Hikâyeyi ben bile unuttum. Önceki bölümü okuyup gelin ve ve ve bu bölüm acayip duygusal. Komik birşey yok o yüzden ağlamaya hazır olun.
~~~
"Jungkook oppa! Bekle beni ya!"
Ona bağırmaya başladığım anda sinirle daha da hızlandı. Jimin oppa peşimizden geliyordu. Ama onu takmadım.
Şuan tek aklımda ki Jungkook oppaydı.
"Jungkook oppa!" Diye sinirle son bir kere bağırdım ve Jungkook oppa olduğu yerde arkası dönük bir biçimde durdu.
Ona doğru hızla ilerlerken tökezledim ve derin bir çığlık ile yere yapıştım.
İkisi de koşarak yanıma geldi.
Jungkook oppa çok şaşırmıştı.
Gözlerim direk doldu. Şuan ikisinin karışısında rezil oluşumamı yoksa, canımın acıyışına mı ağlayayım bilemedim.
"Said iyi misin?"
İkisi de aynı anda bu soruyu sordu. Kafamı kaldırıp yüzlerine baktığım sırada birbirlerine baktıklarını gördüm.
"Oppa."
Dedim sessiz bir tını ile. İkisi de bana dönünce yaşlarım hızlıca akmaya başladı.
Biri bir kolumu diğeri diğer kolumdan tutup beni doğrulttu.
"Jungkook sen git ben onu kulübeye götürüp pansuman yaparım."
Jungkook oppa sinirli bakışlarını Jimin oppa ya çevirirken" Burda ona pansuman yapacak bir kişi varsa oda benim. Arabam orda anahtarı al ve yurda dön Jimin." Dedi.
"Bak Jung-"
Sinirlendim ve kollarımı ellerinden kurtardım.
"İkinizde kesin şunu! Sizin bu halinizi görmek zorunda değilim! Canım yanıyor ve siz hala kavga ediyorsunuz!"
Kollarımı ellerinden kurtardığım gibi acıma rağmen hızlıca ilerlemeye başladım.
Yine aynı şey oluyordu.
Hala ağlıyordum. Makyajım bozulmuştu. Şuan iğrenç gözüktüğümü biliyorum. Ama umrumda değil.
Kolumda hissettiğim el ile bir bedene sürüklendim ve belimde sıkılaşan eller ile şaşkına uğradım.
Hemen sonrasında dudağımdaki baskı ile altta bir şeylerin kalkışa geçtiğini hissetmem uzun sürmedi.
Gözlerimi kapattım ve anın tadını çıkarmaya çalıştım. Canım yanıyordu ama şuan bu yaşadığım daha güzeldi.
Bir savaş içindeydik, peki bu savaş kiminleydi?
Sizce kimle öpüşüyor Said aşkım? Beklediğiniz bir sahneydi. Sonraki bölümde daha detaylı anlatcam 😈😈😈😈😈
