@alex11russo kitabın ilk bölümleri bu hesaptadır eğer kitabı ilk defa gördüyseniz profilimde de etiketli olan hesabıma girip bakabilirsiniz.
1899'un kış ayında bütün dünyayı değiştiricek o olay oldu. Doğa üstü varlıklara inanmayan dünyanın bir kısmı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elbette bana sade bir ölüm yakışmazdı, hava yağmurluydu kara bulutlar malikane’nin etrafını sarmıştı. Derin bir iç çektim, Bay Seok Jin beni yıkayacaktı en son Bay Jung Kook ile kavga ettiklerini hatırlıyordum. Onun hiç bir zaman sağı solu belli olmazdı, bu yüzden diğer kardeşler beni onunla çok fazla zaman yalnız bırakmazlardı. Açılan kapı ile gözlerimi camdan kapıya çevirdim. Bay Seok Jin elinde bornoz ile içeri girerken bana gülümsedi, yüzüme küçük bir gülümseme yerleştirdim. Bana doğru ilerlerken onu inceledim, saçları dağınıktı, beyaz gömleğinin ilk üç düğmesi açıktı. Yanıma geldiğinde bana doğru eğildi be saçıma küçük bir öpücük kondurdu.
“Bir gün ölümüm senin yüzünden olacak”
Gülmeme engel olamazken dizlerini kırarak yere eğildi bana sahte kızgınlığı ile bakarken alt dudağımı gülmemek adına ısırdım. “Hoşunuza gitti sanırım bu fikir hanımefendi” Başımı hayır anlamında sallarken sıcak gülümsemesi dudaklarına yerleştirdi. Başını dizlerime yasladı, gözlerimi kırpıştırdım.
“Beni çok korkutuyorsun küçük kadınım, yüzünü bir daha görmeyecek olacağım düşüncesi atmayan kalbimi attırmaya yetiyor”
Elimi onun saçlarına daldırdım dudaklarından bir mırıltı dökülürken boğuk sesimle konuştum.
“Merak etmeyin Bay Seok Jin uzun süre sizinle olacağım”
Başını dizimden kaldırırken ardından ise ayağa kalktı. “Hadi seni yıkayalım” Oturduğum sandalyeden ayağa kalktım küvete doğru ilerlerken o çoktan suyu hazırlıyordu. Çoğu yerim çamurdu, oradan düşerken ki olan anılarım çok pusluydu. O suyun sıcaklığı ile uğraşırken elbisemin iplerinin yetişebildiğim kadarını çözdüm, ilk önce kollarımdan çıkarmaya çalışırken Bay Seok Jin’in sesini duydum.
“Ben hallederim Jennie”
Arkama geçti ve geriye kalanları çözdüğünde ise sırtıma gelen hafif esinti titrememe sebep olmuştu. Omuzlarımdan aşağı elbiseyi serbest bırakırken kollarımı göğüsümde birleştirmiştim. Bunu uzun zamandır yapıyordum ama yine de kendimi gizlememe engel olamıyordum. Bel kısmını tutarak aşağı çektiği elbisenin içinden çıktım. Arkasını döndüğünde ise iç çamaşırımı çıkartıp hızlıca kendimi küvete bıraktım. Bay Seok Jin’i gerçekten seviyordum, o diğerleri gibi değildi. Belki de en büyükleri olduğundan olabilirdi, bir kadına nasıl davranacağını rol yapmadan biliyordu. Saygılıydı, bu yüzden ona güveniyordum.
Topukları üzerinde bana doğru dönerken gömleğinin kollarını dirseklerine kadar sıyırmaya başladı. Sessizce onun işini bitirmesini bekledim, aklıma ilk geldiğim gün gelmişti. Bay Nam Joon beni diğer kardeşlere göstermeden ilk ona getirmişti. “Seni ilk gördüğümde de kendini gizliyordu aradan yıllar geçmesine rağmen hala gizliyorsun”
“Bu elimde olan bir şey değil, biliyorsunuz”
Sağında olan sandalyeyi çekti ve yanıma koyup oturdu. Arkamda olan keseye uzandı, sabunla birlikte aldı ve aşağıda olan kova da sabun ile keseyi köpürttü. Ardından ise sırtımı ovuşturmaya başladı.
