Dağınık saçları, gülümserken kıvrılan o dudakları ve bana gözündeki o parıltıyla bakması... Gerçekten nefes kesici biriydi.
Arkadaşın olunca kalbin çok mu hızlı atardı? Çünkü Jungkook' a olan buydu ama Jungkook kararlıydı ve onun bu evden gitmesini sağlayacaktı. Melek görünümlü adam Jungkook' a doğru yaklaştı.
'' merhaba sen Jungkook olmalısın, tanıştığıma memnun oldum ben Taehyung ''
'' ben memnun olmadım Taehyung, umarım geldiğin gibi gidersin, ben odama gidiyorum sakın beni rahatsız etme ''
Taehyung tavşan görünümlü çocuğun arkasından uzun uzun baktı. Acaba nerde hata yapmıştı?
'' biraz aksi biri taehyung, sen kafaya takmamaya çalış lütfen. Zamanla alışır sana ''
'' sorun yok bay jeon, siz şimdi mi gidiyorsunuz? ''
'' ah evet, yarım saat sonra uçak kalkar, bu yüzden çıkmam lazım. Ahh unutmadan veriyim, al bakalım bu senin bir haftalık paran, bir hafta olamıycam ''
'' teşekkürler bay jeon, sizin gelmenizi dört gözle bekliycez, görüşmek üzere''
''görüşürüz ''
Bay jeon çıktıktan sonra, Taehyung öğle yemeğini hazırlamaya başladı. Öğle yemeğini yaptıktan sonra Jungkook'un odasına gitti.
'' Jungkook, hadi gel bakalım yemek hazır ''
'' yemiycem ben ve beni rahatsız etmemen konusunda uyardığımı düşünüyorum''
'' üzgünüm Jungkook ama yemek zorundasın hem sağlıklı olmak için hemde ilaçların tok karına içildiği için ''
'' bana babamlaşma''
'' Jungkook sen çocuk musun? Ahh şöyle bişey yapalım o zaman eğer yemeğini yersen 1 saatliğine dışarı çıkarız, baban izin vermiyordu sanırsam değil mi? ''
Bay jeon Jungkook'a sıkı emir koymuştu. Asla onu dışarı çıkartmazdı. Karısına olanların Jungkook'a da olmasına göz yumamazdı. Evde her işini görebilirdi dışarıya çıkmaya ne gerek vardı ki düşüncesiyle ilerliyordu bay jeon.
Jungkook bu kararı düşüneceğini söyledi ve gerçekten en son ne zaman dışarı çıktığını bilmiyordu. Sanırım daha 12 yaşındaydı. O da annesinin mezarına gitmek içindi.
Jungkook merdivenlerden inip mutfağa Taehyung'un yanına gitti.
'' hey sen, nasıl izin aldın babamdan?''
'' izin almadım, azcık kuralları çiğnemekten zarar gelmez değil mi? ''
Taehyung'un gülümsemesine Jungkook da katıldı. Gerçekten uzun bir aradan sonra dışarıya çıkacağı için aşırı mutluydu.
''tamam o zaman ben yemeğimi yiyim''
'' aferim sana Jungkook, yemeğini yedikten sonra ilaçlarını iç ve hazırlan içmeszen dışarı çıkmayız haberin olsun ''
'' tamam ya beni oyalamasana yemeğimi yiyemiyorum''
Jungkook aç bir aslan edasıyla yemeğini hızlıca yerken taehyung da Jungkook'a gülüyordu aslında ne kadar akıllı bir çocuktu sadece bu sıkı kurallar nedeniyle böyle huysuz biri gibiydi.
___
''hey sen, ben yemeğimi yedim ve ilaçlarımı içtim hazırlandım da''
'' aferim sana Jungkook, hadi çıkalım o zaman ''
'' tamam ''
İkiside ayakkabılarını giydi ve yürümeye başladılar tabi Jungkook dünyaya yeni gelmiş bir bebek gibi gözleri kocaman açık bir şekilde etrafa bakıyordu ''
'' lunaparka gidelim mi Jungkook? ''
'' lunapark ne? ''
'' ah şey neyse oraya gidelim gidince görüceksin ''
____
'' hey sen, birdaha çalıştır şu şeyi''
'' ama efendim kapanma Saatimiz geldi hem aynı alete 284 kere bindiniz zaten ''
''Jungkook gerçekten artık gitmeliyiz 1 saat dedik 4 saat oldu, söz atlı karıncaya birdaha gelicez''
''hayır ben inmek istemiyorum, söyle şu adama tekrar çalıştırsın! ''
'' hadi gel sana çikolata alıcam jungkook''
'' tamam geliyorum ''
'' kkkk''
'' gülmesene be kel adam, zaten beni tekrar bindirmedin ''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(kel adam deyince aklıma bu fotoğraf geldi kusura bakmayın xmxmmxmx)
'' ehehe siz kusuruna bakmayın lütfen bayım, yürü jungkook''