DÜŞLER ÜLKESİ

13 5 1
                                    

Ne garibe dünya!
Ünlü  bir şairin ölümüne tanıklık yapan bir filozof gibiyim şuan  kafam  karışık.
Dünyanın  değişimi tuhaf ve ürpertici.

Küçük  bir çocuğun  mısraları ile başlayan  ve aklın  dehası  ilan edilen bir kütüphane de başlayan  serüven  gibi.
Tuhafıma giden küçük  bir çocuğun  siyasete  atılma  düşüncesi değil  kitaplardan öğrendiği  doğruluğu  kabullenme bicimi.
Oysa ki tek tip konulu okunan kitabların verdiği  haz sadece iç  dünyanı  ilgilendirir.
Yani seni sen yapan gücü.

Gerçek  bir teorin yoksa çıkma  karşıma  kafasında  ilerlemek mi yoksa öğrenim gücünü  en yükseklere  çekmeye  çalışmak mı ?
Biraz konuyu açmak  isterim.
Saygı mı ? Yoksa... bilgi mi ?

Bilgi demişken  gercek bilgileri nereden öğrenir  insan;
Felsefeden mi tarihten mi ?
Sizce tek bir felsefe gelişiminize  yeter mi yada tek tip bir tarih.

Okumak elbet çok  güzel  bir olaydır lakin tek tip okunan kitaplar  sizi sadece bir konuda ilerledir diğer konularda cahil  kalırsınız.
Ben buna yarı  dönemli  cahillik diyorum.

Her tarzı okumak önemlidir.
Bir konuya bağlı  kalmadan ve benimsemeden sadece bilgi dağarcığını  geliştirebilir  ve kitabı  yazan sanat adamını  daha iyi  tanıma fırsatı  edinmiş olabilirsiniz.

Bilmem anlatabildim mi ?

GÜN BATIMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin