Tek Başına

134 10 7
                                    

Revirdeydik ikimizde birbirimizden uzak yataklardaydık öğretmenimiz içeri girdi. Bize kızacaktı yüzünden de belli oluyordu, 'Bu haliniz ne her ne sorununuz varsa konuşarak çözmek yerine neden kavga ediyorsunuz' dedi. Sustuk bir süre 'Ondan hoşlanmıyorum ve haz etmiyorum iğrenç bir domuz gibi' dedim Haru bu lafıma sinirlendi hiç beklemeden 'Sanki ben bu şerefisizi seviyorum onu öldürmek istiyorum o kadar nefret ediyorum ki hiç düşünmeden boğazını sıkıp gebertebilirim' dedi. 'Ahhh tamam tamam kesin tantanayı yarın bu hafta cezalısınız yarın okulu temizleyeceksiniz o yüzden şimdiden iyi dinlenin' diyip revirden çıktı.
Bir iki saat geçtikten sonra sınıfa döndük Rin birden ayaklanıp yanıma geldi 'Senden nefret ediyorum bunu bana nasıl yaparsın' diyip tokat attı hiç umursamadan yerime geçtim tüm sınıf bize bakıyordu geriye hiç arkadaşım kalmamıştı ne güzel eskisi gibi sadece ben varım.

Eve gittiğimde annemle babam yemek masasında oturmuş beni bekliyorlardı odama geçecektim ki 'EREN JAEGER Hemen buraya gel!' dedi babam. Yanlarına gidip oturdum 'Bugün okuldan aradılar ne için aradıklarını biliyorsun neden sürekli sorun çıkarıyorsun, bak Eren ergenlik çağındasın hormonların, duyguların sürekli değişiyor biliyorum ama artık kendine hakim olmalısın daha gideceğin iki yılın var sürekli böyle disipline gidersen okuldan atılırsın. Bir sorunun varsa gelip bizimle konuşabilirsin her zaman senin yanındayız bunu sende biliyorsun.' dedi. 'Biliyorum baba ve özür dilerim sizden bir daha böyle bir şey olmayacak eskisi gibi yine tek başıma takılacam böylesi daha iyi kimseyle anlaşamıyorum yalnız kalmak her zaman iyi olmuştu böyle devam etmeliyim sizi üzdüğüm için tekrar özür dilerim iyi akşamalar' dedim ve saygı amaçlı hafif eğilip doğruldum ardından odama geçtim. Eşyalarımı bırakıp yatağıma uzandım uzun bir süre tavanı boş boş izledim o zaman tek olmamın her zaman daha iyi olacağını anladım.

Ertesi sabah okula gittim kimseyle ne konuştum ne de bakıştım teneffüslerde bahçede tek başıma dolaşıyordum ya da bir yerde oturup müzik dinliyordum bazen sınıfta kalıp çalışıyordum dersler bittiğinde cezamı çekmeye başladım okulun bahçesini temizliyorduk ben ön tarafı temizlerken onlar arka bahçeyi temizliyordu işimiz bittiğinde eve döndüm. Ertesi gün tekrar okula gittim Haru sürekli benimle uğraşmaya çalışıyordu ben ise taviz vermeden yanından geçiyordum sinirlenip benimle uğraşmaya çalışıyordu ona bakıp 'Haru sen tam bir çomarsın asla hiçbir şeyden ders almadan yaşayacaksın insanlar seni gerçekten sevmeyecek fiziğin, tipin, popülerliğin için sevecekler yalan yapmacık sevgiler kimse seni kalpten sevmeyecek çünkü iğrenç ve beyinsiz birisin.' diyip arkama bile bakmadan orada uzaklaştım ki arkamda belirip arka yakamdan tuttu duvara yapıştırdı 'Senin o lanet ağzını şimdi dağıtabilirim' dedi. Umrumda bile değildi 'Böyle yapmaya devam et seviyorum diye dayılandığın kız Rin o bile seni bıraktı her zaman böyle yalnız bir pislik biri olarak kalacaksın hahahahahahaaa' diyip onu ittim ve sınıfa döndüm bugün hava kapalı belli çok yağmur yağacak ve yağmaya başladı yavaş yavaş yağmurun şiddeti giderek artıyordu ders bittiğinde sınıfta cezaya kalmıştık çalışmak zorundaydık. Yağmurun şiddeti artınca elektrikler kesildi 'Hay aksi neyse çocuklar bugünlük yeter evlerinize dönebilirsiniz' kalkıp hazırlandık ben ve sensei sınıftan çıktık aşağıda kapının önünde bekliyordum sensei yaklaşıp 'Seni almaya kimse gelecek mi?' dedi 'Babamı arayacam o gelip alacak' dedim 'Tamam o zaman ben gidiyorum iyi akşamlar' dedi saygıyla eğilip teşekkür ettim.
Hemen babamı aradım cevap vermedi işi vardır büyük ihtimalle sensei de gitti tek başıma dönecektim yürümeye başladım bahçede iki kişi kollarımdan tuttu debelenip kurtulmaya çalıştım biri önümde belirdi ve suratıma yumruğu indirdi bunlar Haru'nun arkadaşlarıydı beni zorla okulun bodrumuna götürdüler hala kollarımdan tutuyorlardı güçlülerdi birden Haru karşımda belirdi bana bakıp pis pis sırıtıyordu.

My heart is in painHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin