Lise Günlüğü

10 1 0
                                    

Günlük. Lise günlüğü.
Bir yerde okudum, lise günlüğümü okuyorum, diyordu. Günlük yazmalı mıyım? Ne yazacağım ki her günüm aynı değil mi sanki. Liseye özel yazacaksam zaten hiç yazmaya tenezzül etmeyeyim. Genel olarak ergenlik bakımından mutsuzluk halleri işte. Tam şu an olduğu gibi. Zamanımda kimsenin tahammül edecek hali kalmamış tüm sinirler gerili durumda. Bu sadece yaşını almış sorum(n)lu kişilerde değil her yaşta görebiliyorum bu gerginliği. Hatlar fazla gerili  geçmişe göre. Yani, bence öyle.
Kaçış noktası. Kaçış yolu tüm bu üstüne gelen sorumluluklardan. Bu yükü omzumuza yükleyen bizken, yine bu fikir çöplüğünden kaçmaya çalışan da biziz. Her liseli böyle mi düşünüyordur diye düşünüyorum. Hedefi bu gün değil yarın olanlar var, derslere çalışırken  aslında bu günü düşünenler, "hayatının aşkı"nı bulanlar, liseye gidemeyenler, zeka bakımından liseye gidemeyenler ve benim gibiler. Okulun, hayatın, hayallerin, gerçeklerin arasında sıkışıp kalanlar.Kafası fena halde karışmış olanlar. Bu insanlar lise günlüğü yazsa ne olur? Yazacakları kelimelere bile hakim olamıyorlar. Beyinleri bir bulut kadar çok şey taşıyor ama bir o kadar da hafif. O kadar hafif ki havada uçuyorlar. Uçan balon değil uçan beyinler. Karışık beyinler. Ne zaman yağmurumuz yağacak? Ne zaman toprağa su olup yeşereceğiz? Ne zaman su kadar berrak olacak aklımız?..

13 Aralık, Cuma

Tıka Basa BoşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin