1. Bölüm "VEDA"

188 16 11
                                    

Alaçam'ın en güzel yeri bence Geyikkoşan yoludur. Şehir merkezinden bir yöne doğru, iki tarafı da ağaçlarla kaplı , dar, bir kaç kilometrelik yoldur. Yolun sonunda uzunca bir sahil vardır, ötesi deniz. Düşüne düşüne yürürken yolun sonuna gelmiştim. Geri döndüm ve eve doğru yol aldım. Hala akıl erdiremiyordum. Biz bu küçük ilçeden koca İstanbul'a gidip ne yapacaktık? 1 saat içinde eve varmıştım. Kapıyı çaldım. Kapıyı babam açtı.

"Nerdesin kız sen sabah sabah?"

Cevap bile vermeden içeri girdim. Sinirli bakışlarını üzerimde hissediyordum. 

"Sana diyorum lan! İstanbul'a da geleceksin o kadar!"

Yine cevap vermeden odama çıktım. Çünkü cevap versem olay çıkacaktı. Babam da peşimden geldi.

"Bak Derin'e ağzını açıp tek bir kelime dedi mi?"

Ben de bunu demesini bekliyordum. Derin zaten dünden razıydı. Babam söylenmeye devam ediyordu.

"Duruu! Sana diyorum lan cevap versene. Duydun mu beni geleceksin. Tamam mı?"

Cevap vermedim yine ama üstüme doğru yürümeye başladı.

"Duru tamam mı?"

"Tamam."

"Aferin. Git şimdi toparlanmaya başla. Yarın sabah gidiyoruz."

Yarın sabah mı? Hani 3 gün içindeydi. Burayı öylece bırakıp gidecek miydik? Daha burdakilerle vedalaşmadık bile. Galiba başka şansım yoktu. Ama bu son senemi okuyunca ailemden en uzak üniversiteyi yazıp gidecem buradan. İstanbul bana göre değil. Tekrar dışarı çıktım. Mahallelinin çoğunu sevmesemde vedalaşmam gerekirdi. Tam yürümeye başladım ki telefonum çaldı. Arayan kuzenim Beray'dı.

"Alo."

"Alo Duru ne zaman gelecekmişsiniz buraya?"

"Yarın sabah. Maalesef"

"Maalesef mi? Kızım yıllardır görüşemiyoruz ikimiz ve artık hep beraber olacaz. Hatta aynı okulda olacaz. Hem Uygar Dede de seni çok özledi."

"Bunlar sadece iyi tarafları. Kötü taraflarını sana gelince sayarım. Çünkü burada vedalaşmam gereken insanlar ve çok az bir sürem var. Neyse Uygar Dedeye selam söyle. Öpüyorum onu o tatlı yanaklarından.Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu cebime koydum ve yürümeye devam ettim. Karşılaştığım bir kaç kişiyle vedalaştım. Aslında vedalaşcak pek biri de yoktu. Biraz hava almak için bahane uydurmuştum. Akşama doğru eve döndüm. Babam yoktu. Kesin buradaki her gece düzenli olarak içtiği tayfasıyla son bir içki şöleni yapmaya gitmiştir. Eve geldiğimde biraz bir şeyler yiyip odama çıktım. Yatağıma gömülüp İstanbul'da ne yapacağımı düşünmeye başladım. Zaten okulun başlamasına 6 gün kaldı. İyice depresyon havası yaratmıştım.Aniden kapı açıldı ve içeri Derin girdi.

"Kızım sen de iyice büyüyttün ha! Kurtuluyoruz işte buradan. Hem kolejde okuyacaz kızım. Buldun mu oradan bir zengin koca hayatını kurtarırsın işte. Benim planım bu valla. Birazda yakışıklı olacak tabi."

"Üff uğraşamam senle. Zengin kocaymış, işim bile olmaz valla. Ayrıca onlar bana mı bakacak oradaki zengin güzel kızlar varken. Ayrıca oraya bizi okuyalım diye gönderiyorlar salak!"

"Bence asıl salak sensin."

Daha fazla saçmalıklarını dinleyemezdim valla. Yatağıma kafamı gömdüm ve düşünerek uykuya daldım.

Falan Filan.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin