GARİP BİR KARŞILAŞMA
"Opps, iyi misiniz?"Burun kıvırıp etrafıma bakıyorum. Tanrım tek bir normal insan bile yok! Ben de dahil... Dümdüz önüme bakmama rağmen utanmadan yarım saattir kafamı baş parmağı ile dürten Jimin'e karşı bir iç çekiyorum. Kahve rengi düz saçlarımı omzumdan aşağı ittiriyorum ve hepsi ayrı alemde olan insanlara bakıyorum. Ofisi dingonun ahırına çeviren arkadaşlar arasında Arizona asıllı birkaç kertenkele de var. Büyük toplantı masasının en ucunda oturan Hoseok çiftleşme döneminde ki bir makak maymunu taklidi yaparak takımımızda olan genç bayanları etkilemeye çalışıyor. Kadınlar ona gülüyor.
Hayranlıktan güldüklerini sanıyor garibim, eminim kızlar şu an onu evde besleyebilecekleri bir şebek olarak görüyor. Al eve kendi kendine oynasın mantığı...
Hala inatla başımı dürten Jimin'e bakıp sinsice gülüyorum.
"Daha fazla şu lanet olası şeyi yapmaya devam edersen, o parmağını alıp hiç de hoş olmayan ve söylemek de istemediğim yerlerine sokmak zorunda kalacağım!" diye birden gürlüyorum. Az önce gergedan yiyen balık sesi çıkaran insanlar birden dönüp bana baktığında bir iç çekiyorum. Ve tekrar gülüyorum. Jimin ise süt dökmüş kedi gibi bana bakıyor.
"Tamam devam edin siz." dediğimde ise anında eski maymuş hallerine geri dönüyorlar. "Kahve ister misin diye şey ettim?" diyor ve bu beni daha da çıldırtıyor. "Peki sorana kadar bir tatlılık yapıp da sürpriz yapsaydın?" dediğimde elini kafasına koyuyor ve minik bir aydınlanma yaşıyor. "Ha dur o zaman ben sana sürpriz yapayım." diyip giderken bir iç çekiyorum.
O gittiği an içeri gelen başkomiser Jaehyung'a başımız ile selam verip kalkma gereği duymuyoruz. O da en baş köşeye geçip sohbet ediyor kendince. "Nasılsınız gençler? Bu arada Jimin nerede?"
"Bana sürpriz yapmak için kahve alacakmış." dediğimde kıkırtılar oluşuyor. "Boşuna demiyorum bu çocuk mal diye." diye kahkaha atan Hoseok'a herkes bomboş bakıyor. "Tamam, pek yeri değildi pardon." diyerek sakinleşiyor. Jaehyung dan sonra içeri dalan Jimin özür dileyerek bana kahve veriyor. Yalandan gülüp baş komiser Jaehyung'a bakıyorum."23 yaşında kadın. Zehirlenerek öldürülmüş, parmak izi çıkmadı. Kamera görüntülerinde, kadının gittiği mekanlar var. Her mekanda bulunan kişiler incelendi. İlk şüphelimiz Kim Taehyung adında bir fotoğrafçı. Adamın çevresi bayağı genişmiş. Bu ölen kız ile de aralarında birkaç konuşma geçmiş. Çok eski kamera kayıtlarında bayağı samimiler hatta. Belki yine bir sevgili cinayetidir. Bilemeyiz ama gidip soramayız da. Çünkü biz gizli örgütüz. Ve tüm olaylı ve pis işlere bizim bakmamız gerek. Bu yüzden yine bir talihli seçmemiz gerek... Kimi seçsem, kimi seçsem?" diye elini çenesinin altına koyarak etrafı inceliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Agent J's first mission: neighbor(TAENNİE) |DÜZENLENİYOR|
Fanfic"Kapı kapanmış, anahtarım ve telefonum evde kaldı." dediğim şey ile afallayan adam önce kendini sıkmış, sonra da dayanamayıp kahkaha atmıştı. "Aptal... *Paboya* " Bu dediği şey ile sinirlenmiştim ama sırası değildi. "Yardım et, n'olur." dediğimde kı...