dört; dikenli telleri yaratan kim?

814 101 152
                                    

Dördüncü Bölüm: Dikenli Telleri Yaratan Kim?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dördüncü Bölüm: Dikenli Telleri Yaratan Kim?

Görünmeyen dikenli tellerle çevrili bedenimin içerisinde öfke git gide daha da büyürken etrafımda benim kafesimin penceresinden dışarıya bakacak, beni anlayacak birinin olmaması artık dayanılmaz bir hal almaya başlamıştı.

Chaeyong'un neredeyse bir yıldır yanımda olan varlığı bahsettiğim tellerin ardına girebilecek kadar yoğun değildi; hissettiğim birçok şey hakkında onunla konuşmaktan çekindiğim zamanlar oluyordu. Harika bir hayatı, daima yanında olan bir ailesi ve muazzam bir güzelliği vardı. Akıllıydı, zengindi ve seviliyordu. Ben ise Yoongi'nin aksine babamınkilere benzeyen kocaman gözlerim ve dolgun yanaklarımla onun yanında fark edilmeyecek güzellikte, bir babası olmayan, tüm hayatı abisine ve annesine bağlı, üniversite okuyup meslek sahibi olmaktan başka bir şansı olmayan biriydim. Hiçbir zaman hiçbir alanda "en" olamamıştım; Taehyung'un matematik çalıştırmasıyla kazandığım üniversite sınavı dışında doğru düzgün hiçbir akademik başarım yoktu, aynaya baktığımda gördüğüm kişiyi sevmeyi başaramıyordum, annem ve abime sürekli yük oluyormuş gibi hissediyor; diğer yandan onların üzerimdeki gölgesi altında git gide eziliyordum.

Ve aniden hayatıma giren Cha Eunwoo, bana kendimi "en" hissettiren kişi olmuştu.

Böylesi yakışıklı ve popüler birinin bana ilgisinin olması kendimi dünyanın en güzel, en sevilebilir, en ilgi çekici kişisi gibi hissettirmiş ve henüz tam olarak sahip olamamış olsam da kaybetmekten korktuğum bir kişi halini almıştı. Fakat diğer yandan yaşananlar, Taehyung'a defalardır yakalanıyor olmak ciddi manada içimi ürpetmeye başlamıştı. Bana neden bu denli yasak olduğunu henüz kavrayamadığım biriyle birlikte olduğum, hatta yalnızca hoşlandığım düşüncesi dahi Taehyung'u bu kadar öfkelendirirken Yoongi'nin vereceği tepkiyi hayal edemiyordum. Her ne kadar bunu onlar için yapacak olmak kadınlık gururumu yerle bir edip canımı sıksa da en azından üniversite bitene dek, artık hiçbir bahaneyle bana karışamayacakları ve kararlarıma saygı duymak zorunda kalacakları zamana dek yapabildiğim kadar Eunwoo'dan uzak durmak istiyordum.

Yeniden bir hiç olmak öncekinden daha çok canımı yakacak olsa da asla ulaşamayacağım birine daha fazla yaklaşmak istemiyordum.

Gün boyu onunla karşılaşmaktan korkar bir vaziyette gezindiğim okul bahçesinde çıkışa doğru adımlarken gergindim. Eunwoo'nun attığı mesajlara soğuk bir şekilde yanıt vermiş, sürekli bahaneler uydurarak üç gündür konuşmanın ilerlemesini engellemiştim. Bende bir sorunun olduğunun farkındaydı ancak bunu onun yüzüne karşı söyleyerek onu tamamen kaybetme cesaretini henüz toplayamamıştım. Telefonda dahi ona soğuk davranmak bu kadar zorken, güzel yüzüne bakarak neyi bahane edip ondan uzaklaşabilirdim ki?

Çiselemeye devam eden yağmur gittikçe hızını arttırırken soğuktan kurumaya başlamış soğuk elimi sanki gözlerimi kamaştıran güneş varmışcasına alnıma siper ederek adımlarımı sıklaştırdım. Saniyeler içerisinde görüş alanıma giren önceki yılların modellerinden olan gri arabayı görmemle rahat bir nefes aldım, görünüşe göre bugün beni almaya Hoseok gelmişti. Yağışlı günlerde diğer çocukları veya beni almaya aralarından biri gelirdi, bugün ikisinin de dersi olmadığı için kimsenin gelmeyeceğini düşünerek bu yağmurun altında nasıl yürüyeceğime üzülmüştüm. Üstelik günlerdir görmediğim Yoongi'nin beni almaya gelen kişinin olmaması da ayrıca sevindirici bir durumdu benim adıma. O gece Taehyung ile aramda geçenlerden sonra kalbim bana Eunwoo ile aramı bozmak zorunda bırakan herkese karşı kırgındı; zaten pek de iyi olmayan aramızın onun haberi olmasa dahi böyle bir konuda benim için tamamen bozulmuştu. Diğer abiler gibi olmadığı için ona kızgındım ama Tanrım, benim onun hakkında böyle düşündüğümden haberi bile yoktu. Günlerdir çıkmadığım odamda tüm dünyaya kırgın ve kızgın bir şekilde otururken diğerlerinin umrunda olmaması, Yoongi'nin veya annemin bunu fark etmemesi biraz canımı sıkmış olsa da yanıma gelmemeleri işime gelmişti. En ufak dokunuşta Eunwoo'dan hoşlandığımı kendi ağzımla yumurtlayabilir, bu konudaki öfkemi dile getirerek kendi kendimi ele verebilirdim.

by your side | taeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin