Sunucu kendince son rötuşları yaparak sesini temizleyip takım elbisesindeki olmayan tozları el alışkanlığıyla silkeledi, yüzüne samimi bir gülücük yerleştirip geri sayım bittiği gibi heyecanla söze girişti. "Evet bayanlar, baylar ve sevgili hayranlar! Kore'nin en prestijli yarışması olan 'Hayranların Savaşı' için başvurularımız açılmıştır. Kendine güvenen ve gruplarını iyi temsil edeceklerine inanan tüm fanları yarışmamıza bekliyoruz! 100.000 liralık büyük ödülü kazanmak için son şansınız! Başvuru için gerekli olan grupların kendi şirketlerine gidip izin ve grup üyelerinin onayı olan bir belge getirmek. İhtiyacınız olan tek şey bu! Diğer gerekli olan her şeyi KBS olarak biz halledeceğiz! Son günleri kaçırmayın!"
So Yoon reklamın bitmesiyle olan ilgilerini kaybettiklerinden el yordamıyla uzandığı yerden kumandayı bulup televizyonu kapattı." Burada böyle boş boş oturup duracağımıza tekrar katılmayı denesek ya şu yarışmaya?" Yoon sıkılmıştı. 7 senedir bu yarışmaya katılmayı bekliyorlardı. Ama bir şeyler hep engeldi.
"Her sene deniyoruz ama değişen tek şey bizi odadan kovma şekilleri." Leo'nun bu cümlesi hepsini güldürmüştü. Ne kadar üzücü olsa da bu bir gerçekti. Her seferinde reddediliyorlardı.
"Ama bilmiyoruz ki niye reddediyorlar? Belki bunun nedeni şirket değil üyelerimiz. İstemiyor olabilirler. Bu da bir ihtimal." dedi Ha Rin ama o da bu reddin Exo üyeleriyle bir ilgisi olmadığının farkındaydı. Katıldıkları programlarda hayranlarla etkileşim içinde olmak istediklerini belirtmedikleri tek bir an bile yoktu.
So Yoon bu yarışmaya katılmayı en çok isteyen kişiydi o yüzden ısrar etti. "Arkadaşlar böyle olmaz ama yeniden deneyelim. Denemekten ne zarar gelir ki en fazla tekrar kovuluruz. "
"So Yoon haklı kaybedeceğimiz hiçbir şey yok hem belki bu sefer kazanırız!" diyerek destek çıktı Seo Min, çünkü o da içten içe bu ısrarlarının bir gün sonuç vereceğini umut ediyordu.
Yapmalılardı. O yarışmaya katılmalılardı. Onun düşüncesine göre şu zamana kadar katılan gruplardan eksikleri yok fazlaları vardı. O yarışmadan iyi bir dereceyle ayrılabileceklerini tahmin ediyordu.
Akina arkadaşlarının olumlu yorumlarından güç alarak söze girdi: "Bu olayı biraz büyütelim. Twitter'daki sayfalara haber verelim. Sm'in ve Exo'nun biz fark etmesini sağlayalım belki o zaman yarışmaya katılma olasılığımız artabilir." ve ekledi "Üyelerimizin bizim isteğimizi geri çevireceğini sanmıyorum."
Leo da Akina'ya hak veriyordu ama aklına gelen uğursuz ihtimali dile getirmeden duramadı "Neleri gündeme soktuk o zaman bile sözümüz dinlenmedi! Şimdi mi dinleyecek bizim isteklerimiz hah! Yapmayın lütfen kabul edeceğini hiç sanmıyorum." haklıydı ve kimse konu için daha fazla yorum yapamadı. Koskoca şirket bir tag ile yarışmaya katılmalarını kabul edecek değildi.
Seo Min grubun yüzlerinin düştüğünü gördü ve ne yapabileceklerini düşünmeye başladı. Hepsi bu yarışmaya katılmayı istiyorlardı ama nasıl?
Ve Yoon atıldı ortaya "Arkadaşlar böyle olmaz! Eğer gidip bunun için uğraşmazsak aklımızda sürekli 'Acaba bu sefer izin verir miydi? ' sorusu kalacak. Kalmasındansa gidip oraya tekrar kovulalım daha iyi!" haklı olduğunu biliyordu. Diğerlerinin de ona hak verdiğinin farkındaydı.
Akina sevinçle ayaklandı ve "Hadi gidelim ne olacağını bilemeyiz belki bu sefer şansımız döner!" diyerek So Yoon'a destek verdi. Sonra Leo'nun şüpheleri olsa da hepsi Akina ve So Yoon'a hak vererek Sm'e doğru yola çıktılar. Katılmaları gereken bir yarışma vardı.
----------------------------------------------------------------------------
"Merhaba, iyi günler! Biz 'Hayranların Savaşı' yarışması için görüşmek istiyoruz." Akina direkt söze girdi ve bunun üzerine Sekreter kadın yıllardır gelip gitmelerine alışkın olduğu çocukların suratına gülümser bir ifadeyle bakıp "Bir dakika bekleteceğim Bay Park'ı aramam gerekiyor." diyerek beklemelerini söyledi.
Seo Min yerinde duramıyordu "Çok heyecanlıyım! Düşünsenize bu sefer kabul ediyorlar ve yarışmaya katılıyoruz. Hayali bile o kadar güzel ki!"
Leo Seo Min'in koluna hafifçe vurdu ve "Bu kadar da heyecanlanmayın, 7 senedir kabul etmeyen bir kişinin fikrinin değişebileceğini çok sanmıyorum."
Min hafif isyan eden bir tonla "Ya, Oh Sehun aşkına evrene kötü enerji göndermesen olmaz mı? Ben inanıyorum bu sefer içimde çok iyi bir his var. " diyerek devam etti. Seo Min iyi enerjiye %100 olmasa da emindi.
Sekreter kadın telefonla görüşmesini bitirdikten hemen sonra "Bay Park odasında sizi bekliyor. 7.Kata çıkın ve sola dönün, soldan 4.oda. "dedi sevecen bir şekilde "Ki zaten fazlasıyla iyi biliyorsunuz." diye de fısıltıyla eklemişti.
So Yoon "Teşekkür ederiz! Kolay gelsin." derken hep birlikte asansöre doğru yürüdüler. Bay Park'ın odasının kapısına geldiklerinde hepsi heyecandan ölüyordu.
Onlarla her geldiklerinde çok iyi bir şekilde ilgilenmiş ve onları her izin alamadıklarında teselli etmişti.
Bu kapı belki de bu seferde buradan mutlu çıkmasını sağlardı. Ama hiçbiri o kadar da umutlu olamıyordu. Akina zaten 7 senedir çaldıkları kapıyı tekrar çaldı ve içeriden gelecek olan sesi bekledi. Bay Park'ın kalın tok sesiyle "Gelin lütfen!" dediğini duymuşlardı.
So Yoon "Merhaba Bay Park nasılsınız?" derken önde kendisi ardında arkadaşlarıyla birlikte içeri geçti. Bunun üzerine Bay Park "İyiyim çocuklar asıl sizler nasılsınız? Belli ki yine o yarışma için geldiniz." dedi oturmaları için eliyle işaret verirken.
Leo umutsuz bir ses tonuyla "Kabul edeceklerini hiç sanmıyorum ama şansımızı tekrardan denemek istiyoruz!" dedi ve Seo Min "Hâlâ daha neden kabul etmediklerini anlamasakta..." diyerek devam etti gözlerini devirirken.
So Yoon çok heyecanlı ve istekli bir şekilde "Bay Park bir kez daha konuşamaz mısınız?" diye sordu. Bay Park'ın gözlerinin içine çok büyük bir istekle bakıyorlardı. "Sorarım tabii ki ama sakın umutlanmayın çocuklar. Biliyorsunuz bu kaçıncı gelişiniz. Bu sefer de bir şans verir mi çok emin değilim." dedi üzgün bir sesle. "Siz burada bekleyin Bay Lee odasında şu an, gidip bir konuşayım." ve devam etti kapıya doğru giderken "Eğer kabul etmezse üzülmeyin." demeyi de ihmal etmedi.
Soo Yoon ise minnettar bakışlarla "7 senedir aynı cevabı alıyoruz. Merak etmeyin Bay Park nasıl olsa gelecek olan cevabı tahmin edebiliyoruz." dedi ve Bay Park'ın odadan çıkışını izledi.
----------------------------------------------------------------------------
Bay Park , Bay Lee'nin odasının kapısını çaldı ve içeri girdi. Bay Lee'nin yanında Suho'yu da görmeyi hiç beklememişti. Ama o an düşündü. Belki de onun bu konuşma sırasında burada bulunması işleri değiştirebilirdi.
Herkese merhaba :)
Umarım hikayeyi severek ve eğlenerek okursunuz.
Eğer yanlışım varsa veya olursa şimdiden çok üzgünüm.
Yorum yazmaktan çekinmeyin :) beğenip oy verirseniz çok mutlu olurum.
Gelecek bölümde görüşmek üzere :)
Herkese bol EXO'lu günler dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eridanus
FanfictionAhn Yeon Suk: "Bayanlar ve Baylar 10. Yılını dolduran ve tüm dünyada reytinglerde hep üst sıralarda olan, hem eğlendiren, hem güldüren, hem de bir o kadar hırs dolu olan yarışmamız 'Hayranların Savaşına' hepiniz hoş geldiniz!." K-pop sektörünün pres...