Snob • | • TaeLisKook

-4-

    Arkadaşlar bölümleri bilerek kısa tutuyorum. Biraz ilerlesin, öyle uzatacağım. Sıkmak istemiyorum^^ 

      İyi Okumalar'🌈

______________

      Üzerime, annemin zorla(!) dolabıma tıktığı kıyafetlerimden; siyah, dizlerime kadar olan kot eteği giyinmiştim. Üzerime de beyaz, önü kat kat olan bluzumu giyinmiştim. Saçlarımı ise alttan bağlamıştım. Faillerimi çıkarmış, kahküllerimi de düzeltmiştim. Kulaklarıma, zarif, hafif uzun pırlanta küpelerimi taktım. Dudaklarıma pembe bir ruj, gözlerime ise siyah tonlarında makyaj yapmıştım. Allık, higligter ve kontur sürmüştüm.

      Odamdan çıktım ve aşağı indim. Annem ve babam kahvaltı masasındadılar. Ben yapmayacaktım, çünkü bu gün ilk iş günüm ve Taehyung oppama hizmet etmek istiyordum!

   "Oo, günaydın kızım." dedi babam, beni süzerek.

   "Günaydın babacığım." dedim öpücük atarak.

   "Şirkete mi?" dedi annem. Kafamı salladım.

   "İyi iyi, git." dedi annem, sırıtarak. Ne diye sırıtıyorsa?(!)

     Evden, siyah topuklularımı da giyinip çıktım ve şoförün bırakması için arabaya bindim.

____________

      Arabadan indim ve tüm asaletimle şirkete doğru yürüdüm. Beni gören çalışanlar gülümseyerek hoş geldiniz diyordu. Ben de onlara tüm coolluğumla cevap veriyordum. Odama geldiğimde, etrafa göz attım. Beyaz ve siyah tonlarında dizayn edilmişti. Şaşırdık mı? HAYIR!

   "Lisa, odama dosyaları getir." diyerek kapı açıldı. Jeon Jungkook?

   "J-Jungkook?" dedim, kaşlarımı çatarak. Anlamazca bana baktı.

   "Ama sen?-" dedim, şaşkınlıkla. Göz devirdi.

   "Yeni asistanım olduğunu söylemediler mi?" dedi bıkkınlıkla. Aklıma sabah geldi. Anne?!

   "A-ah! Tab-tabi söylediler canım!" dedim yapmacıkça gülerek.

   "Sen de! Hah! Söylemez olurlar mı? Yani..." dedim zoraki gülümsemeyle. Kafasını salladı.

   "İyi. O zaman dosyalarımı da getirmen gerektiğini anlamışsındır." dedi ve çıktı. Sinirle dudaklarımı birbirine bastırdım! Kesin annem Taehyung bana kıyamayacağı için Jungkook'un eline vermişti! Tanrım! Ne olur iyi biri çıksın!

    Elime masamdaki dosyaları aldım ve karşımdaki odanın kapısı çaldım. Gir sesi gelince girdim. Bir kız ve Jungkook içerideydi.

   "Buyurun." dedim ve dosyaları bıraktım. Sevgilisi olduğunu düşündüğüm kız bana gülümsedi. Tepki vermedim. Ne o öyle herkese gülümsemel falan?! İyi kız mıyım ben?!

   "Lisa Hanım, Taehyung Bey geldi. Sizi odasında bekliyor. Gelir gider dosyalarını da götürmeniz gerek." dedi adını bilmediğim kız. Geçiştirici bir şekilde onayladım. Odama girdim ve dosyaları aramaya başladım. Of! Bu ne ya?! Tonlarca dosya var!

    "Hah! Kesin bu!" dedim elime kırmızı bir dosya alarak. İlk sayfasını açtığımda, 'Şirket Çalışanları' adlı dosya olduğunu fark ettim. Büyük bir hâyâl kırıklığıyla geri bıraktım. Tam en üste uzanmıştım ki, biri benden önce davranıp mavi dosyayı aldı.

     'Arkada love story şarkısı çaldı ve nereden estiği bilinmeyen rüzgâr saçlarını uçuşturdu. Geri döndün ve burun buruna geldiniz. Sen utançla gülümsedin ve kıpkırmızı ol-'