Okulun bahçesinde 5 dakika dondum kaldım. Yanıma yaklaşan orta yaşlı orta boylu adam yanıma gelince farkettim.
Yanıma gelen adam müdür yardımcısıymış. Beni sınıfıma kadar götürdü ve başarılar diledi. Başımla onayladım ve müdür yardımcısıyla birlikte içeri girdim. Sınıfta bir uğultu hakimdi. Kimseyle göz göze gelmemek için duvarlara bakıyordum. Ögretmenimiz Lena Hanım kumral kahverengi gözlü bir kadındı . Sevimli görünüyordu ama bunu zaman gösterecekti. Devlet okulu gibi degildi çok güzeldi aklıma hiç böyle bir yerde okuyucağım gelmezdi ama oldu işte bi şans doğmuştu bende en iyi şekilde kullancaktım .Birden öğretmenin "Hoşgeldin sen Adel olmalısın" demesiyle irkildim.
"Evet öğretmenim"
"İstediğin boş bir yere otur"
O an dikkat çekmeyen bir yere geçmeyi düşündüm ve gözüme kestirdiğim arka sıraya doğru yöneldim. Sınıfta bir uğultu oldu herkes birbirine birşeyler fısıldıyordu. Öğretmenin
"Şşşt konuya dönelim" demesiyle uğultu kesildi ve herkes dersi dinlemeye başladı. Burada çok iyi ders dinleniyordu ve ayrıca öğretmen çok ilgiliydi ilk dersim güzel geçmişti ve söz verdiğim gibi Hanna ' yı aradım biraz ilk okul zamanlarını anımsatsa da hoşuma gitmişti açıkçası benim ilk günümü merak ediyordu neredeyse benden daha heyecanlıydı.
Bugün burdaki arkadaş ortamlarını gözlemlemekle yetindim. Sınıfımızda beş tane yakışıklı çoçuk vardı. Onlara yakışıklı grubu ismini taktım . Eğer sosyal ortamım iyi olursa bu beş yakışıklının grubuna katılabilirdim. Bugün onların isimlerini öğrenebilmek için her konuşmaya kulak kesildim . Uzun uğraşlar sonucu hepsinin adını öğrenebildim. İçlerinden birisi aşırı yakışıklıydı.onun adi Gus 'tı.
Gus : Benim boylarımda yeşil gözlü kumral bir çocuktu.
Nicola:Uzun boylu beyaz tenli mavi gözlü bir çocuktu. Gözleri baya etkileyiciydi. Ama bir Gus değildi. :D
John: Benim boylarımda kahverengi gözlü oldukça tatlı bir çocuktu ve çok güzel gülüyordu ama Gus 'ın gamzeleri vardı.
İssac : orta boylu oldukça tarz giyinen yeşil gözlü bir çocuktu.
Louis : uzun boylu mavi gözlü yakışıklı bir çocuktu.
Yanliz ben 6 saatte bu kadar tespit yapmamda norma değildi. Çocukları gördükçe gözlerim faltaşı gibi açılıyordu.
Zil çaldı ve okul bitmişti. Cedric ve şoför beni bekliyorlardı. Onları görünce biraz daha hızlandım. Arabaya biner binmez Cedric konuşmaya başladı.
" Senin sınıfında okulun en populer ve en yakışıklı çocukları var , iyi sınıfa düşmüşsün " dedi.
Bende bunun üstünde şu cevabı verdim.
"Çok farketmedim öyledirler heralde " dedim.
Cedric ise ;
" Ben onların aralarına girebilmek için çok uğraştım ama olmadı " dedi.
Bende ;
" O senin beceriksizliğindir "diyerek gülmeye başladım.
Cedric sinirlenerek söze başladi.
"Bana gülene bak kendisi o grubun yanından bile geçemez var mısın benle iddaya" dedi.
Bende
"Anlat iddayı da kabul ediyim "diyerek sırıttım.
Cedric : " O yakışıklı çocukların arkadaşı olucaksın hatta gruplarının bir üyesi olacaksın. " dedi.
Benim salaklığım üzerine iddayı kabul ettim ve eğer kazanırsam ki kazanmam imkansız Cedric ' in gözü gibi baktıği yüz arabalık araba koleksiyonunu alacaktım . Kazanamayacağımı düşünüp hemen kabul etti.
Eve geldiğimizde Hanna ikimizede sarılarak hoşgeldiniz dedi.
Sonra yeniden söze girdi.
" Çocuklar babanız yurtdışına bir iş için gitti ve uzun sürede gelemeyecek " dedi.
Çok tepki vermedim ama Cedric bu duruma baya üzülmüş gibiydi. Cedric ' i konuşturmak için şu idda meselesini konusalım diye oturma odasına gittik . Orda konuşurken cok iyi anlaştığımızı fark ettim . Cedric ' te farketmiş olacak ki
-" Ben odama çıkıyorum ABLA " dedi.
Abla abla abla abla beynimde çınlıyordu resmen . Bende açık vermemek için "tamam ablacım " dedim. Yemek yedikten sonra sızıp kalmışım. Sabah uyanıp geç kalmamak için hemen hazırladım . Cedric iddayi hatırlatarak hunharca güldü ve arabaya bindi. Biraz düşündüm ama bu idda meselesi çok kafamı karıştırmıştı. Ama ben bir ablaydım ve iddayı kazanmam gerekiyordu. Sınıfa girdiğimde yakışıklı grup bana bakmaya başladı ve bende ilk adımı atmak için o sihirli sözcüğu soyledim ;
"MERHABA"
4. Bölümde acaba Adeli aralarına alıcaklar mı ??
