Severus Snape ve Alnilam Black

2.7K 168 8
                                    

Hogwarts'taki ilk ayları artık bitmişti. Luna ve Nico dün Minerva McGonagall'ın gerçekten aşırı hoşuna giden bir aylık ödevlerini teslim etmişlerdi. 8 parşömen uzunluğundaydı ve aşırı fazla araştırma gerekiyordu. Yine de başarmışlardı. Fakat Luna bu ödevden sonra rahatlayamamıştı. Çünkü Slughorn o ve sınıfın bir diğer gözdesi olan Severus Snape'e ortak çalışmaları gereken 1,5 aylık bir iksir ödevi vermişti. Aslında bütün sınıfa vermişti ama Severus Snape ve Luna çok alakasız bir ikiliydi. En azından küçük Rosier ile eşleşmemişti. Evan Rosier ile araları aşrı kötü olmasa da en son çıkan kavgada Slytherin üçlüsü Evan'ın abisi de dahil olmak üzere birkaç soylu aile üyeleriyle kavga etmişlerdi. Yine de Avery'nin 3 gün boyunca pembe gezmesiyle birlikte rezil olmasını hatırladıkça gülüyordu.

Gerçi şu anın asıl konusu Severus Snape ve yapması gereken zorlu bir iksir ödeviydi. Tek başına da yapardı ama Slughorn bunu kesinlikle anlardı. Sırf bu yüzden iki saatir etrafta Severus Snape bulmaya çalışıyordu Luna. Yorulup pes edeceği sırada çocuğu görmüştü. Yanında trende gördüğü muggle doğumlu Lily adındaki kızda vardı. Hızlıca yanlarına ilerledi. Yanında kızıl saçlı kız varken Severus Snape daha ılımlı bir insandı. Luna bir aylık süreçte bunu anlamıştı artık. "Merhaba." Diyerek yanlarına yaklaştı. "Merhaba Luna." Diyerek selamladı kızıl saçlı kız. Severus Snape gelen kızı gördüğünde neden geldiğini tahmin etmişti. "Akşam yemeğinden sonra uygunsa kütüphane de buluşalım Alnilam." Dedi. Bu hem Luna'yı hem de Severus'u diğer insanlara karşı ilk defa bu kadar sıcak gören Lily'i şaşırtmıştı. "Ha, olur tabi. O zaman sonra görüşürüz Severus!" kız gülümseyerek yanlarından uzaklaştığında Lily hemen arkadaşına döndü. "Sev?" sorgular bir sesle seslendiğinde çocuk sadece omuz silkti.

Yıllar Sonra

"Sev?" genç çocuk gelen sesle kafasını kıza çevirdi. "Artık onu unutman gerekiyor." Dediğinde ikisi de bundan bir yıl önce çocuğun aynı sözleri kıza söylediğini hatırlamışlardı. "O seni sevmiyor olabilir ama seni seven başka insanlar da var. Aşk güzel bir duygu ama fazlası insanı zehirler. O zehir bir yerden sonra da bağımlılık yapar. Sen o çizginin ucundasın ve ben dostumu kaybetmek istemiyorum." Dedi genç kız. "Sen bu kadar zorlanmış mıydın?" diye sordu. "İlk başta evet ama sonra çevremde bana değer veren insanlar için bunu başardım. En çok da senin sayende. Şimdi sıra bende." Dedi ve elini uzattı. "Artık yeni bir kapı açmanın zamanı geldi."

Şimdiki Zaman

Akşam yemeğine kadar Luna Gryffindorlu arkadaşları ve kuzeni ile vakit geçirmişti. Son bir hafta ödevi teslim etmek için aşırı yoğundu bu yüzden çok görüşememişlerdi. Bahçede gülüşüp sohbet etmek Luna için en güzel aktivitelerden biriydi. Farklı binalardaki arkadaşları ile ya kütüphanede ya da bahçede görüşebiliyordu. Yemek saati geldiğinde hepsi kalktı ve Büyük Salona gittiler. Luna kendi binasının masasına her zamanki yeri olan Rabastan ve Narcissa'nın arasına geçti. "İksir ödevi için Snape ile konuştun mu?" diye sordu ikizi. "Hm hmm. Yemekten sonra kütüphane de buluşacağız. Bugün sadece planlama falan yaparız." Dediğinde kız onu onayladı. "Rab sen buldun mu şu Hufflepufflı kızı." Dediğinde çocuk onayladı. "Nico'nun arkadaşıymış zaten. Onun sayesinde buldum." Nico Lewis Luna ve arkadaşları ile bu bir ayda gerçekten yakın olmuştu. Slytherin ve Hufflepuff zaten gizliden gizliye hep birbirleriyle yakın olmuşlardır zaten. Empati yapabilen tek bina ve anlaşılmaya ihtiyacı olan sürekli kötü gösterilen o bina. Kesinlikle çok iyi dostluklar çıkıyordu ortaya. "Kimmiş kız?" diye sordu lafa atlayan Lucy. "Ella Harrinson, Hufflepufflı melez. İksir ödevi için eşim olur kendisi." Dedi kısaca. "Yalnız güzel kız." Diyerek ekleme yaptı Narcissa. "Sarışın mavi gözlü aşırı tatlı duruyor." Diyerek devam etti. "Ben Hufflepufflıları seviyorum genel olarak." Dedi Luna. "Yine de ben Luna'ya üzülüyorum. Denk gele gele Snape geldi, soğuk nevale gibi duruyor." Diyen Narcissa'ya dil çıkarttı Luna. "Severus bana gayet sıcak yaklaşıyor. Hatta ikinci adımı öğrenmiş ve öyle sesleniyor." Dediğimde Bella'nın gözleri şokla açıldı. "İyi de sen Andromeda hariç kimsenin böyle seslenmesini sevmedin." Dediğinde kız omuz silkti. "Bilmem rahatsız etmedi." Dediğinde Narcissa ve Rod ona imayla bakmaya başlamıştı. "Ya rahat bırakın beni. Hem gidiyorum ben çalışmam gereken bir ödevim var." Diyerek kaçtı yanlarından. Bu hallerine hepsi gülmüştü.

Black SistersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin