"Jimin, eğitilecek memurların listesini masana bıraktım. Kimi eğiteceğine oradan bakabilirsin." Hoseok kahve makinesinden kavhesini alırken, merkeze yeni giren Jimin'e yönelik söylediğinde Jimin başını sallayarak masasına ilerledi.
Silahını ve telefonunu masasına bırakırken, eline aldığı liste ile döner sandalyesine oturdu ve geriye yaslandı, listedeki isimlere göz gezdirirken kendi ismini arıyordu.
Jung Hoseok - Min Yoongi
Kim Namjoon - Wang Jackson
Byun Baekhyun - Park Chanyeol
Kim Taehyung - Park Bogum
Park Jimin - Jeon Jungkook
Kendi ismini bulup karşısındaki ismi okuduğunda kocaman bir gülümseme kaplamıştı yüzünü. Listeyi aldığı gibi odasından çıktı ve masasında kağıtlarla uğraşan Hoseok'un yanına gitti.
"Listeye baktın mı?" diye sorduğunda Hoseok başını kaldırıp ona baktı, birkaç saniye duraklamanın ardından soruyu kavradığında başını salladı.
"Bana kimin çıktığını tahmin et." dedi gülerek. Hoseok onu şüphe ile süzdü, böyle mutlu olmasının tek sebebi olabilirdi.
Sandalyesinde geriye yaslanıp sırıttı. "Bu kadar mutluysan...Jungkook mu?" diye sordu.
Jimin kafasını salladığında Hoseok kocaman gülümsedi. "Şanslısın desene...bana da düşe düşe Yoongi düştü."
Jimin gülmemek için kendini tuttu, ikisinin sürekli didiştiğini ve bir türlü anlaşamadığını biliyordu. "Yoongi iyi çocuk aslında, niye anlaşamadığınızı anlayamıyorum." diye belirttiğinde Hoseok gözlerini kocaman açıp inanamıyormuş gibi baktı ona.
"İyi çocuk mu? Ne iyisi be, huysuzun teki. Adamı bir şey beğendiremiyoruz, sürekli her şeyde bir sorun buluyor. Çıldıracağım, o olacak."
Jimin gülerek yakınan arkadaşına bakarken aklına gelen soru ile kendini toparladı. "Ne zaman gelecekler?"
Hoseok birkaç saniye düşünüp cevapladı. "Bugün, hatta birazdan burada olurlar."
"Oh, o zaman ben ofise geçeyim. Memurlar geldiğinde bana haber ver." diye talimat verdiğinde Hoseok elini şakağına getirip, "Başüstüne, komiserim." dediğinde Jimin gülerek adımlarını ofisine yönlendirdi.
Merkezde diğer polislerin üstüydü, bu yüzden herkes saygı duyardı ona. Her hangi bir cinayet davasını veya vakayı çözmek için grup oluşturduklarında lider olan o oluyordu. Çevikliği ve zekası olayların sonuçlanmasını hızlandırıyordu.
Jimin ofisinde geçirdiği yarım saatte birkaç dosyayı incelemiş, bazıları için fikir üretip ilerleme kaydetmişti.
Çalan telefonu ile Hoseok'un aradığını görünce memurların geldiğini anlayıp ayaklandı ve ofisinden çıktı. Hoseok'un masasına yöneldiğinde tahmininde yanılmadığını görmüştü, hepsi büyük bir merakla etrafı süzüyor ve Hoseok'un anlattıklarını dinliyordular.
Jimin onların yanına geldiğinde hepsi saygı duruşuna geçip selam verdi, Jimin de onların selamını karşıladığında gözleri biraz geride durmuş, kocaman bambi gözleri ile ona bakan Jungkook'a kaydı. Göz göze geldiklerinde Jungkook gülümserken, Jimin de hafif bir gülümseme vermiş ve daha sonra surat ifadesini ciddileştirmişti.
"Pekala, sizi kimlerin eğiteceğini biliyor musunuz?" Hepsi birbirine bakıp başlarını olumsuz anlamda salladıklarında Hoseok masasından aldığı listeyi onlara okumaya başladı.