7.BÖLÜM

612 52 4
                                    

Jimin

Tribüne oturmuş maçın başlamasını bekliyordum.

Tribünler dolmuş, maç başlamıştı.

İlk sayıyı jungkook atmıştı. Sayıyı attığında göz göze gelmiştik.
Bu her sayı attığında devam etti.

"hey jimin!" (rose)
"efendim rose" (jm)
"jimin biliyorum maçı izliyorsun ama Zeus seni çağırıyor."(rose)
"uff tamam geliyorum" (jm)

Maç alanından tam ayrılacakken jungkook un bana seslendiği I duydum.

"hey geldiğini biliyorum. Neredesin?" (jk)

"beni duyuyor musun?" (jk)

Ama ona cevap veremezdim. insanken konuşursam beni tanıyabilirdi ve zamanımda yoktu.

Maç alanından ayrılıp tenha bir yer aramaya başladım.
Okul neredeyse boştu aslında ama ben işimi garantiye alıp tuvalete gittim.
Tuvalet boştu yani dönüşsem kimse fark etmezdi.

Kimseye görünmeden dönüşmüştüm.

"yüce Zeus beni emretmişsiniz" (jm)
"evet jimin. Dünya daki hayatın nasıl?" (Zeus)
"Iyi efendim" (jm)
"umarım bir insana aşık falan olmamışsındır." (Zeus)
"hayır efendim. Böyle bir şey mümkün değil" (jm)
"seni hal hatır sormak için çağırmadım tabiki. Seni dünya düzenini sağlama görevine seçen kişi ile tanışman için çağırdım ama şuan kendisi müsait değilmiş. Dünya daki işlerini hallet gel" (Zeus)
"Peki efendim"

Sonunda beni bu yüce görev için seçen melek annem ile tanışacaktım.

Tekrar maçı izlemeye gittim. maçı jungkook un takımı kazanmıştı.

Herkes jungkook un takımı kazandığı için mutluydu ama benim acelem vardı o melekle konuşmalıydım.
Tae yi bile tebrik etmeden alandan ayrıldım.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Cennette birinin bana bir şey demesini bekliyordum.
Zeus a sormayı düşündüm ama o bir tanrı benle mi ilgilenecek?

"hey jimin!" (taemin)
"efendim taemin" (jm)
" beni takip et. O seni bekliyor" (taemin)
"tamam" (jm)

Taemin benden hızlı yürüdüğü için bazen koşmak zorunda kalıyordum ama kısa sürede gideceğimiz yere varmıştık.

"burası" (taemin)
"tamam teşekkürler" (jm)

Bu yer benim beğendiğim ve hep kime ait olduğunu merak ettiğim bir yerdi.
Çok güzel ve büuük bir bahçesi vardı. Her yer çiçekler ile doluydu. Melek buraya gelince huzurla doluyordu.

Yavaşça içeri doğru adımladım.
İçeri girebilme için bir kapı arıyordum. Bir ses duydum.

"sarmaşıkların arasında.." (?)

Ses bana kapının yerini söylemişti. Sarmaşıklara doğru ilerledim.
Artık içerdeydim. İçerisi de en az dışarısı kadar güzeldi. Huzur doluydu.

Yine o sesi duydum.
"içeri gel jimin" (?)

Sesin dediğini yaptım. İçeri doğru ilerledim.

Salonda beyaz koltukta güzeller güzeli bir melek oturuyordu. Çok güzeldi. O kadar güzeldi ki Afrodit (güzellik tanrıçası) onu kıskanabilirdi.

"hoşgeldin. Sonunda tanıştık" (?)
"hoşbuldum. Evet sonunda tanıştık" (jm)

Uzun bir süre konuştuktan sonra ona aklıma gelen soruyu sordum.

"sen de benim gibi dünya dan sorumlu bir meleksin ama ben seni dünya da hiç görmedim.... Dünya ya geldin mi hiç?" (jm)
"Immm aslında ben uzun süredir dünyaya girmiyorum." (?)
"ne kadar uzun bir süredir?" (jm)
"dünya ya göre 15 yıldır." (?)
"hm anlıyorum ama neden gitmiyorsun dünya ya?" (jm)
"çünkü benim dünya ya gitmem yasak. Nedenini soracaksın ama bilmiyorum. Sanırım hafızamı sildiler..." (?)
"dünya ya ait hatırladığın bir şey var mı?" (jm)
"ımm aslında bir ev var ama o ev dünya ya mı ait bilmiyorum."(?)
"bana o evi çizebilir misin?" (jm)
"sanırım çizebilirim. yarın geldiğinde gösteririm çizimi sana. " (?)
"tamam. Gidiyorum ben..... Bu arada ben adınızı sormadım. Adınız ne?" (jm)
"sizli bizli konuşma lütfen. Adım
Hwa young. Min Hwa young"
"tanıştığıma memnun oldum melek annem Hwa young"

Oww ilk defa 500 kelime yazdım sanırım.
Bölüm nasıl olmuş sizce?
Sizi seviyorum ❤️
Oylamayı unutmayınn
Muahhhh

My Angel - JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin