Çapulcular Dönemi

'9

>Remus'un ağzından<
Dorcas kütüphaneden çıktıktan biraz sonra ben de ortak salona gittim. James ve Sirius'a olanları anlattım. James "Keşke Lily de beni böyle sevse." dedi acı acı.
-3 gün sonra-
Ortak salonda oturuyorduk. Marlene yanımıza geldi. Sirius'a biraz baktıktan sonra gitti. Sirius yanımızdan ayrılıp Marlene'in yanına gitti. Marlene "Sen ne hakla onu bana gönderiyorsun? Hani eşyalarının bende olmaması gerekiyordu?" dedi. Sirius bir şey demedi. Sonra Marlene kızlar yatakhanesine çıktı. Sirius onun arkasından "O da 2 haftalık sevgililerimden biri olacaktı zaten!" dedi. Ama Marlene duymadı. Lily James'e "Marlene'in en çok korktuğu şey buydu! Sirius'un onun 2 haftalık sevgilisi olacağını söylemesiydi." dedi. Lily hangi ara gelmişti? Her neyse James "Kurtadamlardan korktuğu kadar değildir herhalde." dedi. Ben "Neden öyle dedin ki?" dedim. Moralim bozulmuştu. Her kendime canavar dediğimde James 'Sen bir fanavar değilsin kimse senden korkmuyor' derdi hep. Sonra "Bunu daha sonra konuşalım mı dostum?" dedi. Ben de başımı olur anlamında salladım. Ona belli etmemeye çalıştım ama çok üzgündüm. Neyse sonra biraz hava almak için dışarı çıktım. Daha 5 dakika geçmeden yanıma Dorcas geldi. Elinde kurtadam olmama iksiri vardı. Onunla ne yapıyordu ki? Her neyse yanıma geldi ve "Ben sana bakmak için ortak salondan çıkmıştım sonra merdivenlerde Slughorn beni durdurdu ve bu içeceği sana içirmem gerektiğini söyledi." dedi. "Aslında bunu sabah içmesi gerekiyordu ama içmedi dedi" diye ekledi. Sonra ben de teşekkür ettim ve alıp içtim. Sabah onu zaten içtiğimi tamamen unutmuştum. Sonra Dorcas'la içeri giriyorduk ki yolda bayılmışım.
-2 gün sonra-
Uyandığımda hastane kanadındaydım. Bir yanımdaki koltukta Sirius diğerinde ise Dorcas oturuyordu. James, Peter, Lily ve Marlene de yatağın uçlarına oturmuştu. Uyanıp yatakta doğruldum. "Ne oldu bana böyle?" dedim. Sirius "2 gündür baygınsın Remus, senin için çok endişelendik." dedi. Komodin çikolata kurbağalrıyla doluydu. Dorcas sanki yeni uyandığımı fark edip bana sarıldı. Sonra içeri Dumbledore geldi. Onun burda ne işi vardı ki? Diğerleri onu görünce apar topar ayağa kalktılar. Ben de kalkacaktım ki Madam Promfey beni yatağa ittirip "Bir süre daha yataktan çıkmamalısın Remus." dedi. "Biraz dışarıda bekler misiniz? Bay Lupin'le biraz konuşmak istiyorum da." dedi diğerlerine. Ben utancımdan kıpkırmızı kesilmiştim. Diğerleri tamam anlamında başlarını sallayıp dışarı çıktılar. Ben Dumbledore'a "Bunların ona dönüşmemle bir ilgisi var mıdır acaba Profesör?" dedim. Dumbledore "Sanırım öyle Remus. Bayan Meadowes bana Profesör Slughorn'un ona iksiri verdiğini ve onu sana içirmesi gerektiğini söylediğini söyledi. Kendini suçluyor. Onu yatıştırmaya çalıştım ama gerçekten çok endişeli. Sana verdiği şeyin bir tür zehir olduğunu düşünüyor. Ona daha söylemedin değil mi?" dedi. Ben "Hayır" dedim. Dumbledore "Bizi gerçekten sevenler biz neysek yine de bizi sevmeye devam ederler. Ona söylersen o yine de senden hoşlanacaktır." dedi. "Ne...Ben şeyy siz bunu nerden biliyorsunuz?" diye sordum. "Çıktığınızı mı? Bayan Meadowes bunu çok belli ediyor diyelim. Yani en azından bana. Her teneffüs buraya geliyor. Her boş zamanında sen iyileşmiş misin diye kontrol ediyor." dedi. Ben daha çok kızardım. "Neyse, teorime göre günde kaç kere o iksirden içtiysen o kadar gün baygın kalıyorsun. Sabah içtiğini nasıl hatırlamadın o zaman bilmiyorum." dedi Dumbledore. Ben "Benim...kafam biraz dalgındı...özür dilerim." gibi şeyler mırıldandım sonra Dumbledore "Neyse ben artık gideyim." dedi ve o çıktıktan sonra diğerleri yine çevreme toplandılar. Dumbledore'un benle ne konuştuğunu sorup durdular neyse ben de Dumbledore'un bir fikri olmadığını ancak bir fikri olursa bana söyleyeceğini söyledim. Kurtadam kısımlarından bahsedemezm ki. Neyse sonra Sirius ve James'e kaçamak bir bakış atıp onlara daha sonra gerçeği anlatacağımı anlatmak istedim. Sonra aklıma Dumbledore'un tavsiyesine uyup Dorcas'a kurtadam olduğumu söyleyeceğimi yazdım.