part 2

28 5 6
                                    

Burası bizim eski evimizdi . Abimin ölümünden sonra bu evden taşınmıştık. Çünkü o ölüm hepimizi çok kötü sarsmıştı ve o ev psikolojimizi iyice batırmıştı. O evi abim doğunca almışlar ve evin her yerinde ondan izler vardı. Tüm ilkleri o evdeydi ilk adımından tut ilk kelimesine kadar. O izler o kadar derin yaralar açıyorduki görmek dahi istemedik. Zaten en son taşınırken geldim bu eve. Ama ne zaman ve niye geldim buraya? Amacım neydi ve neden hatırlamıyorum? Lanet olsun hiçbir şey hatırlayamıyorum ! Burada bir dümen dönüyor ama anlamıyorum.

Belkide ben gelmedim buraya. Kaçırılmış olabilirim. Fakat kim neden beni kaçırır ? Tabi ya para . Para için kaçırıldım kesinlikle. Ama neden bağlamamışlar beni? Böyle bir durumda gözüme kadar kapatmalıydılar.

-"Yukarı gel!" Bu ses çok tanıdık.

-"Kimsin?"

Tamam buraya ben gelmedim. En son gece şirkette kahve içmiştim. Galiba kahvenin içinde birşey vardı. Yoksa neden  kaçırılırken uyanamayayım.

-"Korkuyor musun?"

Bu ne cüret?! Bu kendini ne sanıyor? 'Korkuyor musun' ne ya daha karşıma gelmeye korkup yukarıdan sesleniyor.  Bu hadsiz piçi geberteceğim. Hemde büyük bir zevkle.

-"Geliyorum ! Seni mahvetmeye  geliyorum korkak piç!"

Bana korkak diyor ama kendisi karanlıkta önünü dönmüyor.

-"Hoşgeldin."

Kapşonlu ve arkası dönük bir adam. Ne cesur ama!

-"Önünü dönsene."

Bu, bu şaka falan mı? Eğer şakaysa hiç komik değil. Bu olamaz. İmkansız. Ama o buraya nasıl geldi? Onu benim gözümün önünde gömdüler. O cayır cayır yanmıştı. Kafayı mı yedim? Ölü biriyle konuşuyorum.

-"Şaşırdın mı?" Tabi ya bu onun sesiydi.  Ölmemişti yaşıyordu.

-"Sen ölmüştün. Olamaz, abi bu gerçekten sen misin?"

-"Ölmek mi? Ah , evet . Sevindin mi? Daha doğrusu işlerin başına geçtin mi?"

Abim öldü. Öldüyse bu kim? Kafayı yemek üzereyim. Eğer abim yaşıyorsa şirkete ne olacak. Hayır! Geri alamazlar şirketimi. İzın vermem.

-"Evet geçtim!"

-"Küçük kardeşe bak. Benim yerimde gözü varmış."

Bu büyük bir saçmalık.

-"Bura benim hakkımdı. Ben hakkım olanın sana verilmesine göz yumdum sadece ama bak hayat adaletliymiş. Hakkımı sana vermedi." Ne yapıyorum ben? Ben abimle böyle konuşmazdım. Abim benim canımdan bir parçaydı. Ayrıca şuan resmi bir ölü ile mal kavgası ediyordum.

-"Sıra sende küçük kardeş!" Ne yapıyordu bu ? Beni boğuyordu

-"Bı- bırak."

-"Timsah gözyaşların seni kurtaramayacak. Ben yanmadım beni yaktılar. Bu yüzden sende gebereceksin aynı benim gibi." Hayır!

-"Eyşan Hanım!"

-"Burada ne işim var?"

-"Dün şirkette çalışıyordunuz. Sanırım uyuya kalmışsınız. Sizi uyandırdığım için özür dilerim."

Bu ne biçim bir kabustu. Sanki kabus değil gerçekti. Lanet olsun! Kabusum şuandan daha gerçekti. Bu çok iğrenç bir his.

-"Önemli değil . Neden geldin?"

-"Biri sizi görmek istiyordu bende beklemesini söyledim."

-"Adı neymiş?"

-"Akın Tarhan ..."

ORTAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin