunda sinirle burnumdan soludum. Delirmek üzereydim çünkü sevgili abim beni mekanın açılışı cuma gününe çekildiği için bugün mekan temizliğine yardım etmek üzere oraya göndermek için uğraşıyordu. Bu ani temizlik kararı temizlikçilerin birkaçının planına uymadığı için bizden de birileri gitmek zorundaydı ve Yoongi yüzsüz bir şekilde benim yardıma gitmem için ısrar ediyordu. Normal bir zamanda sırf onun sesini duymamak için bile kavgayı uzatmadan giderdim fakat bu Eunwoo ile buluşmam vardı, dolayısıyla oraya gitmem tüm planımı alt üst ediyordu. 

"Peki ya daha dün bu isteğimin gerçekleşmeyeceğini söyleyen sen değil miydin?"

Annemin erkenden işe gittiği için bana hak veremeyecek ve kurtaramayacak oluşuna oturup ağlamak istesem de sesime endişemi ve öfkemi yansıtmamaya çalıştım, eğer iyice zıtlaşırsam Yoongi insafa gelecekse de bundan vazgeçerdi.

"Aynı şey değil Lisa, ayrıca mekanda şu an yalnızca birkaç temizlikçi ve Taehyung var. Diğerleri de öğlene doğru gelecek, yani yabancı pek kimse yok."

Yoongi normal bir şeyden bahsediyormuş gibi konuşurken orta sehpanın üzerindeki cüzdanını ve telefonunu alarak arka cebine koyarken göz ucuyla bana baktı. Okula gitmek üzere hazırlanmış ve ders sonrasında öğlen 11'de Eunwoo ile buluşacağım için ekstra bir özen göstermiş ve açıkçası biraz da süslenmiştim. Yoongi'nin gözüne batmış olmamasını umara dudaklarımı seri bir şekilde yaladım ve son kozumu kullanmak üzere onları araladım.

"40 dakikaya yetişmem gereken çok önemli bir dersim var, ben de diğerleri gibi öğlene doğru gelsem? Söz veriyorum 1'de orada olacağım."

Umut kırıntılarım havada uçuşurken onları yakalamaya çalışır bir ses tonuyla konuştuğumda Yoongi salondan çıkmak üzereydi ki, durdu ve gri kahküllerinin arasından ters bir şekilde baktı. "Çoğu hafta bugün yalnızca sabah bir dersi var diye devamsızlık yapan kız neden bugün o derse yetişmek için can atıyor?" Yoongi şüpheli bir şekilde konuşurken hafifçe yutkundum, pekala onu fazlasıyla hafife alıyordum. Dediklerinde haklıydı, çoğu zaman çarşamba günleri yalnızca bir dersim ve o da sabah olduğu için okula gitmezdim ancak bugün Eunwoo ile buluşmak için bir bahaneye ihtiyacım vardı ve bu yüzden bugün okula gitmek zorundaydım. 

"Dediğin gibi Yoongi, doğru düzgün gitmiyorum ve profesör geçen hafta gitmediğim için çok kızdı. Bugün de gitmezsem canıma okur."

Yoongi bir süre daha yüzümü incelerken tekrardan yutkunma ihtiyacımı bastırdım çünkü O, yüzümü böylesine dikkatli incelerken yalan söylediğimi anlayabilirdi ve asıl o zaman canıma okunurdu, Yoongi tarafından. 

by your side | taeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin