the life is fucking

622 28 299
                                    

Merhaba arkadaşlar. Yeni ve acemi bir yazar olarak ilk kitabım. Umarım çokça sevip desteklersiniz. İyi okumalarr💘💘

Sabah güneşi penceremden içeri süzülüyor ve bedenimle dans ediyordu adeta. Çok sıcaktı. Ve ben sıcağı sevmezdim.
Ani bir sinirle "Sabah sabah bu da ne,
böyle uyanmak istemiyorum ben."diye mızmızlandım.

Gözüm yatağımın yanındaki çekmecenin üzerinde duran saate ilişti ve yataktan kendimi atıverdim. O da ne? saat 7.45 di ve işe yetişebilmem için sadece 15 dakikam vardı. Hızlanmam ve hazırlanıp bir an önce çıkmam lazımdı. Yoongi hyung kesin beni bekliyordu.

Gardroptan gömlek,pantolon ve bir de ceket aldım. Pantolonu ayağıma sokarken bir yandan da gömleğin düğmesini ilikleyip kolumdaki ceketi ve ağzımdaki kravatı da taktım. Saçımı da elimle sağa sola dağıtarak düzeltemeye çalışmıştım.

Vestiyerden ayakkabımı alırken gözüm aynadaki yorgun yüzüme çarpmıştı. Duraksadım ve aynaya yaklaştım.
"Sen bu değilsin Jeon." dedim aynadaki yansımama...

Kırgın ve hassas bir dönemdeydim sanki her şey üst üste geliyor ve ben altında eziliyor gibiydim.

Yapmam gereken bir işim,uykusuz geçen gecelerim ve sevdiğim çocuğa hala sevdiğimi söyleyemememden ötürü duyduğum o kötü his vardı içimde. Hepsi de bitkin gözükmeme neden oluyordu işte. Kısa bir ah çektikten sonra yansımama dalan gözlerimi çekip ayakkabılarımı hızla giydim ve evden çıktım.

Yoongi hyung evin önüne gelmiş, durmadan ve sinirle kornaya basıp gözünü deviriyordu. Arabanın kapısını açıp koltuğa yerleştim.
"Nerde kaldın Jungkook seni beklemek zorunda değilim ben" dedi ve irkilmeme neden oldu aniden. "H-hyung üzgünüm gece geç yattığım iç.."
"Neyse ne Jungkook kemerini tak gidiyoruz." Onu beklettiğim için sinirlenmişti belli ki.

Ama bu saçma düşünceleri kafamdan atamadığım için uyuyamamam benim suçum muydu şimdi. Onu seviyor olmam,açılsam beni dışlar mı acaba bana güler mi diye düşünmem sadece benim mi suçumdu. Her neyse kafamı toplayıp işime odaklanmam lazımdı.

Bu saçma düşüncelerle ne kadar odaklanabilirsem o kadar odaklanacaktım işte bende. Şu lanet günün bir an önce bitmesi ve eve gelip yatmak için dua ediyordum.

İş yerine geldiğimde resepsiyondaydı yine ve her zaman ki gibi gelen turistlerle ilgileniyordu. Sürekli onlara gülmesi ve sıcak davranması sinirimi bozmak için yeterli bir nedendi. Çünkü ona bir şey yapmadığım halde bana çok katı ve uzak bir davranış içerisindeydi hep.

Kendimi sorgulamaktan bıkmıştım artık. Ona bir şey yapmış olamazdım demi. Tek yaptığım şey onla aynı iş yerinde çalışmak ve arkadaş ortamımızın ortak olmasıydı. Hoş,arkadaş ortamında dahi ortama katılmayıp sürekli ortamdan kendini soyutlayan kişi de oydu.

Ve ne zaman konuşmaya çalışsam oldukça kısa net cevaplar verip konuyu kapatıyordu. Bende artık kendimi ondan çekmeye çalışıyordum. Çünkü benle konuşmak dahi istemeyen biriyle kurduğum bu saçma hayaller sadece hayal olarak kalacak ve içimde beni kemirecekti. Bundan adım kadar emindim.

Yoongi hyung arabayı şirketin önünde durdurmuştu ve kemerimi çözüp,kapıyı açarak arabadan indim. Gözüm hala resepsiyonda karşısındaki turiste sürekli gülümseyen Taehyung'daydı.

Kapıyı kapatıp merdivenlere doğru adımladığımda gözleri aniden bedenimle buluşmuş,aşağıdan yukarıya doğru süzmeye başlamıştı beni.

Tanrım bu ne yapıyordu böyle? Benim gözlerimde onun üstündeydi ve gözlerimiz buluşunca utançla önüme döndüm.

Yavaşça açılan kapıdan içeri girerken başımı eğip "Günaydın Bay Kim." diyerek selam verdim. "Günaydın Jeon." dedi derin ve her kelimesi içime işleyen hırıltılı sesiyle.

Her hali sarhoş ediyordu beni,her baktığında sanki dünyada sadece ikimiz kalmış gibi ona odaklanıyordum. Gözlerimi açıp kapayarak kendime gelmeye çalıştım anlık. Hep böyle olmak zorunda mıydı cidden.

Onu her gördüğümde o beni görmese bile ondan bu denli etkilenmeye devam mı edecektim. Cidden artık içimdekiler nedeniyle delirmek üzereydim. Ama dışıma hep mutlu gibi görünüyordum ve bu da beni yormaya başlamıştı.

Yavaş adımlarla odama doğru yürüdüm. Bebeksi yüzünü,o kare gülüşünü ve derin sesiyle 'Günaydın Jeon' diyişini aklımdan atmak istercesine çantamı karıştırıp bitirmem gereken dosyaları elime alıp odamın kapısını açtım.

İlk bölüm bu şekildeydi. Yorumlarınızı eksik etmeyin. Gözlerinize sağlık💘

Seductive || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin