-2-

370 32 20
                                    

   'Yine güzel bir gün, yine börtü böcek, kuşlar...'

   Ne güzeli be?! Börtü böcekmiş! Bir uyutmadılar gitti!

  "Efendim, Babanız kahvaltı masasında sizi de görmek istediğini söyledi." diye içeriye girdi Minseo. Göz devirdim ve göz bandımı yukarı çektim.

  "Geliyorum." dedim, Minseo odadan çıkarken.
   Kollarımı kocaman açarak esnedim ve gerildim. Güneş vurduğu için, odamın pembeliği göz kamaştırıyordu. Ah! Ne de güzel bir renk.

    Ayaklarımı yataktan sarkıttım ve banyoya girdim. İşlerimi halledip çıktığımda, üzerimdeki pembe, mor filli pijamalarımı çıkardım ve üzerime annemin zorla dolabıma soktuğu siyah kot pantolonumu giyindim. Üzerime de, bulduğum en açık(!) renk olan lacivert, kısa kollu sweatshirtimi giyindim.

    Sarı saçlarımı açık bıraktım ve önden iki tane toka taktım. Yüzüme de parlatıcı ve nemlendiriciler sürüp, çıktım odadan.

  "Minseo, odamı toparla." dedim, merdivende karşılaştığım Minseo'ya. Kafasını salladı ve odama gitti. Ben de asil adımlarla aşağı indim.

  "Good mornin family!" dedim neşeyle masaya oturarak. Babam da gülümsedi ve karşılık verdi. Annemse istifini bozmadan kahvaltısına devam etti.

  "Kızım, bu akşam, ortaklarımızla bir yemek düzenleyeceğiz. Senin de katılman gerekiyor. İstersen alışverişe çıkabilirsin. Fazla renkli olmadığı sürece istediğini alabilirsin." dedi babam. Göz devirdim ve başımı sallayarak, onayladım.

     Giyindiklerime de karışın! Hayır yani, reşit oldum bile!

💒

       Alışverişi bitirmiştim ve arabaya bindim. Şoför de, aldıklarımı bagaja koydu.

...

     Eve geldiğimizde, şoför paketleri Minseo'ya verdi. Ben de kafam dik, saçlarımı savura savura içeriye girdim. Annem, salonda kahve içiyordu.

   "Kızım, geldin mi?" dedi annem. Gülümsedim. Yok, yoldayım.

   "Geldim anne, alışveriş çok yorucuydu!" dedim, göz devirerek. Kendimi koltuğa attım ve annem de paketleri önüne çekti. İlk paketi açtığında, mavi, kabarık, tülleri ve taşları olan, kısa elbisemi çıkarmıştı.

   "Lisa!" dedi annem, kaşlarını çatarak.

   "Ne? Pembe değil işte!" dedim, omuz silkerek. Annem, elbiseyi koltuğa attı ve başka bir paket açtı. Bu sefer de, kırmızı, önü taşlı, dizlerime kadar gelen dar bir elbiseyi çıkardı.

   "Bu idare eder. En azından asil bir renk." dedi annem, koltuğun kenarına koyarak. Göz devirdim. Elbiselerime eşit davran anne!

   "Bu da idare eder." dedi, lacivert, pileli eteğimi koltuğa koyarak.

   "Evet! İşte bu!" dedi annem. Elindeki etek, siyah, dizime kadar gelen dar kesim bir etekti.  Üzerinde de kombinlenmiş, beyaz ve kırmızı kalıplı bir bluz vardı. Göz devirdim.

   "Anne! Onu öylesine attım içine! Fark etmemişimdir bile. Üstelik siyah giyemem! Cenazede miyiz?!" dedim, sinirle. Annem göz devirdi ve elbiseyle birlikte oturdu.

   "Ah saf kızım! Anlamıyor musun? Bizim gibi asil, soylu bir ailenin kızı olduğunu unutuyor musun yoksa sen?(!) üstelik nesi varmış bu kombinin?! Gayet de hoş! Akşam bunu giymeni istiyorum!" dedi annem, kararlılıkla ve elbiseyi üzerime koyup gitti. "Ağğhh!" dedim, sinirle elbiseyi sıkarak. Ayrıca ben mi almıştım bunu?!

💒

     Aynada kendime baktım. Aslında o kadar da kötü değildi. Vücudumdan kaynaklanan bir şey bu! Fiziğim güzel olduğu için, bana yakışmıştı!

    Saçlarımı, annemin isteğiyle alttan toplatmıştım. Kâküllerim de oldukça hoş bir şekilde alnımdan dökülüyordu.
     Makyajım ise; kırmızı bir ruj, siyah ve gri tonlarında göz makyajı, kahverengi allık, higligter ve konturle tamamlamıştım.

     Beyaz topuklu ve zarif bir kolye küpe takımıyla, oldukça hoş olmuştum. Sanki 19 yaşında kız değilmişim de, 20-20 yaşında bir kadın gibi duruyordum. Sevmemiştim, ama alışsam iyi ederdim!

   "Efendim, anneniz zamanın geldiğini söyledi." dedi Minseo. Kafamı salladım.
  
   "Aman tamam! Sen çık!" dedim sinirle. Kafasını kaldırmadan başını salladı ve çıktı. Ne? İyi mi davransaydım?

    Aşağı indiğimde, ben hariç herkes buradaydı. Babam bana iltifat yağdırırken, annem güzelliğimin kendinden kaynaklandığını söylüyordu. Hayır yani, ne bu ego? Ailemizdeki tek(!) egolu kişi!

   "Çıkalım artık." dedi babam ve anneme kolunu açtı. Annem de, zarif bir şekilde koluna girdi ve yürümeye başladılar. Ben de arkalarından ilerledim ve arabaya bindik.

💒❕💒

      Lokantaya geldiğimizde, arabadan indik vr mekâna girdik. Ne?! Ortağımız...

___________

Sinir biri olduğumdan bahsetmiş miydim?

 

  

Snob • | • TaeLisKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin