Daha 6 yaşındaydım ve babamın şiddete meyilli olması beni oldukça etkilemişti. Bu her çocukta olağan bir durumdur ki çoğu erkeğin şiddet düşkünü olmasında ailesi etkenlerden biri olarak görülür. Bu bende daha farklı bir boyutta etkilemişti. İnsanlardan özellikle karşı cinsten nefret ediyor ve onlara zarar vermek istiyordum. Bu da benim ortamlarda sessiz olmama sebep oluyordu. Hiç arkadaşım yoktu evet. Öğretmenlerim sürekli anneme bir arkadaş edinmem gerektiğini ve artık sorunlu biri olmamam hakkında uyarıyolardı ama bu imkansızdı. Çünkü insanlara zarar vermek bana zevk veriyordu, eğlendiriyordu beni.
Tanrım. Her gece dua ediyordum şu başdönmelerinin geçmesi için. Ve kabuslarımın beni rahat bırakması için. Acımasız bir çocuk olabilirdim fakat 6 yaşındaydım. Kabuslar sence de fazla korkunç değil mi bir çocuk için. Bu beni daha da sinirli bir insan yapıyor. Kim bir kabus görüp ertesi gün mutlu olabilirki? Gördüklerim beni gerçekten etkiliyordu. Her gün bir kadının bir hapishane hücresinde zincirlere vurulmuş ve sürekli kırbaçlandığını görüyordum. Kadının yüzü görünmüyordu kırbaçlayan kişi de öyle. Daha doğrusu bir kişi olduğundan bile şüpheliydim. Her uyandığımda ıslak bir vücutla karşı karşıyaydım ve bir kaçınılmaz bir çığlık. Annem bile o kadar alışmış olmalı ki "Yine mi?" dedi umursamaz bir tavırla. Bazen bu evde evlatlık olduğumu düşünüyordum sırf annemin bu hali yüzünden. Babam yoktu. O yıllar annem ve babam ayrıydı, kardeşim ve ben annemle kalıyorduk. Ama bu çok uzun sürmedi. 8 yaşımda tekrar bir araya geldiler. Benim isteğim yüzünden olmuştu fakat sonradan pişman olacagımı bilemezdim. Sürekli okul değistirmelerim de ailemin yüzündendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Serikatil
ParanormalKendi cinayet senaryolarımın ve kinlerimin yer aldığı bir kitap umarım beğenirsiniz