Efe üstüme gelirken bu sefer göz yaşlarım mutluluktan akıyordu. Kendimi aciz bir kuş gibi hissediyordum. Erkeğim kollarını boynuma doladı. Ardından "Berkcan'ım ne oldu sana böyle dedi?" dedi.
Ne diye bilirdim ki?
Sana aşığım diye bilir miydim? Yâda sizi kıskandım...Efe elinin tersiyle göz yaşını sildikten sonra bizimkiler müsade isteyip odadan çıktı. En önden oflaya pıfalaya çıkan sarı pipiye, duygusallaşmış ailem eşlik etti. Validemiz Şahide ise çıkmadan öpücük atmıştı. Kimin reisi buuuğğuuuuu?
Herkes çıktıktan sonra Efe, yanıma oturdu. Eliyle elimi tutmuştu. Tanrım dedim, ondan bana elektrik mi gönderiyorsun? Yoksa ben çarpılıyor muyum?
Efe tam "Özür dilerim. Seni yanlız bırakmamalıydım..." demişti ki, baş parmağımı dudağına bastırdım. Bunu susması için yapmıştım. Konuşursa daha çok acıyacaktı canım. O an tekrar fark ettim. Pembeleşmiş dudağı benim için yaratılmıştı. Öpmem için. Yumuşacık.
Kendimi son anda toparladım. 'This is hospital, no azmak.' diye tekrar etti kalbim. Gerçi beynim çoktan error vermişti.
"Sana ihtiyacım var Efe. Beni bırakma. Yokluğuna alıştırma. Şayet kalbim yapamaz bunu. Kaldıramaz." gözlerim tekrar buğlandı. Ne sikimsonik hikayeydi bu böyle.
Efe parmaklarımı dudaklarına götürüp yumuşacık öpücükler konduruyordu. Ya sikerim böyle işi azıyorum kardeşim varmı diyeceğin. Ya şimdi ya asla.
"Efe, seni seviyorum. Sana aşığım!" dedim. Sona doğru sesim yorgun çıkmıştı. Bana bağırmasını, çağırmasını bekliyordum. Gay misin ula demesini bekliyordum... Ama onun yüzünde mutluluk vardı.
"Bende seni seviyorum Berkcan, bıktım bana 'abi-kardeş muamelesi yapmandan... Belki sana olan aşkımı anlarsın diye beklemiştim." dedi... Oda yorgundu. Duygularından, hisslerinden...
Yattığım yataktan doğruldum. O Babyface yüzünü avcumun içine aldım. (Bu nasıl bir cümle amk) İnanamıyordum. Bunca zaman birbirimize aşıktık ve fark bile etmemiş miydik?
"O zaman beni neden bıraktın? Neden o kaşar Ali denen çocukla ta ebesinin Emerika'sına gittin... Canımı yakmak için mi? Bu yüzden mi o fotoğrafı attınız?" gözleri doldu. Benimde.
"Berkcan, ben Türkiye'deydim. Gitmedim. Seni bırakamadım. O sadece Murat'ın yeni evinde çekildi. Bilmiyorum... Belki de kıskanmanı istemiştim.." demişti dudakları her sözde biraz daha titriyordu.
Beni sevdiğini bilmek iyi hisettirmişti. Kalbimin ritmi bu sefer heyecandan atıyordu. Şuan onu ruhumda hissetmek istiyordum. Ona doymak istiyordum.
Efe istekli bir şekilde dudaklarıma yaklaştı. Gergindi, öpsem mi diye düşündüğünü biliyordum. Şuan hastanede olmazsak seni yatırıp üstünden geçerdim hayatım...
Kapının açılma sesini duysam da umursamadım. Önemli olan ilk öpücüktü. Daha önce öpüşmüştüm ama hiçbirinde bu kadar istekli olmamıştım. Efe, benim için tek doğru kişiydi..
Onu öptüm. Doyana kadar da öpecektim. İri kollarını belime sardığında; Ali şerefsizi bize kinle bakıyordu.
Bunu yazarken utandım. Ama nasıl utandım. Kendimi hiç affetmiycem. Fpskdğsşsğs Ama arsız olmakta hoş.
Şimdilik en uzun bölüm bu oldu 408 kelime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Kardeşim Deme / BegexEfesavage
Fanfiction" Babacık seninle oyun oynamak istiyor minik obje..." - Kişiler gerçek diğer her şey uydurma. Ship kitabı. Saçma ve saçma. Can sıkıntısı ile ortaya çıktı.