SAUDADE

Sabah olunca yüzüne değen güneş ışığı ile uyandı yıldız. Hemen kalkıp üstünü değiştirdi ve aşağı indi. Sabahları kahvaltı yapmayı sevmezdi. O yüzden kendine bi bardak kahve yaptı ve kitabını da alıp dışarda ki koltuklardan birine oturdu. Kitabi okuyordu ama hiç bir şey anlamıyordu çünkü aklında kuzeyin geri dönmesi vardı. Aynı satırı tekrar tekrar okudu anlamak için hani olur ya kitabın bir satırını okurken derin düşüncelere dalarsınız sonra fark edersiniz ki o satırdan hiç bişey anlamamışsınızdır. Sonra başa dönüp o satırı tekrar okumak zorunda kalırsınız. Hah işte yıldız da şuan  durumdaydı. Aynı satırı defalarca kez okumasına rağmen aklında ki düşünceler yüzünden anlayamıyordu. Kitabi bırakıp kahvesini aldı eline. Uzun süre düşündü ne yapması gerektiğini,nasıl davranması gerektiğini...
Bu düşüncelerinden ayrılıp içeri girdi ve canı sıkılınca veya yazmak istediği zaman yazdığı defterini aldı. Tekrar eski yerine oturdu. Defterin kapağında SAUDADE yazıyordu anlamı ise "Şuan var olmayana, kaybedilmiş kişiye veya yokluğuna duyulan buruk, Melankolik özlem" demekti.
Defterin en son yazdığı kısmını açtı. Kuzey gelmeden bir kaç gün önce yazmıştı onu.

"Sevmek ve beklemek aynı şey değildir! Herkes sever ama herkes bekleyemez... Ben ise belki de hiç gelmeyecek birini, hiç bitmeyecek bir hevesle bekliyorum... Ne zormuş meğer beklemek ve beklenen bundan habersizken... "

Dolan gözlerini umursamadan eline kalemi aldı ve yazmaya başladı.

" Biliyor musun, seni düşünmek istemiyorum artık. Sevmek istemiyorum seni, hayal etmek... Ve daha da ileri gidip nefret etmek bile istiyorum bazen. Tamamen içimden söküp atmak, hiç olmamışsın gibi unutmak… ama olmuyor yapamıyorum! neden döndün ki şimdi sen...?  20 yıl bekledim tamam ama ben hiç düşünmemiştim ki bir gün çıkıp geleceğini..."

Son sözlerini de yazdıktan sonra başını kaldırdı ona doğru gelen nahideyi görünce kapattı defterini. Nahide yanına gelince yıldızın elinde ki deftere baktı ve yanına oturdu.

N: Yıldız yengem ne var şu defter de ya hiç göstermiyon

Y: Boşver yenge önemsiz

N: Saudade ne demek onu söyle bari?

Y: Yenge boşver dedim ha

N: Öf tamam be taam

O sırada nahidenin gözü evinden çıkan kuzeye çarptı. Yıldıza bir bakış atıp ayağa kalktı. Kuzeye doğru el salladı.

N: kuzeey

K: buyur nahide

N:gelsene az

Y:(fısıldayarak) yenge ne diyon sen ne gelmesi

N: az oturup gider ne var yani

Yıldız nahideye gözlerini devirip arkasına yaslandı. Nahide de yıldızın yanına oturdu. Kuzey, nahide ve yıldızın yanına gelip nahidenin yanına oturdu.

K: he nahide buyur birşey mi diyecektin

N: Yoo öyle oturup sohbet ederiz diye çağırmıştım

K: he iyi etmişsin

N: e yıldız yengem sen de bize bi kahve yaparsın ha hep beraber oturur içeriz

Y: tabi yengecim mutfak içerde gidip yapabilirsun

N: aman be tamam

Diyip kalktı ve içeri girip kahve yapmaya koyuldu. Kuzey ve yıldız Başbaşa kalmıştı. Kuzeyin gözleri yıldızın elinde ki deftere gitmişti. SAUDADE'nin anlamını biliyordu.

K: e yıldızcım bi hoşgeldin demek yok mu?

Y: valla ben yabancılara pek hoşgeldin demem!

K: ama aşk olsun yıldız yabancı mıyım ben?

Y: benim için evet!

Diyip oturduğu yerden kalktı. Tam o anda elinde nahide kahvelerle gelmişti.

N: boncuğum nereye kahve içecektuk?

Y: istemiyom ben kahve falan için siz!

Diyerek içeri girdi. Odasına çıkıp defterini sakladı. Üstüne hırkasını alıp evden çıktı. Dışarda oturup kahve içen ikiliye baktı. Gözlerini devirip arabasına doğru yürüdü.

N: Yıldız Nereyee?

Y: saa ne yenge!

Dedi ve arabasına binip ordan uzaklaştı...
Yolda giderken bir sürü şey düşündü...
Kuzey dönmüştü evet ama artık o eski kuzey değildi ve yıldız da 14 Yaşında ki o küçük kız değildi...
İkiside büyümüştü kuzey evlenmiş ve üç tane kızı vardı...
Yıldız, yıldız ise belki de hiç gelmeyecek bi adam yüzünden gönül kapılarını kapatmıştı...

2.BÖLÜM SONU...🙏🏻💙