Çapulcular Dönemi

'4

>Sirius'un ağzından<
"Tanrım, koş Jamie! Profesör Mcgonagall bizi öldürecek!" dedim James'e. Remus'un işi kolaydı tabii. O sabahları erken kalkabiliyordu. Ona gününü göstereceğim! Bizi sabah erken uyandırması gerektiğini ona defalarca söylemiştim oysa! Biz tam köşeden dönüyorduk ki kızıl saçlı yeşil gözlü bir kıza çarptık. Ben James'in üstüne düştüm. Kız da başka bir tarafa. "James, yardım et! Bacağım, bacağım kırıldı! Jameees!" dedim. James bana "Kapa çeneni Sirius!" dedi ve beni üstünden itti. Ayağa kalkıp kızın kalkmasına yardım etti. Beni yerde bıraktı. Ve dedi ki "Özür dilerim! Bu arada ben James Potter" dedi. Kızıl saçlı kız "Asıl ben özür dilerim, sizin geldiğinizi görmedim. Kusura bakmayın." dedi. Sonra ben de ayağa kalkabildim. Hala bacağım ağrıyordu. Ben tam kendimi tanıtmak için ağzımı açmıştım ki kız ben daha konuşmadan lafımı kesti. "Ben Lily Evans. Profesör Mcgonagall Sirius Black adlı bir çocuğu arıyormuş. Senin gibi o da derse henüz girmedi." dedi. Benim yüzüm kızardı. Sonra "Şeyy o bahsettiğin çocuk benim." dedim. Lily şaşırmışa benzemiyordu. Sonra "Prof. Mcgonagall seni çok kötü yapacaktı. Ah senin ayağın ağırmıyor muydu? Hemen hastane kanadına git ki Mcgonagall sana ne yazpacaksa yapamasın." dedi Lily. Bunu neden ben düşünememiştim ki? Neyse hastane kanadına giderken arkadan Lily'nin James'e "Gel Potter, biz de fazla zaman kaybetmeden gidelim." dediğini duydum.
-1 hafta sonra-
James sabahın köründe beni uyandırdı. Ve "Sana bir şey söyleyeceğim ama sakın çığlık atma." dedi ben de başımla onayladım. Sonra Remus'un yatağını işaret ederek "Bak!" dedi. Remus orda yoktu. Ona boş gözlerle baktığımı fark edince James "Onu yaklaşık 4 aydır gözlemliyorum. Hiçbir dolunayda yatapında değil!" dedi. Söylediklerinden yine bir şey anlamadığımı anlayınca "O bir kurtadam!" dedi. "ne?!" dedim. Sonra mantıklı geldi. Hogwarts'ta mutlaka geceleri kurtadam olmama iksiri vardır diye düşündüm. Ancak kurtadamlar o iksiri içse bile dolunayda dönüşeceğini fakat kendinde bir kurtadam olduğunu biliyordum. Bunu ona söylemeye karar verdik.