33.BÖLÜM

319 25 5
                                    

Jungkook

Sabahın erken saatlerinde neredeyse kimse yokken çıkmıştık luhan'ın evinden.

Hızlı ama dikkatli bir şekilde Benjamin'in bize söylediği yere doğru gidiyorduk.

"çocuklar burada ayrılsak iyi olur" (jm)
"emin misin jimin? Tuzak olabilir" (baek)
"baekhyun haklı jimin." (luhan)
"eminim. Hem siz gelseniz bile bu fayda etmeyecek. Sizinde başınızı yakacak. En iyisi bizim yalnız gitmemiz" (jm)
"ama-" (baek)
"görüşürüz" (jm)

Jimin elimden tutup ilerlemeye başladı. Baekhyun ve luhan arkamızda kalmıştı.
Bir süre daha jimin önce ben arkada el ele ilerledik ve durduk.

"geldik mi sevgilim" (jk)
"Evet burası" (jm)
Jimin ile beraber sessiz ama heyecanlı Benjamin'i beklemeye başladık.
Ve işte geldi. Yanımızda durdu.
"Hazır mısınız?" (benjamin)
"Evet" (jikook)
Benjamin duvara geçmemiz için bir duvar açtı. Özgürlüğümüze saniyeler kalmıştı.

"ilk önce kim geçecek?" (benjamin)
Jimin ile gözlerimiz buluştu.
"beraber geçeceğiz" (jk)
"Evet beraber" (jm)

Jimin'imle gözlerimizi kapayıp geçmiştik delikten. - sonumuz olduğunu bilmeden-

Delik yeşillik, güneşli bir yere açılmıştı. Neredeyse cennet kadar güzeldi burası.

Jimin'ime döndüm
"vay be artık özgürüz" (jk)
"Evet özgürüzzz" (jm)

"özgür mü hiç sanmıyorum"

Jimin

"özgür mü hiç sanmıyorum" (Zeus)
Zeus'un sesini duymamız ile cennet kadar güzel olan özgürlüğümüz kararmaya başlamış ve aslında neresi olduğunu göstermişti.
Burası aslında Zeus'un huzuruydu ve bizim gördüklerimiz yanıltmacaydı.

Jungkook sımsıkı elimi tuttu. Ben de onun elini tuttum. Biz böyle el ele tutuşursak kimse bizi  ayıramayacak sanki.

Gözlerim Benjamin'i buldu. Bize bakıyordu.

"bunu nasıl yaparsın pislik? Bir anlığına bizim tarafımızdan olduğunu sanmıştım" (jm)
Yüzünü asıp üzgün bir ifade takınarak
"üzgünüm çocuklar" dedi. Sonra kahkaha atmaya başladı.
"pardon değilmişim hahaha" (benjamin)

"gülmeye devam et birazdan o gülüşünü yüzünden sonsuza kadar sileceğim" (jk)
"ne kadar cesur bir insan. Yok olacak olması ne üzücü" (jk)
"Ne!" (jm)
"ne sanıyordun jimin? Onu öylece bırakacağını falan mı?"
"ama.... Ama o hwa young'un oğlu" (jm)
"bu onu yok etmeme engel değil. Sonuçta o da bana bir zamanlar ihanet etti. Oğlunun da böyle olması üzücü. Onu yanıma almayı güzel bir hayat sunmayı düşünüyordum, ne yazık..Onu buraya getirin" (Zeus) Jungkook ile kenetli olan ellerimiz ayrılmış yerine büyük bir boşluk bırakmıştı.

"lütfen dokunma ona lütfen ne istersen yaparım" (jm)
"o şansını çoktan kaybettin ama onun yerine seni yok etmeme ne dersin? Bence adil bir anlaşma" (zeus)
"tamam tamam beni yok et" (jm) "sen ne diyorsun jimin saçmalama! Yok olması gerek kişi benim! " (jk)
"hayır! Ben yokken nasılsan öyle olacaksın! Lütfen onun hafızasından beni silin efendim" (jm)
"hayır bunu istemiyorum. Asıl sen ben yokken nasılsan öyle olacaksın" (jk)
"ne dokunaklı bir sahne... Madem siz karar veremiyorsunuz kimi yok edeceğime ben mi karar versem? Hmm kimi seçsem? Melek olanı mı insan olanı mı?" (Zeus)

Zeus konuşurken parmağı bir beni bir Jungkook'u işaret ediyordu.

"melek olanı seçmelisin! Zaten beni yok etmeyeceksin o yüzden beni seçmelisin" (jm)
"öyle mi diyorsun? Seni mi seçmeliyim?" (Zeus)
Zeus tam bana hamle yapacakken

"hayır! hayır! İnsan olanı seçmelisin. Tabi tanrılığına güveniyorsan. Yoksa sırf beni yok edemeyeceğin için mi ona yöneliyorsun?" (jk)
Jungkook Zeus'a meydan okuyordu. Tam ağzımı açacakken Zeus beni susturdu.

"öyle diyorsun demek. Peki kimi seçeceğime karar verdim"(Zeus)

Merhabaa
Nasılsınız?
İyisinizdir umarım
Bölüm nasıl olmuş?
Sizce Zeus kimi seçecek?
Bir sonraki ya da ondan sonraki bölümü final yapmayı düşünüyorum. Zaten çok okuyan da yok düşünceleriniz neler?

5 temmuz ji chang wook'un doğum günüydü

  💕Happy ji chang wook day💕

My Angel - JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin